ŞATODA ÇOK ÖZEL BİR YEMEK DAVETİ
35 yıl kadar önce, İsviçre’de, yanlış hatırlamıyorsam Cenevre’deyiz. Türkiye’de de uzantıları olan Eskenazi ailesinden Paul ile tanışmışız ve ufak-tefek iş ilişkilerimiz başlamış. Baba Eskenazi, Türkiye’den ve iyi-kötü Arapça bilen birinin geldiğini duyunca heyecanlanmış. Mısırda geçen çocukluğunu, gençliğini, yaşıyormuş Arapça’da ve yıllardır da konuşamamanın sıkıntısı içindeymiş. Uzatmayalım, İbrahim Eskenazi’nin “bir akşam yemeği” davetini kabul etmek zorunda […]