PANİK VAR PANİK!

AK Parti”nin eski milletvekili, Star Gazetesi’nin yazarı Mehmet Metiner, uzun bir yazı kaleme almış, partisinin durumunu özetini çıkarmış..

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniş, ya da uyarı niteliğindeki yazısının sadece bir bölümünde şöyle diyor Metiner;

“İnan Reis’im sahada vatandaşlarımızın gönlünü kıran, bir başka deyişle vatandaşlarımızla gönül köprülerini atan belediye, vekil ve teşkilat sorunlarıyla cebelleşiyoruz. Gönlü kırılanları toplamakla geçiyor vaktimizin önemli bir bölümü. İnan Reis’im bu böyle olmamış olsaydı klasik seçim çalışmaları yapmamıza bile gerek kalmadan çok daha güçlü bir biçimde iktidarımızı sürdürürdük. Senin kalbini kıranlara inat bu millet senin millet için çarpan o asil kalbini bildiği için senden vazgeçmiyor. Yoksa millet, gönlünü kıranlara çoktan cezasını keserdi. Bu yürekten milleti sahiplenen uyarıların sayesinde gönlü kırıkları yeniden toplamak kolaylaştı. Seçim sonrasında bu uyarılar doğrultusunda teşkilatlarımız, milletvekillerimiz ve belediyelerimiz kendilerine çeki düzen vermezlerse milletimizin uyarısı inanın farklı olur. Demedi demeyin!”

Böyle bir düşünce, sanıyoruz ateş bacayı sardı korkusunun ürünü olsa gerek.

Sivri dilli Mehmet Metiner anlaşılıyor ki çok tedirgin.. Geriye sayım başladı Metiner’in dediği sandığa yansırsa, yolun sonu görünüyor gibi..

…    ….   …

Mehmet Metiner değil sadece uyarılarda bulunan, gelinen noktayı kamuoyuyla paylaşan..

Bir de Yeni Şafak Gazetesi’nin köşe yazarı Faruk Aksoy’un şu yazısı, size başka şeyler hatırlatıyor olabilir;

“Ankara’da Mansur Yavaş seçimi alır.

Epey bir farkla alır…

Şayet Mansur Yavaş’ın rakibi Özhaseki değil de, Gökçek olsaydı yine alırdı.

Özal, 89 yerel seçimlerini niçin kaybettiyse, Gökçek de bu seçimlere aday gösterilseydi, benzeri bir durum yüzünden kaybederdi.

Bizim memlekette Cumhuriyet devrimlerinin hepsi tartışılmıştır, konuşulmuştur, ağır şekilde eleştirilmiştir.

Fakat…

Halkın gönül rızası ile kabul ettiği, itiraz etmediği tek şey ‘seçme ve seçilme’ hakkı olmuştur.

Millet en çok bunu sevmiştir…

Cumhuriyet, seçme ve seçilme hakkını halka vererek kök salmıştır.

Halk, kendi kahramanını kendisi var etmiştir.”

İşte durum!.. Millet ittifakı, bu durumdan vazife çıkarabiliyor, önlerine sunulan olanakları kullanabiliyor mu?

Yani, “Mart’ın sonu bahar” diyenler, panik durumdakiler karşısında

ZAFER nidaları atmak değil, durumu iyi değerlendirmek ve fırsattan yararlanmak gerekir diye düşünüyoruz..

Öylemi? Şüpheli!.. Bizden hatırlatmak..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor