Saadet Partisi gençleri kazanmayı hedefliyor

Saadet Partisi’nde Adana İl Başkanlığı görevine gelen Musa Ahmet Kaya, genç bir başkan olarak yapacağı ilk çalışmanın gençleri kazanmak olduğunu söyledi. Başkan Kaya, gazetemize yaptığı açıklamada, görevinin ilk 6 aylık zamanını bu amaç üzerinden yürüteceğini belirterek, ‘’Adana’nın 328 mahallesinde teşkilatımızı güçlendireceğiz. Ülkede ilk defa oy kullanacak 5 milyona yakın genç olduğunu görüyoruz. Birinci amacımız, bu kitlenin gönlünü kazanmak olacak. Kısacası, gençlerin dilinden gençler anlayacak’’ dedi.

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Saadet Partisi Adana İl Başkanlığı görevini, yaklaşık 15 gün önce Mustafa Gözütok’tan devralan Musa Ahmet Kaya; yürüteceği çalışmalar, hazırladığı projeler ve hedefleri hakkında ilk röportajını gazetemize verdi. Türkiye’nin ikinci, Adana’nın ise en genç il başkanı olma özelliğini taşıyan 28 yaşında ki Musa Ahmet Kaya, Milli Görüş davasının içinde yetişmiş biri olarak dikkat çekiyor. Başkan Kaya, ilk olarak genç kesimin gönlüne girmeyi hesaplıyor. Bu amaçla, ilk 6 aylık zaman dilimi içerisinde, Y ve Z kuşağına ulaşıp onlarla ülke meselelerini tartışmak, akabinde ortak çözüm önerileri oluşturmak istiyor. Saadet Partisi’nin genç başkanıyla ilgili merak edilenleri ve onun gayesini röportajımızda ilgiyle okuyacaksınız. 

Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?

Adana’nın Ceyhan ilçesinde, 1993 yılında dünyaya geldim. İlköğretim ve lise eğitimimi Ceyhan’da tamamladıktan sonra, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olup, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde yüksek lisansımı tamamladım. Eğitimimin devam ettiği yıllarda, Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneği’nde, üniversitelerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini yürüttüm.  Bir dönem; Saadet Partisi’nin, Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcılığını da yaptım. Ticaret hayatına girmek amacıyla döndüğüm memleketimde, genel merkez tarafından il başkanlığı görevi takdir edildi. Üstlendiğim sorumluluğu layıkıyla yürütmek amacıyla çalışmalara devam ediyoruz. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

Türkiye’nin en genç il başkanlarından birisiniz. Ne gibi çalışmalar yürütmeyi planlıyorsunuz, hedefleriniz neler olacak?

Saadet Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Zor, şu an Türkiye’de en genç il başkanı olma vasfını taşıyor. Ben de, sıralamada onun ardından geliyorum. Seçmen rakamlarını incelediğimizde, son verilere göre, ülkede ilk defa oy kullanacak 5 milyona yakın genç olduğunu görüyoruz. Birinci amacımız, bu kitlenin gönlünü kazanmak olacak. Kısacası, gençlerin dilinden gençler anlayacak. Onların bulunduğu bütün platformlarda çalışmalar yapacağız. Gerek sosyal medya üzerinden, gerekse onların bulunduğu ortamlarda, Milli Görüş davamızı kendilerine anlatacağız. Bunu da, önümüzdeki 6 aylık zaman diliminde gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Gençlerden büyük bir ilgi göreceğimizi düşünüyoruz.

Y ve Z kuşağına baktığımız zaman, genelde batı tarzı bir yaşamı benimsediklerini görüyoruz. Onlarla sağlıklı bir iletişim kurabileceğinize, teveccühlerini kazanmayı başarabileceğinize inanıyor musunuz?

Açıkçası, batı tarzı örneği verip gençlerimize bir kalıba dahil etmeyi doğru bulmuyorum.  Araştırma raporlarına baktığımız zaman, herkesin Y ve Z kuşağını farklı tanımladığını görüyoruz. Bana göre, gençlerin kendilerini kendilerinden dinlemek lazım. İnanıyorum ki, ülkenin ve yaşadığı memleketin faydasına olan ne varsa, onu destekleyecektir. Aynı düşünmediğimiz, yaşam tarzımız farklı olan gençlere de ulaşacağız. Hep birlikte, ortak noktalarımız üzerinden hareket edeceğiz. Hepimiz, özgür bir şekilde yaşayabilmeyi, refah seviyesini yükseltmeyi istiyoruz sonuçta. Hep birlikte bunun mücadelesini vereceğiz. Kimseyi kutuplaştırmadan, her kesimle beraber olup, sorunları tartışacağız, çözüm arayacağız. 

Geçen seçimlerde ki verilere baktığımız zaman, beklentilerin altında oy almış bir parti olmanıza rağmen, şu an kilit parti pozisyonuna gelmiş durumdasınız. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz kilit değil de, anahtarı kullanmak istiyoruz ve ‘anahtar parti’ olarak kendimizi tanımlıyoruz. Kavgaya dönüşebilecek hiçbir ortama girmek istemiyoruz açıkçası. Malumunuz, bazı siyasi parti yetkililerine silahlı saldırı olayları yaşandı geçen günlerde. Bunlar hep kutuplaşmanın sonucu vuku bulan olaylar. Biz kutuplaşmaya karşıyız ve böyle ortamlarda kesinlikle bulunmak istemiyoruz. Bütün kesimlerin, birbirleriyle görüşebilecekleri bir ortamı benimsiyoruz. Bu nedenle, genel merkezimiz de, CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi gibi siyasi oluşumlarla görüşmeler gerçekleştirdi. Yanı sıra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile istişareler yapıldı. Tabi bütün bunlar farklı farklı yorumlara da neden oldu; ancak işin esası siyasette artık normalleşmeye gidilmesidir. Bugün Saadet Partisi’ni herkes bir yerlerde konumlandırıyor ancak Saadet Partisi’nin bundan haberi yok. Zamanı ve yeri geldiğinde, parti içinde mutlaka bir karar alınacaktır. 

Siyasi kulislerde Cumhur İttifakı’na katılabileceğiniz yönünde dedikodular yapılıyor. Bu konuda düşünceleriniz neler? 

Seçim işbirliğinin, seçimlerden önce konuşulup tartışılması, kutuplaşmaya bir sebep vermedir. Şu an herhangi bir seçim tarihi açıklanmadı. Sene sonunda veya 2022’de bir erken seçim olur mu, onu da bilmiyoruz. Şu an seçimleri konuşmak ne ekonomiye katkı sağlar, ne de işçi kardeşlerimizin cebine bir katkı koyar. Şu an bir taraf belirlemenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Kendimizi şurada veya burada konumlayalım gibi bir gayret içerisinde değiliz. Adana’nın 828 mahallesinde teşkilatlanma çalışmaları yürüteceğiz. Şu an buna odaklıyız. 

Kutuplaşmaya karşı olduğunuzu sıklıkla dile getiriyorsunuz. Peki, farklı din ve mezheplerden vatandaşlar da gelip size katılabilir mi?

Bizlerle görüşmek isteyenlerin ne siyasi görüşlerini, ne de hangi dine bağlı olduğunu kesinlikle sormayız. Müslüman olduğumuzu gizlemez, Müslümanlığımızı yaşarız ve kutsalımıza hakaret olmadığı sürece hoşgörüyü de elden bırakmayız. Farklı bir din mensubu davamıza katılmak isterse, baskıcı olmadan İslam’ı ona anlatır, bazı şeyleri görmesine vesile olmaya çalışırız.

Son zamanlarda parti kapatmayla ilgili tartışmalar da gündeme geliyor. Geçmişte, Refah ve Fazilet ile bu tecrübeyi yaşamış bir siyasi oluşum olarak, parti kapatma konusunda nasıl bakıyorsunuz?

Herhangi bir partiyi kapatmanın, ülke demokrasisi açısından, bize katkılar sağlayacağına inanmıyorum. Eğer bir parti, terör ile ilişkiler yürütüyor ve bu da belgeleriyle ortaya konuluyorsa, adalet mekanizmasının devreye girip gerekeni yapması daha uygundur. Partiyi kapatmayı düşünmeden önce, bazı yaptırımların uygulanması da söz konusu olabilir. Mesela, seçim yardımlarını kesmek gibi. 

Teşkilat yapınıza baktığımız zaman üye ve neferlerinizin genellikle 50 yaş üzeri olduğunu görüyoruz. Genç bir başkan olarak, teşkilatınızda etkili olabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Bizim 50 yıllık bir geçmişimiz var. Bu ülkede başbakanlık yaptık, bakanlıklar yaptık, belediye başkanlıkları yaptık. Biz gençler ise; hem devlet kademelerinde, hem yerel yönetimlerde, çeşitli görevlerde bulunmuş bir siyasi partinin bakiyesiyiz. Yönetici olarak yaşım çok genç; ancak bizde nesiller arası bir çatışmanın olması söz konusu değildir. Bizler, Milli Görüş davası içerisinde ortak mücadele veriyoruz. Bizde, görevlendirilen kişinin yaşının önemi yok. İlkelerimize uygun her kim olursa olsun, başımıza başka olarak verildiğinde, onun iyi işlerine destek olma, yanlışlarının da önünde durmayla alakalı 50 yıllık bir eğitim sistemimiz var. Bu manada hiçbir problem yaşanmayacaktır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor