Adana Türkiye’nin sosyal ve ekonomik açıdan Türkiye’nin iktisadi, ticari ve sosyal açıdan ilk üç kentlerinden biriydi.. Yıllar geçtikçe ekonomu, sosyal ve kültürel açıdan zayıflamaya başladı, bir çok il yol alarak kalkınırken, Adana köy olmaya mahkum edildi..
Ve Adana sahipsiz Adana oldu..
BÖLGE Gazetesi bu gidişe dur diyebilmek için büyük gayretler sarfetti, kumuoyunu uyarmaya, tehlikenin farkında olmalarını sağlamaya çalıştı.. Önce bir ekonomi kurultayı yaptı.. Bakanları, uzmanları Adana’ya davet etti, toplantılar düzenledi raporlar hazırlandı, kamuoyu oluşturuldu ama sonu getirilemedi..
Çukobirlik Adana Çukurova, Türkiye ve Balkanların en büyük entegre tesisiydi.. Çukobirlik, Çukobirklik olmaktan çıkmış birilerinin rant kapısı haline gelmiş, birileri paraya para dememiş iflasın eşiğine gelmişti.
BÖLGE Gazetesi, yine toplumsal sorumluluğunu yerine getirmiş, ‘Çukobirlik kapanmasın insanlar açlığa mahkum edilmesin’ sloganıyla kampanya başlattı. Çiftçiler Birliği’nde toplantılar düzenledik konunun uzmanları ve Çukobirlik ortakları ile..
Toplantıya o dönemin Adana Sanayii Odası Başkanlığı yapan, sonra siyasete atılan ve CHP Adana Milletvekili olan Ümit Özgümüş’ü de davet etmiştik. Ümit Özgümüş, toplantıda bir konuşma yapmış, Çukobirlik’in kapatılması gerektiğini söylemişti..
Ve Çukobirlik’in kapısına kilit vuruldu, binlerce işçi işinden oldu, çocukları açlığa mahkum edildi, esnaf kepenkleri indirdi, işçi taşıyan otobüsler hurda fiyatına satılmaya başlandı.
Zeydan Karalar, sen Belediye Başkan adayı olduğunda Bölge Gazetesi sana olağanüstü destek sağladı.. Sabah Gazetesi senin aleyhinde yazarken, Bölge Gazetesi seni savundu, o gazetenin bölge müdürü ile mahkemelik olduk..
Belediye Başkan adayı oldun, seni destekledik, Belediye Başkanı oldun, bir defa hayırlı olsun demek için ziyaret ettik, daha sonra hiç görüşmedik, hiç kimseden olmadığı gibi senden de hiçbir talebimiz olmadı..
Zaman zaman Bölge Gazetesi’ndeki köşemizde, zaman zaman da sosyal medya aracılığıyla seni uyardık, güç zehirlenmesi yaşadığını söyledik, kibirinin giderek hız kazandığını defalarca hatırlattık, kendine ve kente büyük zararlar verdiğini söylemekten, uyarmaktan, yazmaktan parmaklarımız yoruldu.. Ama sen kibirinle boğuldun..
Sen ne saçmaladığını biliyor musun Zeydan Karalar!..
Sen o sözlerinle toplum içerisinde kutuplaşma yarattığını, kin ve nefret tohumu ektiğini anlamayacak kadar güç zehirlenmesi yaşıyorsun Zeydan Karalar.
SORU ŞU:
Türkiye’de 7 personeli rüşvet suçundan tutuklanan Belediye’nin Başkanı kim?
Sen kimsin? Kral mısın, padişah mısın Zeydan Karalar..
Toplumu kin ve nefrete yönlendirmenin suç olduğunu bilmeyecek kadar cahil olduğunu sanmıyoruz ama güç zehirlenmesi yaşadığını görüyoruz..
Son sözümüz şu Zeydan Karalar;
Kendini yargıla ve kendine şu soruyu sor;
“BEN KİMİM?”
Senin yerine ben cevap vereyim;
Sen, başkanlık döneminde personeli rüşvet almak suçundan tutuklanan Bir Belediye Başkanısın..
Sen, özel kalem müdürü kendi makamında silahla öidürülen bir Belediye Başkanısın.
Sen, halkın parasıyla ayda bir milyon lira ödeyerek kamuoyu yoklaması yaptıran Belediye Başkanısın..
Sen halkın milyonlarca lirasını ödeyerek seçim öncesi halka poşet poşet kahve dağıtan Adana Büyükşehir Belediye Başkanısın Zeydan Karalar..
Bu günlük bu kadar..
