TARIM İŞÇİLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ

Türkiye’nin en önemli tarım arazilerinin bulunduğu ve tarımın kalbi olarak bilinen Çukurova bölgesinde üreticiler hasat döneminde, ürünlerinin tarlalardan kaldırılması sürecinde tarım işçilerine büyük gereksinim duyuyorlar.

Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte tarımın yerine makineleşme alsa da insan gücüne olan ihtiyaç ise her zaman fazla oluyor. Özellikle ürünlerin hasat sürecinde Çukurovalı üreticiler tarımda çalıştıracak işçi bulamadıklarından yana dert yanıyorlar.

Şuanda Çukurova bölgesindeki hasat süreci devam eden ürünlere baktığımızda portakal, limon ve mandalina gibi narenciye ürünlerinin olduğunu görüyoruz. Bunların toplatılması, kasalanması ve araçlara yüklenmesi aşamalarında işçilerin bilek güçlerine ihtiyaç duyuluyor ancak bu zamanda bu işlerin daha çok Suriyeli işçilerle yürütüldüğü ifade ediliyor.

Şuanda içinde bulunduğumuz mevsim itibari ile hasat edilen ürünlerin sınırlı olduğunu söyledik. Buna rağmen işçi sıkıntısı yaşayan üreticiler, ilerleyen dönemlerin bol ürün bol hasat olduğu dönemlerde ne yapacaklar.

Örneğin Mayıs ayı gibi Adana’da patates ve soğan gibi ürünlerin hasadına başlanacak. Bunların yanı sıra Adana’nın olmazsa olmazı olan karpuzun da hasadı aynı bu dönemlere denk gelecek. Bu ürünlerin hasat süreçlerinde de tarlada çalışacak işçi gereksinimi içinde bulunduğumuz bu zamana kıyasla kat be kat artacak.

Şimdilerde tarlalarda çalıştıracak işçi sıkıntısı yaşayan üreticiler esas o zamanlar geldiğinde ne yapacaklar.

Bu bölgelerde tarımda çalışan işçiler emeklerinin karşılığını alamadıklarını ifade ediyorlar. Yaz mevsiminde Adana’dan, Osmaniye’den aileler otobüslerle Karadeniz bölgesine fındık günlüğüne gidiyorlardı.

Neden ailecek evlerini barklarını bırakarak Türkiye’nin bir ucundan diğerine gittiklerini sorduğumda Çukurova’da ücretlerin düşük olduğunu ifade ettiler. Geçen yaz mevsiminde tarlada çalışan bir işçinin günlüğü 350-400 lira civarlarındaydı.

Tabi ki işçilerin ellerine sadece bu para geçmiyordu. Bunun içinden eğer araçlarla geliyorlarsa araç parası, başlarında duran ve onların yönlendirmesi yapan kişilerde onların yevmiyelerinden kesintiler yapıyorlar.

Gün sonunda ise ellerine çok bir para kalmıyordu. Ancak Karadeniz bölgesinde alınan günlük yevmiyeler Çukurova’dakinin 2,5-3 katı idi neredeyse. Bu nedenle insanlar ailecek giderek daha çok kazanabilmeyi düşünüyorlardı.

İşçileri tarlalara yeniden getirecek olan şey elbette çalışma koşullarının ve ücretlerinin arttırılması olacaktır.

Yağmur çamur demeden sabahın kör karanlığından akşam vaktine kadar tarlalarda çalışan işçiler parasal olarak emeklerinin karşılığını tam olarak alamıyorlar. Bütün gün tüm güçleri ile çalışan işçilere hak ettikleri ücretlerin verilmesi gerekiyor.

Dünyada baş gösteren gıda krizi ile baş etmede en teme faktör tarımsal sürekliliğin sağlanmasıdır.

Eğer ülke olarak tarımsal faaliyetlerde kendi kendine yetebilen ve hatta dışarı ülkelere ürün satabilen bir konumda iseniz gerçekten çok büyük bir nimet elde etmişsiniz demektir. Tarımsal sürekliliğin sağlanmasın da her ne kadar makineli tarım gelişse de insan emeğine duyulan ihtiyaç hiç azalmıyor aksine gün be gün artıyor.

Bu nedenle tarımın en önemli faktörü olan işçiler için yeni düzenlemeler yapılmalı ve gerçekten hak ettikleri ücretlere kavuşturulmalılar.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor