Hürriyet’ten Bahar Akıncı, 2013 yılında demokrasinin tanımını yapmış, sonra bu tanımı neden yaptığını şu satırlarla dile getirmiş;
“Üç gündür yollardayım ey benim mazlum ülkem. Muğla’dan da, İstanbul’dan da, İzmir’den de hafızama kazınan kareler berbat. Buraya koysam için kaldırmaz. Bu halkın tek bir isteği var; O da baskı altında hissetmeden, hakaret görmeden özgürce yaşamak. Burası Atatürk Türkiyesi. BURADA TEK ÇIKAR YOL DEMOKRASİ! Ne olur bunu görün artık. Bitsin bu şiddet. Bu ülke hepimizin. Hiç birimizin gidecek başka yeri yok. Bir arada bir ağaç gibi hür ve tek bir orman gibi kardeşçesine yaşamayı öğrenmek zorundayız.”
Aradan 6 yıl geçmiş değişen ne?
Bundan sonra değişeceği yönünde olumlu bir adım atılmış mı? Yoksa daha beterini yaşar duruma mı gelmişiz?
Yahu Allah’tan korkun.. Bir ülkede saldırı sonucu 49 insan öldürülmüş, çok sayıda insan ağır yaralı… Dünyanın gözü, bu olaya çevrilmiş, televizyonlar yayın akışını kesmiş, topluma bu haberi veriyor..
Türkiye’de aynı saatlerde ne oluyor?
Yandaş dediğimiz televizyonlar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Ankara Belediye Başkan Adayı Haseki’nin rakibini suçlayan açıklamalarını naklen yayımlıyor..
İnsaf yahu, insaf.. Siz suçladınız, adam çıktı belgeleriyle cevap verdi.. Siz suçladınız, yine belgeleriyle cevap verdi.. Varsa bir şey elinizdeki bilgileri, belgeleri verirsiniz yargıya, jet hızıyla! Çıkar karar.. Varsa suç, suç cezasız kalmaz..
Nedir bu insanları gerim gerim germe çabası?
Şunun şurasında bir belediye seçimi.. Türk halkını, bu olayı tüm basın-yayın kuruluşlarıyla bir numaralı gündemmiş gibi esir almanın yararı nedir?
Son kararı halk verecekse, halkın kafasını yandaş basın-yayın kuruluşlarıyla karmakarışık etmek size ve ülkeye ne kazandırır?
Gerim gerim geriyorsunuz insanları.. Lütfen yapmayın..
Bir söz vardır. Çocuk, “Baba hırsız yakaladım” demiş.. Baba “Getir oğlum” demiş.. Çocuk “Gelmiyor baba” demiş.. Baba “Bırak gitsin” karşılığını vermiş.. Çocuk bu defa da “Baba gitmiyor” diye seslenmiş..
Yani, halkın kafasını o kadar karıştırıyorsunuz ki!..
Beyler Türkiye, Ankara Belediye Başkanlığı’ndan ibaret değil..
Bahar Akıncı’nın yazısının son paragrafını yeniden okuyun;
“Üü gündür yollardayım ey benim mazlum ülkem. Muğla’dan da, İstanbul’dan da, İzmir’den de hafızama kazınan kareler berbat. Buraya koysam için kaldırmaz. Bu halkın tek bir isteği var; o da baskı altında hissetmeden, hakaret görmeden özgürce yaşamak. Burası Atatürk Türkiyesi. BURADA TEK ÇIKAR YOL DEMOKRASİ! Ne olur bunu görün artık. Bitsin bu şiddet. Bu ülke hepimizin. Hiç birimizin gidecek başka yeri yok. Bir arada bir ağaç gibi hür ve tek bir orman gibi kardeşçesine yaşamayı öğrenmek zorundayız.”
Ne bu hiddet, bu celal Hafızalara kazınan kareler berbat beyler!
Mansur Yavaş”ın aşağıdaki sözlerine kim itiraz edebilir;
