VÜCUT GELİŞTİRME ÇALIŞMALARINDA SAĞLIK KONTROLÜ

Konu vücut geliştirme ile ilgiliolduğu kadar tüm spor branşlarını da içeren çok geniş kapsamlı, mahiyeti icabı ana gayenin sağlık olduğu spor idesinde çalışma ve sistemleri kadar önemli bir yer teşkil etmektedir.

Bendeniz bunu, sınırlı dakikalar içinde, vücut geliştirme ile direkt ilgili hususlarda, en önemli noktalarını, esasen bildiğinizi de tahmin ederek özetlemeye çalışacağım.

En iyi sağlık kontrolü doktor muayenesi ile gerçekleştirilir. Bunun da en ideal şekli özel seksiyonunda, bizzat spor hekimi tarafından yapılan eforlu ve yüklenmeli testlerle yapılan kontrollerdir. Memleketimizde, bu konu yeni gelişmekte olduğundan tatbikatta bu şekil bir kontrol maalesef genele yayılamamıştır.

Bu sebepten, maalesef sporumuz da henüz iyi tanımadığından, bilmeyen ve sporumuza yaklaşımı olmayan doktorların bir kısmının da vücut geliştirmeye muarız oldukları zaman zaman görülmektedir.

Genel olarak ve kısaca yeni başlayanlar için ve zaman zaman “umumi olarak spor yapmasında mahsur yoktur” şeklindeki bir dahili muayene gereklidir.

Başka konularda da anlatılabliecek gereksiz tekrarlara sebep olmamak için, by-pass ameliyatı olan esik bir akrobat arkadaşımın böylesine ağır bir kalp ameliyatından sonra halen de vücut geliştirme yapabildiğine değinmek isterim.

Buna çalışmaya ilk başlayanların özellikle ilk günlerinde öğreticinin çalışmacıyı devamlı göz altında tutarak hareket yanlışları, ani fenalaşma, sararma, dudak morarması vs. gibi hal ve reaksiyonlarını takip etmesi sağlık açısından mutlak şarttır.

Sağlık açısından üç husus kesin ön şarttır.

1-Tok karnına çalışmamak,

2-Hasta veya aşırı yorgun çalışmamak,

3-Bilinmeyen hareketlere aşırı kilolarla girilmemesi ön şartlarıdır.

Tok kararından kasıt ortalama öğlen ve akşam yemeklerinden 2 ve kahvaltıdan ise 1,5 saat geçecek kadar, midenin hazım faaliyetini devam ettiği kanın mide etrafında toplandığı zaman süresidir.

Bilindiği gibi omurga omurlarınüst üste dizilişinden meydana gelmiştir.En kuvvetli iki ayrı kütleyi birleştiren, dik tutan ve de hareketli ve o nisbette de hassas bir kısımdır.

En hareketli kısmı ise bel hizası (yani 5.bel omuru hizasıdır.) Yanlışbir çalışma ve hareket bu omur ve disklerde, ezilme ve kaymalara yol açabilir. Bu durumda omur kanalından geçen sinir kanalında bir daralma olur. Bununla da tasyik altında kalan sinir ve bağlı olduğu organla etkilenir.

Ağrı, fonksiyon bozuklukları ve felç yapabilir. Omurilikte kan damarı çok az bulunduğundan, arızalanan yerin kendini yenilemesi çok zordur. Tedavisi de gayri mümkün veya zaman alıcıdır. Bul tip sakatlıklar en ufak hatada tekrarlar. Bu sebeple yanlış çalışmalar sporcuya pahalıya mal olabilir.

Fiziki formüle göre:

Kuvvet Kolu X Kuvvet : Yük X Yük Kolu.

İzah olarak, baş üstünde ve vücut ağırlık noktasından geçecek şekilde tutulan her kg.yük vücut ağırlık noktasına ayni ağırlıkla intikal ettiği halde, vücuttan uzaklaştıkça (ağırlık noktasından) vücut ağırlık merkezine daha fazla bir yükle tesir etmektedir. Örneğin gergin kolla omuz hizasında ve önde tutulan bir yük, vücut ağırlık noktasındaki bel omuruna 29 kg.lık bir ağırlık olarak intikal etmektedir. Ağırlık bilinçsizce kullanılırsa tonlarca yük bel omurunda ağırtahribata yol açabilecektir.

NEFES: Hareket yük altında düzgün şekilde nefes alınıp verilmeden yapılırsa; baş dönmesi, baygınlık ve iç kanamalara dahi sebebiyet verilebilir.

Şöyle ki: Ağırlık altında organizma normale nazaran çok fazla bir gerilim halindedir. Bu gerilim atar damarlarda basınç yaparek bir daralma meydana getirir. Bu daralma ile kan basıncında artma olur.

Bu sebeple nefes ayarlanamaz ise, devamlı basınç baş dönmesi ve göz kararması yapar. Daha da ileri gidilirse, kalbin ve beynin hatta ciğerin ani kan dolup boşalması neticesinde iç kanamalara yol açabilir.

KALBE ETKİSİ: Tüm sportif faaliyetler kalbe tesir eder ve onun daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Normal insan kalbi 250,300 gr. Sporcularda 450-500 gr. Civarına yükselebilmektedir. Bu büyüme sıhhatli olup, daha ekonomik çalışma ve daha randımanlı kan pompalamaya yardımcı olur.

(KAYNAK: Özer BAYSALİNG)

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor