HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR
Şahin Ciğer, 30 Haziran 1952 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu İstiklal, ortaokulu Tepebağ, ardından Karşıyaka lisesinden mezun oldu.
Öğrenci yıllarında çeşitli spor dallarıyla yakından ilgilendi. 7 yaşında Atatürk Yüzme Havuzu’na geldi. Kısa zamanda Ünsal Fikirci, Mustafa Acet ve Olcay Aybars gibi rekortmen milli yüzücüleri de model alarak serbest ve kurbağalama stilde yarışmalara katıldı.
Eski Milli Atlet Ökkeş Koşkun’un kulübü Karataşspor lisansıyla yüzmeye başladı ve Adana genelinde önemli dereceler elde etti. Daha sonra ki yıllarda Karataşspor ile Adana Demirspor birleşti. Bu kez Demirspor mayosuyla derecelerini geliştirdi.
Yarım aşırı aşkın sporcu, antrenör, hakem, Yüzme il temsilciliği ve havuz müdürü olarak yüzme sporuna hizmet eden Şahin Ciğer, Adana’dan ilk kez Sutopu Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı yapan kimse oldu. Şahin Ciğer, çocukları Gökhan Ciğer ve Gökmen Tan Ciğer’in kendi gibi sporcu ve uluslararası hakem olmalarını sağladı.
120 kadar lisanslı bayan ve erkek sporcuya sahip Adana Yüzme İhtisas Kulübü’nün kurucusu olan yüzme sevdalısı Şahin Ciğer, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Kendinizden söz eder misiniz ? Yüzmeyi kaç yaşında öğrendiniz? Kaç yaşında yarışlara katılmaya başladınız?
1952 Adana doğumluyum. Yüzmeye 7 yaşında başladım. Havuzda milli ve rekortmen sporcuların antrenman ve müsabakalarını hayranlıkla izlerdim. Onların sayesinde yüzmeye daha çok zaman ayırarak kendimi geliştirdim. 10 yaşında da miniklerde yarışmalara serbest ve kurbağalama stilinde katılmaya başladım. Yüzme sporu yapanların büyük bölümü aynı zamanda sutopu da oynardı. Ben de sutopu oynadım. 1971 yılında Ankara Devlet Su İşleri (DSİ) Spor Kulübü’ne sporcu ve antrenör olarak çok faydalı oldum. Hatta Adana’dan sporcu arkadaşlarım Şevket Erden ile rahmetli Ali Uçar’ın da DSİ Spor’da yarışmalarını sağladım. Bu sıralarda 19 Mayıs Spor Akademisi’nde Beden Eğitimi ve Spor Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Koçer’in de desteğiyle yüzme yaz okulunun da antrenörlüğünü yaptım. Adana Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nde de antenörlük yaptım ve milli takımlara yeni yetenekler kazandırdım.
Sporun ne gibi yararlarını gördünüz? Yaşantınızda neler değişti? Ayrıca, siz uzun yıllar Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde memur olarak görev yaptınız. Bunlardan söz eder misiniz ?
1972 yılında vatani görevimi Muhafızgücü Spor Kulübü’nde yüzme ve sutopu takımında yaptım. Burada yüzme ve sutopunda önce Ankara şampiyonu olduk. Sonra da Türkiye genelinde önemli dereceler elde ettik. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Eşref Akıncı’nın elinden takdirname aldım. Askerlik dönüşü spor sayesinde memur olarak o zaman ki adı Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü’nde göreve başladım. Burada yine kendi sporum olan yüzmeye önemli katkılarım oldu. 23 yıl aralıksız yüzme havuzu müdürlüğü yaptım. Aynı zamanda yüzme havuzunun karşısında bulunan Gençlik Sarayı’nın da sorumlusu olarak faydam oldu. 5 yıl Yüzme Federasyonu İl Temsilciliği görevinde bulundum. Kulüp ve sporcu sayasının artmasında, hakem ve antrenör kurslarının açılmasına vesile oldum. Bu sıralarda 1976 yılında yeni kurulan Hentbol Federasyonu’nun hakem ve antrenör kursuna Milli Yüzücü ve Gençlik Spor Şube Müdürü Tuncay Şenyüz ile yine il müdürlüğünde görevli Kazım Tekin ile birlikte katıldık. Ancak, benim yüzme sevdam her zaman ağır bastığı için yüzmeye ağırlık verdim.
Milli takım antrenörlüğü ve seçiciliği görevleri yaptınız bunlardan söz eder misiniz ? Kimlerle görev yaptınız?
Adana’da ki başarılı çalışmalarım. Milli takımlara sporcular kazandırmamın büyük yararını gördüm. Deneyimli antrenör Hikmet Özün’ün başkanlığında Golyo Çalmof ile birlikte yıldız, genç ve büyük takım sporcularını çalıştırdık. Bunların Akdeniz Oyunları, Balkan ve Avrupa şampiyonaları, uluslararası yarışlara katılmalarını sağladık. İyi bir ekiptik. Çalıştırdığımız sporcular da bizleri mahcup etmediler. Keyifli günlerdi. Ayrıca uluslararası hakem olarak da birçok Türkiye şampiyonası ve uluslararası maçlar yönettim.
Sanıyorum farklı illerde hakem kursları açtınız. Ayrıca herkese nasip olmayan Merkez Hakem Kurulu üyeliği ve başkanlığını yürüttünüz. Bunları anlatır mısınız ? Spor sayesinde hangi ülkelere gittiniz?
Eski dönemlerde yüzme, sutopu, atlama federasyonu bir çatı altındaydı. Daha sonra ki yıllarda yüzme ve sutopu ayrıldı. Bu kez sutopuna ağırlık verdim. Dr. Haluk Toygarlı’nın döneminde Sutopu Merkez Hakem Kurulu üyeliğinde bulundum. Daha sonra Vedat Akgün başkan oldu. Bu kez 12 yıl Asbaşkan ve başkanlık görevinde bulundum. Tüm hakemlere görev verirken çok titiz ve adil davranmaya özen gösteriyorduk. Geçtiğimiz yıllarda çeşitli nedenlerle bu görevleri bıraktım. Bu arada 15 kadar farklı ilde sutopu hakem kursu açtım ve yüzlerce yeni hakem kazanılmasını sağladım. Bu sayede Yugoslavya, Yunanistan, Girit Hanya, Malta, İspanya, Fransa, Romanya gibi ülkelere gittim.
Daha sonra ki yıllarda yüzmeye olan tutkunuz nedeniyle Adana Yüzme İhtisas Kulübü’nü kurdunuz. Buradan milli takımlara sporcu verdiniz mi?
2000 yılında emekli olduktan sonra Adana Yüzme İhtisas Kulübü’nü kurdum. Deneyimli ve diplomalı antrenörler gözetiminde 120 kadar kız ve erkek sporcunun yüzmede önemli dereceler elde etmelerini sağladım. Kızlarda Melek ve Serin Cavlak kardeşler, Esin Noyan, Hande Kutsal. Erkeklerde ise Hasbi Tayfun Uçar, Gökmen Tan Ciğer ve Cengizhan Aloğlu’nun milli takımlara kazandırdık. Kızlarda 2 yıl final oynama başarısını gösterdik. Her iki çocuğum da benim gibi yüzmeyi seçtiler Gökmen Tan Ciğer ile Gökhan Ciğer aynı zamanda uluslararası hakem olma başarısını gösterdiler. Gökhan Ciğer aynı zamanda bölge antrenörlüğü yapmaktadır.
Yüzme ve sutopuna 50 yılı aşktın hizmetiniz var. Elbette birçok anılarınız vardır. Önemli ve ilginç bulduğunuz bir anınızı anlatır mısınız ?
Şanlıurfa’nın düşman işgalinin kurtuluşu anısına dönemin valisinin de isteğiyle 1967 yılında Şanlıurfa’ya yüzme ve sutopu takımı olarak gittik. Urfanın efsane yüzücü, Gençlik ve Spor İl Müdürü Osman Çiftbudak olmak üzere gerçekten bizim kafileyi çok iyi karşıladılar ve yöresel yemekler ikram ettiler. Yarışmalar ünlü balıklı gölde yapılıyordu. Milli ve rekortmen yüzücü Gülşen Koşkun modern mayosuyla gösteri yüzmesi yaptı. Vatandaşlar balıklı gölün kutsal bir yer olduğunu gerekçesiyle “kâfirler” diyerek büyük tepki gösterdi. Gülşen Koşkun’u zor kurtararak bir kulübeye kapattık. Yüzme yarışlarında bütün madalyaları topladık. Sıra sutopu maçına geldi. Kalede rahmetli Ergüven ağabey vardı. Urfalılar kalenin önüne ekmek atarak balıkların toplanmasını ve topun görülmesini engellemek istediler. Ünsal Fikirci itiraz etti. Bir golü İrfan, diğerini Cevdet attı. Durum 2-0 olunca havuza tüm masa ve sandalyeleri attılar ve bizlere saldırdılar. Maç yarıda kaldı. Polislerin yardımıyla havuzdan çıkarılarak kenti terk ettik. Kaldı ki başta Mehmet Çoban olmak üzere Urfalılarla çok iyi ilişkilerimiz vardı.
MİLLİ MARATONCU BENCAN: “ŞAHİN’İN SPOR AİLESİNE BÜYÜK EMEKLERİ GEÇMİŞTİR”
Milli yüzücü, maratoncu ve Yüzme Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Üyesi Gürhan Bencan, Şahin Ciğer’in yüzücü, hakem, antrenör, havuz müdürü ve Sutopu Merkez Hakem Kurulu Başkanı olarak spor ailesine büyük emeklerinin geçtiğini söyledi.
Şahin Ciğer ile aynı mahallede oturduklarını, aynı okula gittiklerini, eski dönemlerde Atatürk Yüzme Havuzu’nda da sürekli birlikte olduklarını ifade eden Gürhan Bencan, şöyle devam etti:
“Şahin Ciğer yüzdü, sutopu oynadı. Daha sonra hakemlik ve antrenörlük yaparak yüzlerce genci spora kazandırdı. Özellikle, büyük özveri ve disiplinle Aralıksız 23 yıl yaptığı havuz müdürlüğünde çok kişinin kahrını çekti. Zaman zaman da yanlış anlaşıldı. Şayet kurallı ve ilkeli davranmasaydı havuzda beklenmedik her türlü olaylar yaşanırdı. Şahin yüzme ve sutopunda 3-4 kuşak ile birlikte oldu. Kendini sürekli geliştirdi. Ankara DSİ Spor ve Adana Tenis Dağcılık Su Sporları Kulübü’nde antrenörlük yaparak yetenekli sporcuları milli takıma kazandırdı. Ayrıca en önemlisi, Sutopunda 12 yıl Merkez Hakem Kurulu üyesi ve başkanı olarak Türkiye’de tüm sutopu maçlarına adil ve tarafsız şekilde hakem atamalarıyla başarılı görev yaptı. Şahin hoca kurucusu olduğu Adana Yüzme İhtisas Kulübü’nde de kentimize yeni sporcular kazandırıyor. Yolu açık olsun.”
