Türkiye’nin nasıl kalkınabileceğini, halkın nasıl mutlu ve huzur içinde yaşayacağını değil, Cemaat ve tarikatları tartışıyoruz bitmeyen senfoni gibi.
Hani bir söz vardır ya ELLER AY’A BİZ YAYA diye.. Aynen öyle.. Din kutsaldır, Allah’a ve peygamberlere inancımız tamdır.. Dini eğitim, her insan için gereklidir ve yerine getirilmelidir.. Ancak, sadece dini eğitim değil, bilim de, teknoloji de öğrenilmeli, sadece çağdaş ülkeler seviyesine yükselmek değil, onları geçebilmek için çaba gösterilmeli..
Ama, yazar Yusuf Kaplan’ın köşesindeki “Diyanet, cemaatler, tarikatler, diğer kritik İslâmî kurumlar, bu toplumun geleceğinin sigortasıdır, teminatıdır, düşmanlarının korkulu rüyalar, kâbuslar görmesine yol açan vazgeçilmez kaynaklarıdır. Cemaatler ve tarikatleri silin, -fazla değil iki kuşaklık bir zaman dilimi içinde- bu toplumda İslâm’dan eser kalmaz!
Kalmaz; çünkü Türkiye başta eğitim olmak üzere bütün kurumlarını laikleştirmiş, dolayısıyla İslâm’ı bütün kurumlarından uzaklaştırmış kaskatı, taş gibi laik bir ülkedir” sözler doğru değildir..
Türkiye laik ve demokratik bir ülkedir ve kimse aksini iddia edemez.. Öylesine laik bir ülke ki, millet dinini çok daha iyi öğrenebilsin diye, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kurmuş bir devlettir..
Tarikat ve diğer dini gruplar bu toplumun sigortası değildir ve olamaz.. Ekonomik çıkarlar için halkın dini inancını sömürenler hiç olamaz..
Atatürk’ü dinsiz , Yeni Yılı dinsizlerin ve hırıstiyanların günü gibi gösterenler, halkı aldatmaya devam edemezler. Devletin Diyanet İşleri Başkanığı varken, bu ülkenin tarikat ve cemaatlere de ihtiyaç yoktur. Bugün o tarikat ve cemaatlerin liderlerine bakın ve Türkiye’nin en büyük zenginleri arasına girdiğini, nasıl devlete sızdığını iyi öğrenin..
Bugün yeni bir yıla giriyoruz.. Yeni yıl, hrıstiyanların değil, yeni bir yılın başlangıcı olarak bütün insanların günüdür.
Aydınlığa giden yolda büyük önder Mustafa Kemal Atütürk’ün şu sözünü hiç unutmayın;
EFENDİLER, Biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğ, selçuklu ve osmanlıyı bu yüzden batırdığı için yasakladık.
Çok değil yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki; bazı kişiler, bazı cemaatlerle bir araya gelerek, bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir.
Ayrıca unutmayın ki; o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlammaktan geri kalmayacaktır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
17 Aralık 1927 ANKARA
