ZEYDAN KARALARA BİR DOKUN BİN AH İŞİT!..

Merhum Tanju Okan’ın söylediği şarkıdır “Ah bir zengin olsam”

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’la Adana’yı konuşuyoruz. Önce bir ah çekiyor, “Kasada biraz para olsa, ben ne hizmetler yaparım” diyor.. “Yok mu?” diye soruyoruz, “Ben kasaya her ay giren 7-8 milyon lira ile hizmet veriyorum” diye yanıtlıyor.. Hayret ediyoruz “Nasıl yani!” diyoruz, belediyenin çok borçlu olduğunu, gelen paranın tamamına yakınının borçlara kesildiğini, kalan ile hizmet üretebildiklerini, maaş ödeyebildiklerini söylüyor. En fazla giderlerinin SSK ve akaryakıtta olduğunu ilave ediyor.

“Peki Adana’nın geliri Mersin’den fazla olması gerekiyor nüfusa göre” diyoruz, “Ama onlar bizim gibi  borç batağına girmiş bir Belediye devralmadı, her ay  kasasına 110 milyon liraya yakın para giriyor. Ayrıca liman geliri var” diyor..

Umutsuz değil Zeydan Karalar “Aşacağız tüm engelleri” diyor ve ekliyor;

 “Bu kısa süre içerisinde az parayla çok işler yaptık.. Yol, su kanalizasyon sorunlarını önemli ölçüde çözdük. Mesela, Yumurtalık, Ceyhan ve Karataş’a sahil düzenlemesi yapmayı planlıyoruz.. Milli Emlak ile görüşmelerimiz sürüyor.. Hem iç ve dış turizmi artırmayı, hem önemli gelir sağlamayı planlıyoruz. Oralara can güvenliği sağlansın diye gözetleme kuleleri kurmayı planlıyoruz.. Adana’yı ilçeleriyle birlikte bir çekim merkezi haline getirmek istiyoruz”

Zeydan Karalar, bütün engelleri teker teker aşacaklarını büyük hizmetlere imza atacakları konusunda iddialı.. Borçların hızla eridiğini, yakın bir gelecekte Adana’nın çehresini tamamen değiştireceklerini söylerken, Metro konusuna da değiniyor.. Diyor ki Karalar, “Adana’nın trafik sorununu ancak tamamlanmış Metro sonlandırır.. Bizim bütün çabamız kredi sağlamak ve Adana’da Metro’yu tamamlamak.. Bunu gerçekleştirdiğimiz an, Adana trafiği rahatlar. “

Zeydan Karalar’a İzmir depremini de sorduk, bir felaket olarak değerlendirdi, Adana Büyükşehir olarak her türlü katkıyı sağlamaya çalıştıklarını söyledi, yapıların depreme elverişli olmamasını şöyle özetledi;

 “Kaçak inşaatlarla ilgili Belediyelerin çok büyük sorumluluğu var ama, bu konudaki yetkileri de tırpanlanıyor. Yapı affı, imara vurulan en büyük darbelerden biridir. Ben Seyhan Belediye Başkanıyken bunları yaşadım. Öyle bir alışkanlık var ki, örneğin Adana’da; 2 bin metrekare inşaat ruhsatı alınıyor, ancak yüzde 20, 25 fazla yapılıyor. Statiği, hesapları 10 kata göre yapılıyor ama 13 kat inşa ediliyor. Bunlar yapı kirliliği oluşturuyor fakat daha önemlisi hayati sorun teşkil ediyor. Ama imar affıyla yaralanıyor. Sonuç, 6.8 sarsıntıya dayanamıyor, insanlar hayatını kaybediyor, yuvalar dağılıyor. O insanların suçu ne? Bulmuşular, buluşturmuşlar, bir ev sahibi olmuşlar ama o evleri satanlar imar affından yararlanmış, büyük paralar kazanmışlar.. Türkiye bir deprem ülkesidir.. Bu gerçeği unutuyoruz.. Dilerim  bu bedeli ağır son ders  olur.”

Olur mu? İnşallah olur!

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık