ZİYARET ÜSTÜNE ZİYARET EDERKEN DE YORULMADI

Kurtuluş Savaşı balarken kurulmuş olan Müdafaa-yi Hukuk Cemiyetine (Hakları Savunma Derneği), uğradıktan hemen sonra  Memleket Hastanesine gelerek hasta ve yöneticilerle görüştü. Buradan, Sanayi Mektebine (Şimdki İnkılap İlkokulu) geldi. Ardından, Muallime ve Muallimler  Cemiyeti’nin (Kadın ve Erkek Öğretmenler Derneği) ziyafetine katıldı. Burada izcilerin yemin töreni ile gösterisini izleyip diplomaları teslim etti.  Oymak Beyi’nin saygı, kıvanç ve bağlılık ifade eden konuşması üzerine de şu karşılığı verdi:

“Duygularınıza tercüman olan arkadaşınızı dinledim. Çok memnun oldum. Maddeten ve manen kuvvetli olmak için çalışınız. (…) Ana ve babalarınız sizler sayesinde güven için yaşasınlar. Geleceğin sizden beklentisi budur. Bunu sağlayacağınıza ve buna layık olacağınıza güvenim vardır.”

KIZ ÖĞRETMEN OKULU MÜSAMERESİNİ  İZLEDİ

Merhum Taha Toros’un ifadesiyle, Paşa ve Eşi, onurlarına hazırlanmış müsamereyi izlemek için gittikleri Dar-ül Muallimat’ta (Kadın Öğretmen Okulu) gördükleriyle çok gururlanmışlardı. Genç kızlar Atatürk ve Latife Hanım’a mevsimin en güzel çiçek buketlerini sundular. Okul Müdiresi Remziye Hanım’ın (Sonradan Profesör Remziye Hisar) odasında kısa bir dinlenmnin ardından müsamere salonuna geçer geçmez öğrenciler hep bir ağızdan özenli bir uyumla okul marşını söylediler. Marştan sonra, Müdire Remziye Hanım’ın yaptığı coşkulu konuşmadan birkaç tümceyi sunalım:

“Muhterem Hanımefendi, Muhterem Paşamız,

Bir zamanlar abancı bayraklar altında ağlayan, cefa çeken, muhacir olan Adana, bugün çektiği bütün cefa ve kahırları unuttu. Onu, koparıldığı Anayurduna kavuşturan aziz baş, şimdi çileleri dolmuş Adanalıların arasında. Bu öyle bir mutluluktur ki, kara günlerin kara yaralarına şifa verecek. Özellikle biz, bu dertli ovanın dertli yavrularına bilim ve erdemlilik vermekle görevli irfan askerlerine, Muhterem Paşamızla, Muhterem Eşleriyle bir çatı altında yaşadığımız bu günü, bayramlarımızın en değerlisi sayıyoruz. (…)

Paşam, tüm türklerin boynundaki zinciri koparıp başına zafer tacını takan ellerinize sonsuz şükranlar borçluyuz. (…) Bugün öteki elinizle başka cepheyi işaret ediyorsunuz ve cehalet ile bağnazlığı yıkmamızı istiyorsunuz. Emin Olunuz Paşam, Akdeniz ulaşmak için geçtiği yollara binlerce yavrularını gömn anneler, bu yeni açtığınız daha çetin savaşta da yine azimli, inançlı evlatlarını verecektir.”

Konuşmadan sonra öğrencilerin muhteşem spor gösterileri izlendi. Gösteri sonunda, Türkiye’de ilk kez, öğrenciler vücut, ve kollarını kullanarak Mustafa Kemal adını canlı olarak yansıttılar. Paşa ve Eşi, buradan ayrılırken son derece mutlu ve gururluydular.

YARIN: TEMASLARA DEVAM

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor