AĞIRLIK VE KASLAR (2)
Aşırı ağırlık kaybı, su kaybını veya zayıf beden kütlesini gösterir. Az besinli açlık, ya da sınırlandırılmış diyetler önerilmez. Bu çeşitli zararlı tutumlar, sağlığa tehlikeli olabilirler.
Ayrıca beslenme yetersizliklerin,e su kaybına yol açabilirler ve sporcuları enerji açıklarına iterler. Sporcular böylece gerekli çalışmayı yürütemez duruma düşerler ve arzuladıkları kiloyu (ağırlık sınıfını) sürdürecek yeme alışkanlıklarını canlı tutamazlar.
Vücudun yağ kütlesini azaltma aynı ölçüde ağırlık kayıbıyla birlikte olur da, olamaz da. Vücut yağ kütlesi azalması, kaybolan yağın geçici biçimde yerini alan suyun tutulmasından dolayı, toplam vücut ağırlığında geçici artmayla eşlik bile edebilir. Vücut yapısındaki bu değişme, birkaç gün sonra genellikle fazla idrara çıkmayla (diuresis) sonuçlandığından, hızlı bir kilo kaybı birlikte gerçekleşebilir.
Ağırlık kaybında şu bilgilere herkese dikkat etmelidir:
-Her hafta kilo ölçülür; az kilo kazanmaları böylece kolay denetlenir duruma getirilir.
-Besin ve içeceklerin kalori içerikleri öğrenilir. Yüksek kalori varsa düşürülme, düşük kaloride yükseltilme yoluna gidilir.
-İki veya üç öğün yemek yerine beş veya altı öğün yemek yenmelidr. Yemek, ağızda çok iyi çiğnendikten sonra yutulmalıdır.
-Bol su içilir.
-Tabağa, alışılmışın yarısı ya da üçte ikisi yemek konmalıdır.
-Tabağa daha önce yemek konmuşsa, yarısı veya üçte birini yememelidir. Kişi tabağa konanı yemek zorunda değildir.
-Spor çalışmasıyla günlük yenenden daha çok yakılmalıdır.
Her zaman zayıf kalmak ve sadece ihtiyaç olan besinler konusunda aşağıdaki esaslara dikkat edilir:
-Yüksek kalorili besinlere sınır konur,
-Düşük kalorili besinler çoğaltılır,
-Süt (%2 yağlı veya yağsız),
-Yağsız et, balık, piliç,
-Her çeşit sebzeler,
-Turunçgiller, öteki taze meyveler ön plana alınmalıdır.
-Günlük harcanan (kaybolan) kalori artırılmalıdır.
Vücut ağırlığının azalması, iki sebebi düşündürmelidir:
Ağırlık kaybı vücudun yağlarının atılmasından ya da vücut suyunun kaybından ileri gelebilir. Ama her ikisinin aynı anda olabileceğini de hatırda tutmalıdır.
Sporcular, kenid kilolarından daha düşük kilodaki rakipleriyle karşılaşarak için, kilo avantajlarını kullanmaya çalışırlar. Her sporcu bunu yapmayı ister. Bir sporcu düşünür ki, r akibi greçek kilosunda bulunmamaktadır.Ama bu sanıldığı kadar öyle değildir.
Çünkü hızlı kilo kaybı spocruyu ya da atleti ağır bir dezavantaja iter.
Fazla antrenman yapan atletler ve zayıf kişiler, fiziksel aktivitelerinin artması ile birlikte enerji alımları da artır. Oysa şişman (obes) ve antrenman yapmayanların genellikle antrenmana tabi tutulduklarında enerji alımları pek değişmemektedir.
Birçok “ağırlık ayarlama” tekniklerinde, bedenin hep su kaybettirilmesi vardır. Gerçek ağırlık kayıbında aslında su kaybı vardır ve bu da performansla atbaşı yürür. Hiçbir atlet, bedeni su kaybına uğradığı zaman en iyi performansına kavuşamaz.
Açlığın ya da yarı açlığın performans üzerine etkilerinin ölçülmesi üzerine çlaışmalar, iş performansının mekanizmasını anlatmaya yaramıştkır. Bu sırada oksijen kullanımı azalmıştır, aerobik güç, hız, koordinasyon (uyum) ve muhakemede zayıflamalar ortaya çıkmıştır. Bu kötü durumun geriye dönüşünü sağlamak üzere yeniden uygun beslenmeye geçildiğinde, önceki iyi performansı yeniden kazanmak ancak üç gün gibi uzun bir süre gerektirmiştir.
Karşılyaşmalarda daha çok güç, direnç ve hıza sahip atletler, en iyi yarışmacı kilosuna, ağırlıklarını düşürdükleri zaman erişirler. Ama bu ağırlık, hiç bir zaman bedenin susuz kalmış ağırlığı değildir.
KAYNAK: Amatör ve Profesyonel Sporcuların Bilimsel Beslenme Rehberi