ELLERİ ÖPÜLECEK SPOR BİLİMCİSİ: KAMİL DİKİCİ

Kamil Dikici, çalışkan, heyecanlı, girişken, bilgili ve donanımlı bir spor bilimcisi. 1956 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Okul dönemlerinde başta futbol olmak üzere basketbol ve voleybolda resmi müsabakalarda forma giydi. Birçok ilklerin sahibi olan Kamil Dikici, 1975 yılında girdiği 19 Mayıs Gençlik ve Spor Akademisi’nden 1978 yılında başarıyla mezun oldu.

Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Başkanı olarak göreve başladı. ÇÜ’de 42 yıl öğretim görevlisi olarak binlerce öğrencinin Beden Eğitimi Öğretmeni, antrenör ve spor yönetici olmasını sağladı.

Uzun yıllar 1. ve 2.liglerde hentbol oynadı. Hentbolda ilk hakem ve antrenör kurslarına katılanların başında gelen Dikici, birçok uluslararası spor kongrelere katıldı. 5 dönem Hentbolda Merkez Hakem Kurulu üyeliği görevinde bulundu.

30 kadar ilde hentbol aday hakem kursu açtı. “Hentbolda 1500 alıştırma” isimli kitabı yayınlandı. Bununla yetinmedi 1992-1994 yılları arasında Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı. Ayrıca Eskişehir Açık Öğretim Fakültesi Adalet Ön lisans mezunu.

24 saatini sporla geçiren Kamil Dikici, BÖLGE GAZETESİ’nin sorularını şöyle yanıtladı.

Kendinizden söz eder misiniz ? Okul dönemlerinde hangi sporlarla ilgilendiniz. Ne gibi başarılarınız var?

16 Mayıs 1956 yılında Kahramanmaraş’da doğdum. Dar gelirli bir ailenin çocuğuydum. Spora küçük yaşlarda büyük ilgi duydum. Başta futbol olmak üzere, basketbol, voleybol, hatta çok başarılı halkoyunları oyuncusuydum. Futbolda ilk lisansımı Kahramanmaraş İdmanyurdu kulübünde çıkardım ve forma giydim.

Daha sonra 1975 yılında hayalim, sevdam ve rüyam olan 19 Mayıs Gençlik ve Spor Akademisini kazandım. Rüyam gerçekleşmişti. 1976 yılında çok değerli hocamız merhum Prof Dr.Yaşar Sevim, Almanya Köln Spor Akademisinde tanıştığı Hentbolu salon sporuna uyarlayarak Türkiye’ye getirdi. İlk sporcu, hakem ve antrenör bizler olduk.

Hentbolu çok sevdim. Türk insanının yapısına uygun olan hentbolda tutma, itme, sarılma olduğu için büyük gelişme kaydetti.  19 Mayıs Gençlik  ve Spor Akademisi olarak Prof. Dr Yaşar Sevim ve Prof. Dr. Sedat Muratlı’nın antrenörlüğünde 2 yıl üst üste üniversiteler arasında Türkiye şampiyon olduk.

Başka hangi takımlarda hentbol oynadınız. Ayrıca nerelerde antrenörlük yaptınız. Önemli başarılarınız var mı? Milli takımlara sporcu kazandırdınız mı?

1977 yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) Spor Kulübü’nde 2 yıl Türkiye şampiyonluğu yaşadık. 3. Yıl da averajla Türkiye ikincisi olduk. Ne yazık ki kulüp kapandı. 1980 yılında Çukurova Üniversitesi’nde görevdeyken deplasmanda önemli başarıları bulunan Çukobirlikspor’da uzun yıllar forma giydim. Başta antrenörümüz Kazım Tekin olmak üzere yöneticimiz merhum Hasan Baysaler’den büyük yardım ve destek gördüm. Daha sonra, Çukurova Üniversitesi Spor Kulübünde sporcu ve antrenörlük. Adana Yapıspor’da oynarken final maçında burnum kırıldı. Tamponla maçı tamamlayarak ve goller atarak şampiyon olduk. Seyhan Belediyespor’da sporcu olarak birçok şampiyonluklar yaşadım.

4. kademe antrenörü olarak da 42 yıl Çukurova Üniversitesi kız ve erkek takım olmak üzere, Tarsus Amerikan Koleji, Malıyespor,  Özel Akdeniz Okulları Spor Kulübü’nü çalıştırdım. Milli takımlara kazandırdığım elbette sporcularım oldu.

Bu arada, A klasmanı Hentbol gözlemciliğimin yanı sıra, Uluslararası Voleybol Hakemi Nevzat Karazincir’in açtığı kursu tamamlayarak uzun yıllar voleybol hakemliği de yaptım.

Hentbol Federasyonunda önemli görevlerde bulundunuz. Bunlardan söz eder misiniz ? Ayrıca hentbolun gelişmesi adına ne gibi çalışmalar yaptınız?

Hentbol Federasyonu’nda değişik dönemlerde farklı kurullarda görev yaptım. En önemlisi 5 dönem Merkez Hakem Kurulu üyeliğimdi. Başka anlamda Türkiye Deplasmanlı lig, okul maçları, gurup, yarı final ve finallerde hakemlere görev dağıtan 3 kişiden biriydim. Burada çok adil ve tüm hakemlere aynı uzaklıkta görev yaptık. 30 kadar ilde hakem kursları açarak yeni, yetenekli, dil bilen, bilgisayarı iyi kullanan yüzlerce genç hakemler kazandırdım. Federasyona Eğitim CD’si hazırladım.  Genç hakem projesinde görev aldım. Antrenör kurslarında teknik, taktik, özel antrenman bilgisi ve yetenek seçimi konularında eğitmen olarak görev yaptım. Adana’da Gençlik ve Spor ile Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği “Hentbol Altyapı Gelişim Projesi”nde koordinatör olarak tüm okulları tarayarak yetenekli öğrencileri hentbola kazandırdım.  2017 yılında şu anda Spor Bilimleri Fakültesi’nin dekanı olan Prof. Dr. Zeynep Dinç’in editörlüğünde “Hentbolda 1500 alıştırma” adlı kitabım yayınlandı ve büyük ilgi gördü. Uluslararası dergilerde makalelerim yayınlandı.

Hentbolun dışında başka federasyonlarda görev aldınız mı? Ne gibi katkılarınız oldu? Ayrıca ÇÜ’de kaç yıl görev yaptınız? Ne zaman emekli oldunuz ?

Hentbolun dışında Üniversite Sporları Federasyonu’nda Teknik Kurul Üyeliği yaptım. 10 yıl Okul Sporları Federasyonu İl Temsilciliği görevinde bulundum. Okul Federasyonu’nun Trabzon’da gerçekleştirdiği “Liseler Dünya Şampiyonası”nda Başkan Ayhan Pala’nın da desteğiyle organize komitesinde yer aldım.

Daha önceleri Eğitim Fakültesine bağlı Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü iken Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu olan (BESYO) daha sonra adı Spor Bilimleri Fakültesi olan üniversitede 42 yıl aralıksız görev yaptım. Değişik 5 dönemde müdür yardımcılığı görevinde bulundum. Binlerce Beden Eğitimi öğretmeni, sporcu, antrenör ve spor yöneticisi mezun edilmesine katkı sağladım. Geçtiğimiz aylarda yaştan dolayı emekli oldum. Ancak, bazı bilimsel yayınların yanı sıra, huzurlu ve keyifli çalışacağım federasyonlarda görev alabilirim.

Sporda önemli görevlerde bulundunuz ve binlerce genç sporcuya dokundunuz ? Unutmadığınız anılar var mı? Bizimle paylaşır mısınız ?

Bir dönem günlük tutuyordum. O kadar anı var ki? Adeta kitap olur. Türkiye’yi hentbolu getiren ve sevdiren merhum Prof. Dr. Yaşar Sevim’in Hentbolda piston hareketini komik bulduğum için taklidini yapıyordum. Yaşar hoca taklidini yaparken beni yakaladı. Azarlayacağını sanıyordum. Diğer öğrencilere dönerek ” bakın arkadaşınız piston hareketini çok güzel yapıyor, biz de hocalarımızın taklidini yapmaktan büyük keyif alırdık. Yarın herkesten 5 tur fazla koşacaksın “ dedi.

2003 yılında Yunanistan’da gerçekleştirilen Genç Erkekler Balkan Şampiyonası’na kafile başkanı olarak gittim.

Yaşar Sevim’in babalığını asla unutamayız 1975 yılında daha yeni öğrenciyiz. Not ortalaması en yüksek olan ilk 5 öğrenci olarak , Yaşar Sevim Hoca nezaretinde Zafer Arslan, Nuri Demirci, Osman Nuri Ünüvar, Hasan Hüseyin Bülbül ile birlikte ödül olarak Cezayir’de gerçekleştirilen Akdeniz Oyunları’na katıldık. Böylece ilk yurt dışı seyahatimizi yapmış olduk.

Ayrıca, Spor Akademisi Halkoyunları ekibiyle 1. Bergen Festivali için Norveç’e gittik. Bunlar bizim için unutulmayacak, önemli ödüllerdi. Çünkü kendi olanaklarımızla buralara gidemezdik.

Kamil hocam biraz da hobileriniz ve ailenizden söz eder misiniz? Kaç çocuğunuz var. Nasıl bir eğitim aldılar ve şimdilerde ne yapıyorlar ?

Ne yazık ki birçok üst düzey yönetici ile çalıştım ve üniversiteye önemli katkılarım oldu. Bana hiç biri doktora yapmam için kucak açmadı ve destek olmadılar. Benim öğrencilerimin büyük bölümü şimdilerde doçent, profesör oldular. Bunlar bana elbette mutluluk veriyor ve gururlandırıyor.

Eşimi  13 yıl önce kaybettim. Bu durum tüm aileyi perişan etti. Çocuklarımdan yana çok şanslı ve bahtiyarım. 3 çocuğum var. En büyüğü Kadir Dikici ODTÜ İktisat mezunu şu anda Hacettepe Üniversitesi’nde Araştırma görevlisi . Ortanca oğlum Berkay Dikici İstanbul Hukuk Fakültesi’ni onur belgesiyle tamamladı. Yakında ruhsatını alarak avukatlığı başlayacak. Kızım Beyza Dikici ayrı bir övünç kaynağı. Büyük zorluklara göğüs gererek SBS sınavında tam puan alarak Türkiye 1.si oldu ve şu anda ÇÜ Tıp Fakültesi 4. Sınıfta. Çocuklar sayesinde eşimin acısını unutarak ayakta kalmaya çalışıyorum. Tanrı tüm çocukları korusun. Onlar bizim her şeyimizler.

NE DEDİLER…..NE DEDİLER…..NE DEDİLER…..NE DEDİLER

Ayhan Pala (Okul Sporları Federasyonu Eski Başkanı)

Kamil Dikici’yi yıllardır tanırım. Asla çizgisini bozmadı. Özellikle hentbola çok katkısı oldu. 2014 yılında Trabzon’da Dünya Liseler Şampiyonası’nda organizasyon komitesinde birlikte görev yaptık. Kurallı ve ilkeli davranışıyla her zaman beğendiğim birisidir. 10 yıl okul sporları il temsilciliği görevinde bulundu. Spordan emekli olunmaz. Meslektaşım Kamil Dikici’nin sporcu, hakem ve antrenör olarak katkılarını yakından biliyorum. Günümüzde bile spor ailesine önemli katkıları olacağına inanıyorum. Yeni yaşamında başarılar diliyorum.

Kazım Tekin (Çukobirlik ve Milli Hentbol Takımı Eski Antrenörü)

Kamil hocayı 1977 yılından bu yana tanırım. Yaşar Sevim’in spor akademisinde ilk öğrencilerinden birisidir. O dönemlerde spor akedemisinin yanı sıra MTA’da başarılı oyunuyla dikkat çekiyordu. Hentbola büyük emeği olan Prof. Dr. Sedat Muratlı Kamil’i çok beğendiği için Çukobirlikspor’a almam için bana rica etmişti. Kamil iyi sporcu olduğu gibi liderlik vasıfları olan birisiydi. Uzun yıllar birlikte çalıştık. Çok verimli arkadaştı. Diğer sporlara da faydası oldu. Ayrıca Gençlik ve Spor Şube müdürü görevinde bulunduğum yıllar Hentbol altyapı ve gelişim projesinde önemli katkıları oldu. Hepsinden öte iyi bir baba.

Zafer Arslan (Gençlik ve Spor Eski İl Müdürü ve Milli Hentbol Hakemi)

Kamil Dikici ile Spor Akademisi’nde 4 yıl birlikte eğitim gördük. Sakin yapısı yanında zeki, çalışkan ve spora çok meraklı birisiydi. Merhum hocamız Prof. Dr. Yaşar Sevim sayesinde hentbolu ikimizde çok sevdik. Bu bağlamda 1975 yılında ders notları yüksek olan benimde içinde bulunduğum Kamil ile birlikte 5 öğrenci Cezayir’de Akdeniz Oyunları’na gittik. İlk yurt dışı seyahatimiz olmuştu. Daha sonra yine hentbol sayesinde hakem ve antrenörlük yaptık. Kamil, Çukurova Üniversitesi’nde de başta hentbol olmak üzere diğer sporlarda a önemli katkıları oldu. Yolu açık olsun.

Mehmet Bilbek (ÇÜ Öğretim Görevlisi ve takım arkadaşı)

Kamil Hoca ile hem aynı takımda oynadık, hem de uzun yıllar Çukurova Üniversitesi’nde BESYO’da birlikte görev yaptık.  İyi sporcu ve iyi hakemdi. Antrenör olarak da sistemli, programlı çalışmayı seven birisiydi. Öğrencilerle bire bir ilgilenir ve spora kazandırmak için büyük çaba gösterirdi. Antrenörlüğü erken bıraktı. Özellikle kulüplerin yanı sıra Çukurova Üniversitesi’nde hentbolun yaygınlaşması ve sevilmesi için büyük projeler üretti. Emekli oldu, ancak hentboldan kopacağını sanmıyorum. İkinci yaşamında başarılar diliyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor