Yıllardan beri süre gelen pahalılık konusu bugünlerde bir hayli alevlendi. Hiç kimse kusuru kendisinde aramıyor. Herkes birbirini suçluyor, meselenin özüne inen yok.
Hal bu ki sebep de belli çare de ama çamla çırayla da arasak o noktaya yaklaşanı bir türlü bulamıyoruz.
Şu anda köyde yaşamasam da ben bir köylü çocuğuyum ve köy ahvalini onların dertlerini sıkıntılarını bilirim, hem de iyi bilirim.
Üreticinin de tüketicinin de hallerinden memnun olmadıklarını herkes biliyor. Haklılar mı yerden göğe kadar haklılar. Şikayet dertlenmek yetmez seslerini duyuruna kadar ne yapsalar yeridir.
Çünkü bu ülkede üretici ile tüketicinin çektiği çileyi ne bilen ne anlayan ve ne de doğur dürüst ilgilenip çözüm üretmeye gayret eden var.
Ya onlar sorunlarını doğru dürüst anlatamıyor ya da muhatapları dinliyor görünse de konuya vakıf olmadıkları veya anlamak istemedikleri ya da daha kötüsü ellerindeng elmediği için bir türlü çözüm üretemiyorlar. Üzülerek söylüyorum bu mantıkla bu kafayla üretmeleri de mümkün değil.
Aslında kusur ne üreticide ne tüketici de ve ne de yetkililerin sık sık dile getirdikleri gibi aracıdadır.
Bu girdi maliyetleriyle üretici kar değil zarar etmektedir. İnanın bu gidişle onların istikbali tüketiciden daha da kötü olacaktır.
Üretici hasat ettiği malını, HAL’e getirdiği andan itibaren bir an evvel satıp köyüne dönmekten başka bir şey düşünmez.
Oraya gelirken ödeyeceği hal rusumu kabzımal hakkını peşinen kabullenmiştir. Orada kaldığı her anın kendisinin aleyhine olacağının bilincindedir.
Bunun çaresi Pazar denetimleri pazarcı cezalandırmakla olmaz. Hangi semt pazarına giderseniz gidiniz rekabet dolayısıyla aynı kalitede bir malın fiyatında değişiklik görmezsiniz. Çünkü onların kendi aralarındaki rekabet buna manidir.
Daha önce de belirttiğim gibi bunun sebebi de çaresi de iki kelimelik bir cümlede saklıdır.
Sebep ulusal paramızın değerinin düşük olması, çaresi ise bunun yükseltilmesidir.
Bunu sağlamanın tek yolu ise piyasa değeri yüksek kaliteli ve çok üretimdir. Kısaca üretimi arttırmaktır.
O nedenle suç ve suçluyu dışarıda arayacağımıza kusuru kendimizde arasak daha iyi olur.
Pazarımızın değerini yükseltip girdi maliyetlerini düşürdüğümüz anda bu kendiliğinden olacaktır.
Yukarıda ifade ettiğim gibi pahalılık denilen bu illetten kurtulmanın başka yolunu bulamazsınız.
Bunun dışındaki tüm gayret ve çabalar; sorunu örtelemekten başka bir yara yaramaz ve boşunadır.
