COVID-19 YÜZÜNDEN TEHİR EDİLEN 2020 PUDUHEPA ÖDÜLLERİ VERİLDİ

ADANA (BÖLGE)-İkinci kez ödül alan BÖLGE Yazarı Nurettin Çelmeoğlu, “3300 yaşındaki Adanalı Kraliçe Manevi Kızımdır” dedi

Tarih boyunca dünyanın en ünlü kadınları arasında önemli yeri olan Adanalı Hitit Kraliçesi Puduhepa adına düzenlenen Geleneksel 2020 Ödül Töreni önceki gün 75’inci Yıl Sanat Galerisinde gerçekleştirildi. Adana Kültür ve Sanat Derneği, tarafından 20 yıldan bu yana düzenlenen törenlerde, bilim ve sanatta öne çıkmış isimler arasından 4 kişiye ödül veriliyor.

Seçkin bir topluluğun katılımıyla gerçekleştirilen törenin açış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Ayşe Meltem Baş Puduhepa hakkında özet bilgiler verdikten sonra ödül sahiplerinin tanıtımına geçildi.

Geçtiğimiz yıl için programlanan, ancak COVID-19 nedeniyle ertelenen törende, Adanalı Milli Yüzücümüz Nesrin Olgun, Profesör Dr. Levent Kayrın, Profesör Dr. Deniz Abik ve Gazetemiz Yazarı Nurettin Çelmeoğlu’nun ödülleri verildi.

ÇELMEOĞLU: PUDUHEPA BENİM MANEVİ KIZIMDIR

Törende bir konuşma yapan BÖLGE Yazarı Nurettin Çelmeoğlu, 3300 yaşındaki Adanalı Kraliçeden 26 yıl öncesine dek hiç bahsedilmediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Merhum Kasım Ener’in kitabındaki tek satırda Puduhepa’nın hemşehrimiz olduğunu öğrenince peşine düştüm. Şansım varmış, İtalyance ve İngilizce kaynaklarda adına ulaştım ve ‘Tepebağın Kızı olmasaymış, Çiller bir hiç olurdu’ başlığıyla 26 yıl önce yayınladım. Bundan sonra da etap etap bilgilere erişebildim. Akademik titri olan bazı şövenistler ve, her nedense diyelim, yayınımdan hoşlanmayan bazı dostlar karşıt propaganda yaptılar. Türk olmadığını, hatta Müslüman bile olmadığını söyleyerek kraliçeyi ve beni küçümsemeye çalıştılar. Ancak bu gayretleri işe yaradı ve Puduhepa’nın adı kısa sürede bilim ve sanat dünyasında yayıldı. Ayrıca Çukurova Üniversitesinde Arkeoloji Bölümünü Kurmak üzere Adana’ya gelen Doçent Serdar Girginer de konuya sahip çıkınca, hemşehrimiz dış dünyada da, sosyal medyada yer almaya başladı.

Diyebilirim ki, ölümünden neredeyse 3 bin 300 yıl geçmiş hemşehrimizi tarihin tozlu raflarından kurtarıp yeniden dünyaya getiren kişi olarak Puduhepa’nın manevi babasıyım.”

PUDUHEPA KİMDİR?

Milattan Önce 13’üncü yüzyılda yaşamış olan Puduhepa bölgemizin o dönemlerdeki hakimi Kizzuvatna Krallığının Başrahibi Bentipşarrı’nın kızıdır. Barış anlaşması için gittiği Kadeş’ten dönmekte olan Hitit Prensi Hattuşili III, Adana’ya geldiğinde Başrahibin kapısına dayanmış ve “Rüyamda Tanrı İştar bana kızınızla evlenmemi önerdi” diyerek alıp başkente götürmüştür. Milattan Önce 1285’te Hattuşili tahta geçince Tavannana (Büyük kadın) payesini alan Puduhepa, ülkenin adalet, sosyal düzenlemeler ve dış ilişkiler başta olmak üzere pek çok alanında ağırlığını koymuştur. Bir kopyesi Birleşmiş Milletler Girişinde bulunan Kadeş Barış Antlaşmasının altında Mısır Kralı Ramses II ve Hattuşili III ile birlikte Puduhepa’nın da imzası yer almaktadır.

Eşinin ölümünden sonra da devlet işlerinden elini çekmemesi, oğlu yeni kralı rahatsız edince Tufanbeyli’deki Kummani (Günümüzdeki Şar) dini merkeze gönderilmiş ve burada başrahibe olarak ömrünü tamamlamıştır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor