Son dönemde artan koronavirüs vakaları ve canımızı yakan ve artık 400’lere yaklaşan sayıları ile korkutucu bir boyuta gelen ölümler neticesinde alınan kararlar doğrultusunda ülke olarak tam kapanmaya gittik.
29 Nisan saat 19.00 itibari ile başlayan tam kapamanın 17 Mayıs 05.00’a kadar devam edeceği duyurulmuştu. Kapanma kararının açıklanmasıyla birlikte her zaman olduğu insanlarımız marketlere, pazarlara, akın ettiler. Ne var ne yoksa aldılar. Pazarlara geç gidenler gördüklerine inanamadılar. İlk defa tezgahları bomboş görenler şaşıp kaldı.
İlk etapta tam kapanma insanları korkutuyor olabilir ancak bu süre zarfında marketlerin, manavların, fırınların açık olacağı duyuruldu. Bu nedenle bu kadar abartmanın bir anlamı var mıydı?
Vatandaşların büyük bir çoğunluğu değil kısıtlama boyunca bütün bir aylık yetecek kadar alışverişini yapmış oldular. Ancak tam kapanma başladığı andan itibaren yine de insanların market bahanesi bitmedi gitti.
Halen daha dışarılar insan kaynıyor. Sorsanız ne işin var diye değişmeyen cevap ile karşı karşıya kalıyorsunuz. ‘markete gidiyorum’ diyor vatandaş.
Devlet istediği kadar önlem alsın, sağlıkçılar istedikleri kadar durumun vehametini anlatmaya çalışsınlar. Vatandaşlarımızın aklı başına gelmediği müddetçe bu işin üstesinden gelemeyeceğiz. Çünkü her ne olursa olsun iş insanların kendilerinde bitiyor.
Eminim hepiniz de görüyorsunuzdur bu süreçte bile maskesiz dolaşan insanları. Gerçekten bu insanları anlamak zor, çözmek imkansız, neye kafa tuttuklarını bilmek ise asla mümkün değil. Uyardığınız zaman da neredeyse boğaz boğaza kavga edecek duruma geliyorsunuz onlarla. Hem maskesini takmıyor hem de maskeni tak diye çevreden uyarıldıkları zaman utanmadan, sıkılmadan tartışmaya girebiliyorlar.
Herkes uzun zamandan bu yana diline dolanmış bir laf vardı. ‘Ne zaman tam kapanma olacak’ diye. Alın işte oldu. Tam kapanma durumunda bile sokaklarda pervasızca dolaşan bu insanlar varken biz bu işin üstesinden zor geliriz.
Her gün 400’e yakın insanımızın ölmesi ne demek? Onların evlatları, anne, babaları, eşleri, arkadaşları, emin olun ki sizin gibi düşüncesizlere her gün daha da nefret doluyor.
Her zaman dediğimiz gibi caydırıcılığı sadece sıkı denetimlerde göreceğiz. Bu nedenle denetim noktalarında bekleyen bekçi ve polislerimizden ricamız araçları kafalarına göre değil de tek tek durdurup dışarda neden gezdiklerini sorgulamalarıdır.
Adı her ne kadar tam kapanma olsa da insanları yine de dışarlarda sıklıkla gördüğümüz için tam kapanamadığımızı düşünüyor ve daha ciddi önlemleri ve sıkı denetimleri beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
