ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ BİTİRMEK MÜMKÜN

Evet… Çocuk işçileri bir gerçek.

Hem de acı bir gerçeğimiz!..

Bu gerçekle mücadele adına pek çok uluslararası sözleşme var. Başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere birçok sözleşme aslında belli yaşlarda çalışmanın yasaklanmasını söylüyor. Burada sözleşmelere göre yaşlar değişebiliyor.

Türkiye’de çocuk işçilerin çalıştırılmasına ilişkin mevzuat 4857 sayılı İş Kanunu ve Çocuk-Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikle düzenlenmiş.

Hukuki çerçeve temelde 14 yaşını doldurmuş çocukların okullarını aksatmaması koşuluyla güvenli iş ortamında hafif işlerde çalıştırılmasına izin vermekle birlikte çok açık bir biçimde maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi alanlarda çalıştırılmasını yasaklıyor.

Gerçeklik ise yasalardaki gibi değil. Çocuklar hem de 14 yaşından küçük çocuklar, ağır işlerde çalıştırılıyor ve sadece çocuk oldukları için daha az ücrete mahkum ediliyorlar.

Bu denetleme mekanizmaları çok az ve yasak olduğu halde çocuk işçi çalıştırıldığı tesbit edildiğinde cezai yaptırım neredeyse hiç uygulanmıyor.

Çocuk işçilerin çalışırken yaşadıkları hak ihlallerine karşı dayanabilecekleri bir güvence sağlanmıyor.

Çocukların çalışması yeni değil demiştik. Onların çalışması ile işçileşmeleri, emeklkerinin sermaye tarafından sömürülmesi aynı şey değil.

Çocuklar, bedensel, ruhsal ve psikososyal gelişimlerini, eğitimlerini engellemeyecek ve çocukluk dönemlerinden, oyunlarından çalmayacak biçimde, gelişimsel dönemlerine uygun, hafif ve güvenli işleri yapabilir, ailelerine yardım edebilir, öğrenebilir, buradaki işlere katılıp toplumsal yaşama dahil olabilirler.

Yalnızca şu iki şeyin altını çizmek gerekebilir ki, ev işlerinin ve genel olarak tüm işlerin cinsiyet temelli bölüşümü çocuklarda yansıyor.

Kız ve erkek çocukları aynı işlere yönlendiriliyor.

Bunlarla da ayrıca mücadele etmek ve dönüştürmek gerekiyor.

Bu işler içinde geçerli olan kuralın çocukların çocukluklarını yaşamaları gerekliliğidir. Çocuklar her şeyden önce, onların potansiyellerini açığa çıkaracak, özneleşmelerini sağlayacak haklara kavuşmalılar.

Yasaklanmasını istediğimiz, karşı çıkmamız gereken ise kapitalist üretim biçimi içerisinde çocukların işçi olarak çalıştırılıp sömürülmeleri.

Sermayenin çarklarına dahil edilip çocukluklarını hızlıca yitirmeleri. Sırf çocuk oldukları için daha kolay, hızlı ve ucuza işçileştirilmeleri.

Bütün bunlar çerçevesinde, çocuk emeğinin sömürüsünün bitirilmesinin, kapitalizmin kopuk bir ykosulluk bağlamına sıkıştırılarak, bir takım sosyal yardımları artırarak çözülmeyeceği açıktır.

Çocuk işçiliği, kapitalizme göbekten bağlı bir sömürü alanıdır.

Bu sistem var olduğu sürece, öyle ya da böyle çocuklarımızın emeği sömürülecektir. Bu üretim sisteminin sonucu budur.

Çocuk işçiler, çalışırken ölen ve okula aç giden çocuklar.

Bu nedenle konuya, bugün çocukların emeğinin sömürüsü karşısındaki tüm yasal ve hukuki süreçlerin işletilmesi, cezasızlık politikalarının son bulması ve çalışan çocuklar için adımlar atılmasının yanında sistemin köklü değişimi ufkuyla bakmalıyız.

Çünkü ancak sınıfsız bir toplumda, işçi sınıfının çocuklarının sermaye tarafından sömürüsü yok olacaktır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor