KAÇ ÖZEL KALEM MÜDÜRÜNDE BU ÖZELLİKLER VAR ?

Kuvvetleri Komutanlığında 6 yıl özel kalem müdürlüğü yapmış.. Ayrıca Kosova’da Türk Birliği’nin Komutanlığını yapmış. Endüstri ve sistem Mühendisi.. İş Sağlığı ve Güvenlik Uzmanı. Uluslararası bir kuruluşun Akdeniz Bölge Müdürlüğü görevlerinde bulunmuş. Aylık maaşını toplasan eline geçen para 20 bin lira..

Bu adamın, bu özelliklerini ve bu fedakarlıklarını kimse bilmiyor.. VUR ABALIYA…

Ahmet Erkal Şenyurt’tan bahsediyoruz..

Kim mi Ahmet Erkal Şenyurt? Yüzde 57.84 oyla Seyhan Belediye Başkanı seçilen Akif Akay’ın damadı ve Özel Kalem Müdürü..

“Vaaayyy..Damadını Özel Kalem Müdürü yapmış!”

Sana mı soracaklardı ?

Bırak Adana’yı ülke genelinde bu özelliklere sahip kaç kişi var? Damadı olması suç mu? Sen, özelliklerine bak.. Sen çalışmasının verimli olup olmadığına bak, sen sadakate bak.. Sen halkı anlayıp anlamadığına bak.. Sen 20 bin lira aylığı tepip, 7 bin lira maaşı tercih etmesine ve gösterdiği fedakarlığa bak..

Sen işe giriş-çıkışının bilinmesi için imza atmaktan kaçın, emeğiyle çalışanlara saygısızlık yap, işe gelmeden maaş al, Özel Kalem Müdürü’ne tepki koy, “Her yerde direniş” çağrısı yap.. HADİ ORADAN!

Seninle  veya sizinle Koca Kafa (!) arasındaki fark ne?

Siz alışmışsınız, “Salla başı al maaşı ” maaşa.. Siz alışmışsınız, emek vermeden emekçi görünmeye.. Siz alışmışsınız, “Her yerde direniş” diye hak ararken, haksızlık yapmaya..

Siz alışmışsınız EMEK VERMEDEN EMEKÇİYİ SÖMÜRMEYE…

SİZ HAK. HUKUK, ADALET aramayan, arayanları sömüren sömürgenlerdensiniz..

Bak Koca Kafa’ya.. Her kelimesinin arasına mutlaka bir Zeydan Karalar adını sokuşturuyor.. Durmuyor, Soner Çetin’i de eleştirecek bir şeyler sokuşturuyor.. O da olmuyor, Akif Akay’dan söz ediyor.

Var mı farkınız ?

FIKRA DEĞİL GERÇEK.

Bakın size bir hırsızlık olayı anlatalım, aranızdaki farkı fark etmeniz için..

Olay, Seyhan ilçesi Sucuzade Mahallesi’nde meydana gelmiş. A. E adlı şahıs, İ. V’ye ait bisikleti işyerinin önünden çalmış. Bir süre bisikletle gezen şüpheli, yorulunca elini yüzünü yıkamak için yol üzerindeki camiye girmiş. Elini yüzünü yıkayan A E., geri döndüğünde duvar kenarına bıraktığı bisikletin çalındığını fark etmiş. A. E., emniyete giderek, bisikletinin çalındığını söyleyip bulunmasını istemiş. Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, A. E.’ye bisikletin markasını ve ne kadara aldığını, faturasının olup olmadığını sormuş. Şüphelinin çelişkili ifadeler vermesi üzerine kuşkulanan polis, A.E.’yi çapraz sorguya almış. Sorguda, A. E., suçunu itiraf etmiş ve demiş ki;

“Bu bisikleti dolaşmak için çaldım. Camiye girip elimi yüzümü yıkamak istedim. Başka hırsız da gelip benden çalmış, camide hırsızlık olur mu? Memlekette namuslu adam kalmamış”

Varolan namuslu adamlarla uğraşmayın, önce kendi namussuzluğunuza bakın..

ANLATABİLDİK Mİ ?

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor