İŞÇİLER TEMSA’YA TEŞEKKÜR EDİYOR

Sabancı Holding’in iştiraki Exsa Export ile PPF Group iştiraki PPF IndustryCo. B.V. (PPF) arasında atılan imzalarla birlikte, 50 yılı aşkın hizmet veren TEMSA’nın yeni ortaklık yapısıyla yeniden  çalışmaya başlaması, bu amaç için yekvücut olan Adana kadar fabrikanın çalışanlarını da sevindirdi. Fabrikada örgütlü Özçelik İş Sendikası’nın Adana Şube Başkanı Sedat Aydın, TEMSA’nın ülke ekonomisine kazandırılmasının mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Başkan Aydın, gazetemize yaptığı özel açıklamada, yaklaşık bir yıl devam eden sıkıntılı süreçte, çalışanların mağdur edilmediğini söyledi. Aydın, Kısa çalışma ödeneği kapsamında işçi maaşlarının yüzde 60’ı devlet tarafından ödenmeye başlandı. Biz su süreçte, kalan kısmının da karşılanması için TEMSA yöneticileriyle bir görüşme yaptık. Onlar da anlayışlı ve makul yaklaşıp, ‘çalışanlarımızı mağdur etmeyeceğiz’ diyerek yüzde 40’ı ödemeyi üstlendiler’’ dedi. 

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Tamamı Türk mühendislerce geliştirilen binlerce aracı bugüne kadar dünyanın 66 ülkesine ihraç eden Adana markası TEMSA, zorlu bir süreci nihayet geride bırakıp yeni bir döneme başladı. TEMSA’nın satılacağı ile ilgili ilk haberleri 2009 yılında duymaya başlamıştık. 2015’e gelindiğinde TEMSA’da üretilen her 4 otobüsün 3’ü yurt dışına ihraç ediliyordu. Ve Mayıs 2019’da TEMSA’nın yıllardır konuşulan satışı gerçekleşti. True Value Capital Partners’a yapılan satıştan sonra gelen hacizler ve akabinde ilan edilen konkordato, üretimin durmasına neden oldu.  Sevindirici haber 2020 başlarında geldi ve Sabancı Holding büyük bir özveri gösterip, önemli bir yabancı ortak ile TEMSA’yı yeniden satın aldı. Geçen günlerde tamamlanan hisse devri ile Sabancı Holding ve Skoda Transportation’ın ana ortağı PPF Group ortaklığı bünyesine katılan TEMSA, ilk elektrikli otobüs ihracatını İsveç’e gerçekleştirdi. TEMSA, böylece karanlıktan çıkıp, eski aydınlık günlere dönüşünün ilk ışığını yakmış oldu. Peki, bu yaşanan süreçte TEMSA’yı TEMSA yapan işçiler neler yaptı? Hayatlarını nasıl idame edebildi ve TEMSA’nın kurtuluşunu nasıl karşıladı? Bütün bu soruların ve daha fazlasının cevabını, TEMSA’nın örgütlü olduğu Özçelik İş Sendikası Adana Şube Başkanı Sedat Aydın’dan aldık.

Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?

Mersin’de, 1977 yılında dünyaya geldim. Aslen Mut ilçesindenim. Sırasıyla; Zübeyde Hanım İlkokulu, 19 Mayıs Ortaokulu, Endüstri Meslek Lisesi Metal İşleri ve Ankara Üniversitesi’ne bağlı Kastamonu Kaynak Teknikerliği Bölümü’nü tamamladım. 2004 yılında kaynakçı olarak TEMSA’da işe başladım. 11 yıl çalıştıktan sonra temsilci adayı oldum ve iki dönemdir sendikanın şube başkanlığı görevini yürütüyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

Sendikanın faaliyet alanlarından bahseder misiniz? 

Madencilikten sonra en ağır iş kolu olan metal sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Hak-İş Konfederasyonu’na bağlı ve Ankara genel merkezli olarak, ülke genelinde 16 şubemiz bulunuyor.  Özellikle son 5 yıllık zaman diliminde, büyüme ve üyelerine daha iyi hizmet verme anlamında ciddi çalışmalar yaptık. Genel Başkanımız Yunus Değirmenci öncülüğünde yapılan çalışmalarda, hizmet binalarımız yenilendi, üyelerimizin üniversite okuyan çocuklarına burslar verilmeye başlandı. Yine üyelerimizin başlarına gelecek kaza, hastalık ve yangın gibi felaketler kapsamında sosyal yardım fonu oluşturuldu. Özetle, üyelerimizden aldığımız aidatları, yine üyelerimize hizmet olarak taşıyoruz.

Şu an kaç üyeniz bulunuyor?

Adana Şube olarak bin 400, ülke genelinde ise 44 bin üyeye sahibiz. Adana şube olarak bin 500 üyeyi aşmak gibi bir hedefimiz vardı. Pandemi sürecinden ötürü çalışmaları yavaşlatmak zorunda kaldık. Bin 500’ü aştıktan sonra ki hedefimizi ise 3 bin olarak belirledik. Bunu da başaracağımıza inanıyorum. Metal sektöründe faaliyet gösteren fabrikalarla örgütlenme anlamında görüşmelerimiz oldu; ancak işverenlerin sendikalara bakış açısı biraz farklı oluyor. Egemenliği kaybedip, maliyetin artacağı gibi yanılgıya düşüyorlar sanırım. Aslında sendikalı olan işyerleri, kurumsal olarak ciddi şekilde rahatlıyorlar. İşi yürütme ve işin işleyişi bakımından, birçok yükü işverenin üzerinden alıyoruz. Sadece üyemizi kalkındıralım, maddi anlamda kazandıralım gibi bir niyetimiz yok.

Sendikanız işverene ne gibi avantajlar sunuyor?

Çalışanlarla bireysel ilişkilere girmek zorunda kalmıyorlar. Mesela bin kişinin çalıştığı bir işletmede, herkes talebini bireysel olarak işverene iletiyor. Bu ayrı ve farklı talepler hem zaman, hem iş gücü kaybına neden olur. Oysa sendika olsa, sadece sendika ile görüşürüz. Böylece daha sağlıklı bir çalışma ortamı oluşur. Sendika, her talebi işverene taşımaz. Makul olanları aktarır. İşyerlerinin devamlılığı bizim için çok önemlidir. İşyerlerini batırmak için orada örgütlenmiyoruz. İşçi kadar işverenin de menfaatini koruyoruz. İşyerleri olacak ki işçiler olacak, işçiler olacak ki sendika olacak. Mesela TEMSA için çok mücadele verdik. TEMSA’nın Adana ve Türk ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu bütün kamuoyuna duyurduk. Bu kapsamda sosyal medyayı da kullanıp, bütün üyelerimizle organize olarak, bir günde 57 bin tweet attık. Sesimizi bütün siyasilere ve bürokratlara duyurmayı başardık.

TEMSA’da yaşanan sorunlar işçilere nasıl yansıdı?

Geçen yıl Aralık ayında konkordato ilan eden TEMSA’da, üretim tamamen durdurulmuştu. Ancak bu süre içinde, hiçbir işçimizin maddi anlamda bir kaybı olmadı. İlk etapta bütün çalışanlara maaşlarını tam almaları için senelik izinleri kullandırdık. Senelik izni olmayanları ise gelecek sene eksiye gidecek izin aldırdık. Daha sonra ise pandemi süreci patladı. Bunun üzerine TEMSA, kısa çalışma ödeneğine başvuru yaptı ve işçi maaşlarının yüzde 60’ı devlet tarafından ödenmeye başlandı. Biz su süreçte, kalan kısmının da karşılanması için TEMSA yöneticileriyle bir görüşme yaptık. Onlar da anlayışlı ve makul yaklaşıp, ‘çalışanlarımızı mağdur etmeyeceğiz’ diyerek yüzde 40’ı ödemeyi üstlendiler. Sendika olarak kendilerine sizlerin aracılığıyla bir kez daha teşekkür ediyorum. TEMSA’da 900’e yakın üyemiz bulunuyor. Şu ana kadar işe gitmediği halde maaşını almayan kimse olmadı. TEMSA şu an 300 kişiyle üretime devam ediyor. Siparişe göre bu sayı 400’ü de bulabiliyor.

TEMSA’da başlayan yeni dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Temsa Ulaşım Araçları’nın Sabancı Holding ve PPF IndustryCo tarafından satın alınması konusunda bütün resmi süreçler tamamlanırken, 50 yıldan uzun süredir Türk sanayisine hizmet eden Temsa’da yeni yatırımların önü de açıldı. Bildiğiniz üzere, küresel ölçekte yaklaşık 50 milyar avroluk varlığı yöneten PPF Group, aynı zamanda dünyanın önde gelen mühendislik ve sanayi şirketlerinden olan Skoda Transportation’ın da ana ortağı konumunda bulunuyor. Sabancı Holding’in iştiraki Exsa Export Sanayi Mamulleri Satış ve Araştırma A.Ş. ile PPF Group iştiraki PPF IndustryCo. B.V. (PPF) arasında atılan imzalarla birlikte, 50 yılı aşkın süredir Türk sanayisine hizmet veren TEMSA, yeni ortaklık yapısıyla yeniden Türkiye ekonomisine kazandırılmış oldu. PPF Group çatısı altında faaliyet gösteren Avrupa lideri Skoda Transportation, bugün elektrikli lokomotif, metro vagonu, troleybüs ve alçak taban tramvay üretimi konusunda dünyanın lider firmalarının başında geliyor. Bunun yanında Skoda Transportation’ın raylı sistem çözümleri, bugün Konya ve Eskişehir’de şehir içi ulaşıma önemli katkı sağlıyor. Skoda Transportation ve Temsa’nın şehir için ulaşımın farklı alanlarında sahip olduğu yüksek bilgi birikimi ve teknolojinin, Temsa’nın gelecek yolculuğunda farklı ufuklar açabileceğini düşünüyoruz. Temsa’nın sadece kaliteli üretim gücüyle değil aynı zamanda inovasyona dayalı büyüme stratejisiyle de fark yaratacağına inanıyoruz. Bugüne kadar 66 farklı ülkeye binlerce araç ihraç eden Temsa’nın, dış pazarlarda daha da başarılı olup, Skoda Transportation ile birlikte potansiyelini kullanabileceğine inanıyoruz. Temsa, toplu ulaşımın geleceği olarak gördüğümüz elektrikli araç çözümlerinde yapacağı yeni yatırımlarla sürdürülebilirlik konusunda da örnek şirketlerden biri olacaktır.

Yeni dönem, yeni istihdamı da beraberinde getirir mi sizce?

Geçenlerde fabrikada bir lansman toplantısı düzenlenmişti. Bu toplantıda yeni genel müdür Tolga Kaan Doğancıoğlu, hedefler hakkında bilgiler paylaştı. 2021 yılını yatırım ve istihdam yılı olarak belirlediklerini söylediler. Bu mihvalde üretimin artacağından hareket edersek, ilerleyen dönemlerde yeni işçi alımları olabileceği düşüncesindeyim.

Adana şube olarak TEMSA’nın dışında nerelerde örgütlüsünüz?

Yurtdışına ihracat yapan Mersin HDM Çelik Boru Fabrikası, Tarsus Özbal Çelik Boru Fabrikası ve Shark Mekanik’te örgütlüyüz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Alın terinden başka sermayesi olmayan işçiler olarak TEMSA’da üretimin durmuş olması bizleri derinden üzmüş ve yaralamıştı. Ellerimizle, emeklerimizle büyüttüğümüz Türkiye’nin gururu TEMSA’nın paslanmaya terk edildiğini görmek bizleri ciddi bir endişeye sevk etmişti. Ama bütün bu olumsuzluklara rağmen ümidimizi hiç yitirmedik. Mücadelemizden hiç geri durmadık. Yerli ve milli bir fabrikanın ipinin çekilmesine, şalterinin indirilmesine asla müsaade etmeyeceğimizi haykırdık. Bugün geldiğimiz noktada çok mutluyuz. Biz emekçiler için meşakkatli ve bir o kadar da zorlu imtihanlarla dolu olan bir dönemde bizleri yalnız bırakmayan Adana halkına şükranlarımı ifade etmek istiyorum.

Bu röportajın gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim

Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor