MUSTAFA KEMAL PAŞA: ŞEREF HİÇ BİR VAKİT ‘BİR ADAM’IN DEĞİLDİR

ONBEŞİNCİ BÖLÜM

Büyük Kurtarıcı, Asrın gerçek Lideri Mustafa Kemal Paşa’nın 16 Mart 1923 günü Çiftçiler tarafından verilen ziyafetteki söylevini sürdürüyoruz:

“Hepimiz vicdanlarımızda en kuvvetli kanaatler ve emniyetlerle biliyoruz ki, milletimiz ister istemez zengin, müreffeh ve mesut olacaktır. Hükümetimizin tarzı ve mahiyeti bu gayeyi temine kâfidir, kefildir ve kudreti iyidir. Gerek bu gece burada ve dünden beri her yerde, muhterem hemşerilerim Adanalıların hakkımda gösterdikleri çok kıymetli, çok hararetli ve samimi takdirlerden ve teveccühlerden bütün mevcudiyetimle mütehassıs (duygulu) ve minnettarım. Yalnız şunu bir hakikat olarak biliniz ki, şeref hiçbir vakit bir adamın değil, bütün milletindir. Eğer yapılan işler mühimse, gösterilen muvaffakiyetler barizse, inkılâplar dikkat çekiciyse her fert kendini tebrik etmelidir. Çünkü böyle büyük şeyleri ancak çok kabiliyetli olan büyük milletler yapabilir ve bu milletin her ferdi böyle en kabiliyetli ve büyük bir millete mensup olduğunu düşünerek kendini tebrik etsin. Üç dört sene evvel teşebbüslerinin başlangıcında kuvvetli sözler söylemiştim. Bu milletin kabiliyet derecesini yakından ve içinden görmek itibariyle kuvvetli sözler söylemiştim. O zaman onları hafiflik kabul eden hafif beyinli kimseler vardı. Fakat sırf milletimizin ruhundaki büyük kabiliyete güvenerek vukuundan evvel (olmadan önce) söylediğim o sözlerin, hakikatler ve fiiller ile maddeten teyit olunduğunu görmekle bahtiyarım. Hiçbir sözümde milletime karşı ricat (geri dönüş) vaziyetinde kalmadım. Onları söylerken bir hayalperest gibi, hayal terennüm eden bir şair gibi değil, onları söylemekliğim bu milletteki kabiliyet unsurlarını bilmekliğimden idi. Yine aynı unsurlara güvenerek siz muhterem çiftçilere katiyetle söylüyorum ki, geleceğe ait söylediklerimin de kolaylıkla husulü (oluşu) mümkündür ve husul bulacaktır. Yeter ki birbirimize olan emniyet ve itimat kaybolmasın. İyi biliniz ki, bu emniyet ve itimadı ihlale çalışanlar vardır.

ALDATMAK İSTEYENLER

Sizi aldatmak ve küçük düşürmek isteyenlere açıkça sorunuz: Milli hâkimiyet, bağımsızlık ve devlet kavramlarında fikriniz nedir? diye açıkça sorunuz. Biliniz ki, o aldatıcılar acı sözden kaçınırlar. Onlar kulaktan kulağa söylemeyi tercih ederler. Siz onlara (fısıldama istemiyoruz) deyiniz. O hainlerin fısıltısı kısılsın, millet her şeyi açıkça öğrensin ve açıkça sorsun.

Ne olursa olsun, şu ve bu sebepler için milleti harbe sürüklemek taraftarı değilim. Harp zaruri ve hayati olmalı. Hakiki kanaatim şudur: Ben milleti harbe götürünce vicdanımda azap duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı (ölmeyeceğiz) diye harbe girebiliriz. Lakin millet hayati tehlikeye maruz kalmayınca, harp bir cinayettir. İnşallah iyi ve şerefli bir barış yapacağız. Barışın imzasıyla önümüzde bir çalışma devri açılacak. O zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihi vazifesini tamamlamış olacağı için, tabiatıyla yeni seçimler yapılacaktır.

PARTİ İŞARETİ

Muhterem çiftçiler, yeni seçimi çok mühim bir vatan meselesi olarak kabul ediniz. Çünkü bundan sonra toplanacak olan meclisin memlekete, millete tapmaya mecbur olduğu vazifeler çok güç, çok ağır, çok mühimdir. İçinizde memleketi ve milleti en çok seven, aklına, ferasetine, vicdanına en çok güvendiğiniz insanları seçiniz ancak bu sayede Meclis sizin arzularınızı yerine getirmeye, layık olduğunuz refahı temin kudretine sahip olacaktır. Bana gelince millet tekrar beni seçerse, bu yeni meclise dahil olurum. O zaman vazifemi emniyetle yapabilmek için, bir Halk Fırkası (Partisi) teşkili emelindeyim. Fırkanın programını lazım geldiği zaman bütün millete bildireceğim. Memnun olursanız, iyi bulduğunuz yerler olursa onları da bana bildirirsiniz. Ben de düzeltirim. İstiyorum ki, o program şahsi olmasın, bütün milletin programı olsun.”

RESMİ TATİLDE KAPALIYIZ; SONRASINDA SÖYLEV SÜRECEK

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor