ÇUKUROVA’NIN YEPYENİ BAŞKANI VE JAKARANDA

Çukurova İlçe Belediyemizin, tabiri caizse, çiçeği burnunda başkanı Sayın Emrah Kozay umarım artık tebrik ve rica ziyaretlerine set çekebilmiştir. Mevsimi dikkate alarak Sayın Kozay’a önemli bir yönetim umdesine dayanarak (şimdilik) bir çift lâfım olacak. Umde şu: DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR. Yakın geçmişte bunun ciddi örneklerini gördük. Sayın Selâhattin Çolak tarafından projelendirilip hazine Garantisi düzeyine kadar getirilen metro programını Sayın Aytaç Durak sürdürdü. Benzer biçimde, yine Sayın Çolak’ın yol verdiği Serinevler Sitesini de, Sayın Durak, “Devlette Devamlılık Esastır. Çolak başlattı, biz bitiriyoruz” ifadesini vurgulayarak tamamladı.

SÖZÜN ÖZÜ

Sayın Kozay’ın Selefi Sayın Soner Çetin, Adana bütünlüğü kapsamında geleceğe büyük yararı olacak bir festival başlattı: Jakaranda Festivali. Şimdi kalkıp Sayın yeni Başkanımıza jakarandanın ne olduğunu anlatacak değiliz. Çukurovanın her yanı bu ağaçla neşelenmiş durumda. Belki şu kadarını eklemek gerekir; bu süslü ağaç, mevsimi çiçekle açar ve sonradan yemyeşil olup mükemmel gölge yapar. Bu kadar değil haa, bir de tam yaz ortasına girerken yeniden çiçeklenir. İşte o zaman seyrine de, gölgesine de doyum olmaz.

KONU SADECE SÜS DEĞİL Kİ!..

Önceki Başkanımız Sayın Soner Çetin durup dururken yüklendiği vebal o kadar ağır ki, çocuklarından tutun torunlarına kadar etkisini sürdürecek boyutları var. Kalktı, JAKARANDA FESTİVALİ diye yepyeni ve Adana bütünlüğünün geleceğini aydınlatacağı kesin olan bir etkinliği başlattı. Bizim yazların kış, kışların yaz olduğu Güney Yarım Kürede ve Avusturalya’da Jakaranda Festivali ile turistlerden milyonlarca dolar kazanan kentler var. Neredeyse eminim, bulunduğumuz yarımkürede şimdilik bir tek Adana’nın Çukurova İlçesi akıl edip başlattı. Çok da iyi etti. Etti ama, dedim ya, Sayın Çetin belki kendi bile yeterince farkında olmadığı vebalin altına girdi… Şimdi bu vebal Sayın Kozay’ın omuzlarında; en azından kişisel bakışım böyle.

JAKARANDALAR TEHDİT ALTINDA

Kim, ya da kimler akıl ettiyse, Sayın Hüseyin Sözlü zamanında Adana’nın prestij arteri sayılan Turgut Özal Bulvarına tramvay getirme fikri mayalanmış. Sözlü döneminden sonra mayanın etkisi gelmiş, gelmiş Sayın Zeydan Karalar Dönemine kadar ulaştı. Biz, bilgi ve görgümüz elverdiğince, dilimiz döndüğünce Özal’a tramvay getirmenin kente ciddi ihanet sayılabileceğini anlatmaya çalıştık. Özal Bulvarına Tramvay gelirse, trafik rahatlamayacak, daha da sıkışacak. Çünkü tramvay çok ağır hareket eder. Metro gibi değil; normal trafikle birlikte, ışıklara uyarak ve bazen sollayan araçlar yüzünden ağırlayıp durarak seyreder. Yararı hayalidir; tam aksine, bu bulvarın yoğunluğu altında kalır ve akışı tıkar. Cabası da var; sekiz kentimizdeki tramvaylar yüzlerce kazaya neden oldu, Tanrı korusun bizde de olabilir..

Bunu bir yana bırakalım… Asıl tehlike, Özal Bulvarı boyunca Sayın Aytaç Durak’ın diktirdiği ve zaman içinde serpilip gelişmiş ve her yıl daha da gürleşen, şen mi şen, dal attıkça güzelleşen Jakarandalar yok olacak. Bir alman atasözüne göre “Belâ yalnız gelmez”. Bizim Caneriensis türü palmiyelerimiz, naz-tuz istemeyen gümrah zakkumlarımız, Portakal Çiçeği Festivaline ruh, kokusuyla ferahlık veren turunçlarımız rahmet-i şeytana uğrayarak yok olacak. Hadi gelin de o zaman yapın Jakaranda Festivalini…

Sayın Zeydan Karalar’ın “yeniden değerlendirmeye aldığını” hissettiğim tramvay yerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayladığı metro ilâve hatlarına yönelmiş olması kentin hali ve geleceği açısından önemli. Sayın Kozay da Büyükşehir Meclisinin en güçlü üyelerinden. Partiyi-pırtıyı bir yana bırakıp Adana’yı ve Adanalıyı düşünerek, ilçesinin omurgası olan Özal Bulvarına kıl kadar zarar gelmesini önleyebilecek güce sahip. Bundan ötesi de ağır vebal sayılır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor