14 MART 1919 TIBBİYE TOPLANTISI VE TIBBİYELİ HİKMET (3)

13 Kasım 1918’de İTİLAF DEVLETLERİ İstanbul’u fiilne işgal ettiler. 3 Şubat 1919’da İngilizler Tıbbiye’ye el koydular.

İşte o zor işgal günlerinde tıbbiyeli üçüncü sınıf öğrencilerinden Sırrı, Kazım, İsmail, Yusuf, Müfit, Hikmet biraraya gelerek İngiliz işgaline karşı bir protesto toplantısı yapmaya karar verdiler.

14 Mart’da Tıphane-i Amire’nin 92.kuruluş yılını kutlamak için okul yönetiminden izin istediler. Amaçları aslında işgali protesto etmekti. Tıbbiyeliler, 14 Mart 1919 Cuma günü büyük salonda toplandılar.

Bu arada okulun iki saat kulesi arasına devasa bir TÜRK BAYRAĞI astılar. Dr.Besim Ömer Paşa, Dr.Akil Muhtar ve bir çok diğer müderris de toplantıya katıldı.

Tıbbiyeliler o gün hem tıbbiyenin kuruluşunu kutladılar, hem işgali protesto ettiler. İngilizler fazla dayanamadı, şiddet kullanarak toplantıyı dağıttılar, bir çok öğrenciyi tutukladılar.

14 Mart 1919, tıbbiyelilerin, İzmir’in işgalinden iki ay kadar önce emperyalizme karşı ilk direniş ateşini yaktıkları gündür.

Tıbbiyeliler 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali sonrasında da direniş mitingleri yapılmasını istediler.

“Kahramanlıkla ölmeyi tercih ediyoruz. Miting istiyoruz. Umum Darulfununlara, alemi insaniyete hitap edilmesini istiyoruz” şeklinde bir açıklama yaptılar.

Tıbbiyelilerin İstanbul’da 14 Mart 1919 protestosunu, 18 Mayıs 1919 Daralfunun mitingi ve 23 Mayıs 1919 Sultanahmet mitingi izledi.

19 Mayıs 1919’da Atatürk’le birlikte Bandırma Vapuru’yla İstanbul’dan Samsun’a gidenler arasında üç te tıbbiyeli vardı. Bunlar Tabib Albay İbrahim Tali Öngören, Tabib Binbaşı Refik Saydam, Tabib Yüzbaşı Behçet Adil Feyzioğlu’ydu.

Tıbbiyeliler Anadolu’da Atatürk’ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı’na, tam destek verdiler. 3.sınıf öğrencilerinden Yusuf ve Hikmet beyleri, Sivas Kongresi’ne delege olarak seçtiler.

Ancak Sivas’a iki kişi gönderecek kadar para bulamadıklarından kongreye sadece Hikmet Mehmet Boran beyi gönderebildiler. (Meşhur Boks Spikeri Orhan Boran’ın babası) (Tıbbiyeli Hikmet kitabını mutlaka okumanızı öneririm)

Hikmet, İzmir Faciaları adl ıbir kitabı da Sivas’a götürerek delegelere dağıtıyor. Sivas kongresinde Manda isteyenlere sert tepki gösteren Tıbbiyeli Hikmet, Atatürk’ün de bulunduğu bir toplantıda yüksek sesle, “Paşam, delegesi bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya İstiklal davamızı başarmak yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa bunlar her kim olurlarsa olsun şiddetle red ve takbih ederiz.

Farzamahal, Manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tehin ederiz.”

Bu sözlerden çok etkilenen Atatürk oradakilere şöyle sesleniyor:

“Arkadaşlar gneçliğe bakın!.. Türk Milleti’nin bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin.” Sonra Tıbbiyeli Hikmet’e dönerek, “Evlat müsterih ol!.. Gençlikle iftihar ediyorum. Biz azınlıkat kalsak bile mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız takdir ve değişmez. YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!…” dedi.

Bunun üzerine yerinden fırlayan Tıbbiyeli Hikmet VAR OL PAŞAM! diyerek Atatürk’ün elini öptü.

Tıbbiyeliler, Kurtuluş Savaşı’na da katıldılar. Anadolu’da salgın hastalıklarla da mücadele ettiler. Büyük zaferden sonra çağdaş cumuhriyetin inşasında Atatürk’e destek oldular.

Dr.Refik Saydam, Dr.Reşit Galip, Dr.Tevfik Rüştü Aras, Dr.Rasim Ferit Talay, Dr.Mediha Eldem, Dr.Behçet Uz, Dr.Abdulkadir Noyan ve Dr.Lütfü Kırdar, Cumhuriyet’in harcında emeği olan tıbbiyelilerden ilk akla gelenlerdir.

Bugün gelinen noktada Tek Adam Rejimi’nde tıp doktorlarımız ülkelerinden kovulmaya çalışılıyor. Kim kimi nerden kovuyor.

Bu ülkenin emperyalist işgalinden kurtuluşuna katkı veren ve Cumhuriyet’in inşasında harcı bulunanlar bu toprakların gerçek sahipleridirler.

Biz buna dağdan gelenlerin bağdakileri kovması olarak değerlendiriyoruz.

Gitmesi gerekneler 19-20 yıldır bu ülkeyi yaşanmaz hale getirenlerdir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor