16 Nisan 2017’deki Anayasa Referandurumu’nda ‘EVET’ çıkınca, Cumhurbaşkanı 1876 Kanuni Esasi’nin Padişah’a tanıdığı yetkilere benzer yetkilerle donandı, hatta daha fazla donandığını da söyleyebiliriz.
Şöyleki;
-Yasama-yürütme ve yargı Cumhurbaşkanı’nın elinde toplandı.
-Partili Cumhurbaşkanı milletvekili adaylarını belirleyecek, TBMM’ni feshedebilecek, kanunları veto yetkisine sahiptir.
-Cumhurbaşkanı bakanlık kurma, bakanları atama ve görevden alma yetkisine sahiptir.
-Bakanlar ve Cumhurbaşkanı yardımcıları TBMM’ne karşı değil, Cumhurbaşkanı’na karşı sorumludurlar.
-TBMM’nin Cumhurbaşkanı’nı denetleme ve hesap sorma hakkı yoktur.
-TBMM’de Güvenoyu ve Gensoru müessesi kaldırılmıştır.
-Cumhurbaşkanı’nın, yardımcılarının ve bakanların yargılanmaları imkansızlaşmıştır. (Bakın Ticaret Bakanı eşiyle ortak olduğu şirketten bakanlığına mal alabilmektedir.) Yüce Divana sevk için TBMM’nin 3/2 çoğunluğu olan 400 milletvekilinin oyu gereklidir!..
-Cumhurbaşkanı partisinin milletvekillerini, bakanları, kamu yönetiminin tamamını belirleyebiliyor. İstediği kurumları kaldırabiliyor. Görevlileri belirleyip atayabiliyor, azladebiliyor, soruşturma yapabiliyor.
-Cumhurbaşkanı, TBMM adına Başkomutanlığı temsil ederek Türk Silahlı Kuvvetleri’ni kullanılmasına karar verebilir.
-Cumhurbaşkanı yüksek mahkemelere, hakimler ve savcılar kuruluna üye atayabiliyor. 15 üyeli Anayasa Mahkemesi’ne 12 üyeyi bizzat kendisi, 3 üyeyi de TBMM’si eliyle belirliyor. TBMM’de partisi ağırlıkta olduğu için bu 3 üyeyi de kendisi belirlemiş oluyor.
Danıştay üyelerinin ¼ ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı vekilini seçme yetkisi de Cumhurbaşkanı’ndadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun üyelerini de kendisi atayacaktır.
Velhasıl 2017 Başkanlık Anayasası’nın, 1876 Padişahlık Anayasası’ndan en temel farkları; Cumhurbaşkanı istediği kişiyi sürgün yetkisi tanımaması, Anayasanın Laik olması ve Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda SULTAN/HALİFE olmamasıdır. Ancak ilerde bu isteğine de kavuşmak isteyeceğinden hiç kuşkunuz olmasın!..
Ama her şeye karşın 1876 Kanuni Esası da yargı bağımsızdı. Hakimler azlonulamazdı. (Md.81) mahkemeler her türlü müdahaleden azadedir denilerek yargı bağımsızlığına vurgu yapılmıştı. Hakimlerin atanması da yürütmenin elinden alınıp kanuna tabi tutulmuştu.
2017 Başkanlık Anayasası’nda Başbakanlık kaldırılmış olup; Kanuni Esasiye de Başbakanlık (Sadrazamlık) kurumu ve bakanları sadrazam (Başbakan) belirliyordu.
21.yüzyılda AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’la ülkenin ileri gitmesini bırakın 19.yüzyılın ortalarındaki Osmanlı’nın kullandığı Kanuni Esasiye’nin de gerisinde kalan anlayışın ülkeyi yaşanmaz hale getirmesinin üzüntüsünü daha ne kadar çekeceğiz!…
Bu anlayışın ülkeyi uçurumun eşiğine taşıdığını görmeyecek miyiz!…
