Adana’nın kabına sığmayan afacan kızı

Genç ve yetenekli oyuncu Ada Mural, son olarak bir Adana komedisi olan ‘Bahtsız Bedri’ isimli sinema filminde çıktı karşımıza. Başarılı performansıyla gönüllerde ki yerini pekiştiren Ada Mural ile yaz tatilinin bir kısmını geçirmek üzere bulunduğu babaevinde bir röportaj çalışması gerçekleştirdik. Ünlü oyuncu ile ilgili merak ettiğiniz her şey ve daha fazlası bu röportajda…

Kendi pencerenizden sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz? Kimdir Ada Mural?

Doğma-büyüme Adanalı olduğumun altınız çizerek sözlerime başlamak istiyorum. Küçüklüğümden bu yana bale, dans, tiyatro ve oyunculukla iç içe bir yaşantım oldu. Her alanın ayrı eğitimini alıp okulunu başarıyla tamamladım. Aslında sanatın her dalına oldukça ilgiliyim ve kendimi günden güne geliştirmeye devam ediyorum. Toplam 6 kardeşiz ve annem-babam dahil olmak üzere bu zamana kadar en büyük desteği ailemden gördüm. Onların bana inanması ve önümü açmak için ellerinden gelen gayreti göstermeleri, ihtiyacım olan moral ve motivasyonu ziyadesiyle karşılıyor. Sizlerin aracılığıyla kendilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Sanatınızı Adana’da icra etmenin ne gibi avantajları ve dezavantajlarıyla karşılaşıyorsunuz?

İstanbul, yıllardır pek çok diziye ev sahipliği yapıyor. Bazı dizilerde farklı şehirlerde başlasa da sonradan İstanbul’da devam ediyor. Bir kaç sezondur yaz aylarında Ege kıyılarındaki pek çok kasaba ve köy de dizi setlerine mekan olmuştu. Son dönemin gözde şehri ise Adana oldu. Adana denilince benim aklıma hep Faruk Teber gelir. Hanımın Çiftliği dizisinden sonra Adana’da bir dizi çekilecekse sanırım herkesin aklına da Teber gelirdi. Benim duyduğum, bu sezon 4 diziye mekan olacak Adana… Bu hızla gidilirse, sektör yakında Adana’da mekan bulmakta zorlanacak. Çukurova’nın hikayesi süsleyecek ekranları. Adanalı olduğum için Adana’da gerçekleşen yapımlarda sıkça yer alma imkanım oluyor. Bu bir avantaj mesela. Fakat Adana’da sabit kalırsanız, diğer projelerden faydalanamazsınız. Bu nedenle İstanbul’da yaşıyorum.

Hangi tür filmlerde, hangi yönetmenlerle çalışmak istersiniz? Hayaliniz var mı bu yönde?
Samimi, dürüst ve iyi niyetli olan her türlü projede yer alırım.

Sinema, tiyatro ve dizi… Çok mu farklıdır bu üç alanda oyunculuk?
Çok farklıdır. Hepsinin birçok ortak özelliği var. Farklı yönleri şunlar: Dizilerde birinci sırada ekip gelir; tiyatroda birinci sırada oyuncu gelir; sinemada ise birinci sırada yönetmen gelir. Aslında her üçünde de var olması gereken özellikler bunlar, ama öncelik sıralaması farklı.

Mesleğini biraz anlatabilir misin? Zorlukları, keyifli yanları ve birçok kimsenin bilmediği yönleriyle nasıl bir meslek oyunculuk?

Oyunculuğu bence tanımlamak kolay değil çünkü sürekli yeni şeyler keşfettiriyor insana. Kalıba ve kurallara sokamıyorum. Hem mental hem ruhani bir yanı var. Bazı insanlara kolay görünür, özellikle dizi oyunculuğu için ‘aman canım ne var bunda’ diyenler de duydum, ‘nasıl rol yapıyorsunuz ben hayatta yapamam’ diyen de. Bir karaktere hazırlanırken ön çalışma ve araştırma süreci sanırım en zorlu kısmıdır. Bol bol gözlem, araştırma ve pratik yapmak gerekir. Bu sürecin sonunda ortaya çıkan karakteri canlandırmak da keyifli kısmıdır tabi bir de izlenmek ve seyirciden olumlu tepki almak. Bence izlenmek duygusu çok tetikleyici bir duygu. Siz kendinizin dışında bambaşka biri olup o kişiymiş gibi yaparken insanlar da sizi izliyor. Bu hem heyecan verici hem tedirgin edici garip bir durum yaratıyor ama işte bence işi çekici kılan da bu. Seyirci ve alkışlar…

İyi para kazanıyor musunuz bu işlerden?
Diziden kazanıyoruz. Tiyatrodan ve sinemadan kazanmıyoruz. Herkese sanki dizide oynayan oyuncular çok zenginmiş ve çok para kazanıyormuş gibi geliyor ama devamlılığı yok ki dizi işinin. Mesela bu çektiğimiz iş eğer tutmazsa iki bölüm sonra bitebilir. Başka bir gelirin yoksa, o iki bölüm için aldığın parayı o sene harcamak zorundasın ve ondan sonraki sene bir şey yapacağının da bir garantisi yok.

Romantik bir kişilik misiniz, sert bir kişilik mi?
Açıkçası ben, kişilik olarak şöyleyim demeye karşı bir kişiyim. Hepsi birdenim. Duruma göre, ruh haline göre değişiyor. Tek başına romantik, tek başına sert olarak göremiyorum. Birçok yerde asla benden beklemeyeceğiniz kadar sert olabilirim; birçok yerde durup dururken gözüm dolabilir.

Hangi karakterleri en başarılı canlandırdığınıza inanıyorsunuz?

Bir oyuncu her karakteri canlandırabilmeli diye düşünüyorum. Ben sanırım kötü, sert ve ara bozan karakterleri çok iyi canlandırabiliyorum. 

Prensip sahibi, iradesine hakim, disiplinli bir insan mısınız? Yoksa savruk, disiplinsiz, prensipleri gelişmemiş bir insan mısınız?
İş konusunda değerlendirecek olursak gerçekten de aşırı disiplinli biriyim.

Hiç mesleğinize dair pes ettiğiniz, geri çekilmek istediğiniz bir dönem oldu mu?

Hiç olmadı. Sadece iş konusunda değil kendi hayatımda da pes etmeye yönelik eğilimim çok fazla olmuyor.

Oyunculuğun sizi besleyen  tarafları neler?

Kendinizden farklı bir insan olabilmenin zevki beni en çok besleyen tarafı.

İsminiz birçok çalışma ve projenin içinde yer alıyor. Hedefiniz bir ‘star’ olmak mı?

Ben star olmayacağım. Eğer ben 24 saat her yönümle ortalıkta bir marka gibi durursam, herkes beni baştan aşağı çok iyi tanıyacak ve o zaman da canlandırdığım karakterin inandırıcılığı kalmayacak. Oyuncu olduğunda emeğini satıyorsun ama star olduğunda sürekli prezantabl olmak durumunda kalıyorsun. O yüzden starlık bana göre değil. Hedefim iyi bir oyuncu olmak ve etrafıma faydalı olabilmek. Birçok sosyal projede ihtiyacı olanlara yardım edebilmek, öncülük yapabileceğim ve farkındalık yaratabileceğim her alanda elimden geldiğince bir şeyler yapmak.

Sevenlerinizden genel olarak nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Canlandırmış olduğum karakter ile bağlantılı olarak aslında değişebiliyor kimi zaman ama güzel tepkiler alıyorum genellikle.

Bu söyleşinin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor