Adalet ve Kalkınma Partisi’nden seçip Meclise gönderdiğimiz Adana Milletvekillerimize baş vuruyoruz… Yine, Adalet ve Kalkınma Partisi Adana İl Başkanı ile beraberindeki parti görevlilerinden istirham ediyoruz. Ve yine, Belediyelerimiz Meclislerindeki Adalet ve Kalkınma Partisinden girmiş üyelerden rica ediyoruz…
Hepimiz bu kentin çocuklarıyız. Mutluluk ve keder kentimizin mutluluğu ve kederiyle orantılıdır elbette. Mutluluk ve karşıtı olan keder, geçmişten gelen olumlu ve olumsuz koşullar kadar, halen görevde bulunan siyasilerin vizyon ve vicdanlarıyla derecelenmekte. Bu bağlamda, kişisel olarak iktidar ve muhalefeti aynı düzeyde sorumlu ve görevli kabul edenlerdenim. Bu davranış biçimim tamamen demokrasiye olan bağlılık ve güvenimden kaynaklanmakta.
Biliyorsunuz; kentimizin giderek kronikleşen trafik sorunu var. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, büyük kentler bu soruna en uygun çözüm olarak metroyu uygulamakta. Metro, dünyanın her yanında bir seksiyon olarak hizmete girdikten sonra durmaz, sürekli genişletilerek ağ haline getirilir. En önemli adım, ilk seksiyonun yapılmasıdır. Adana bunu hem de çok uzun bir hatla, 13.5 kilometre olarak başardı. İlkine göre çok daha ucuz ve en çok 2, bilemediniz 3 yılda tamamlanacak olan İkinci Etap ihalesini yapmaya hazırlanmışken Başkan Durak görevden alındı ve o proje acilen rafa kaldırıldı. Devam ettirilseydi, bugün en azından Üçüncü Etap da tamamlanmış ve kar getirip genişleme finansmanını kendi yapan sistem olacaktı. Olmadı…
Sayın Cumhurbaşkanı İkinci Etap projesine parlak yeşil ışık yakmıştı; fakat başarısızlığını örtmek için Metro’yu öne süren makam sahipleri oralı olmadı. Neyse ki, Başkan Karalar konuya sahip çıktı ve başvuruyu yaptı. Onay alınamadı. BEN DİYORUM Kİ, BU KONU SİYASETİ ÇOK AŞAR. Sizler de destek verirseniz, hem Adana, hem de Partiniz karlı çıkar.
Buna EVET diyorum ve sizden de EVET geleceğine inanıyorum.
Bir de, Sayın Karalar’ın diğer başvurusuna HAYIR!.. deyişim var. Başkanın açıklamasına göre, Metro İkinci Etabıyla birlikte bir de Hafif Raylı Sistem, yani tramvay projesi söz konusu. Sanki, Ülkemiz ölçeklerinde bile prestij değer taşıyan Turgut Özal Bulvarının canına okuyarak, hantal, trafik kazalarına sık sık yol açan ve şimdiki sıkışıklığı daha arttırmaktan başka fonksiyonu olmayan tramvayı getirmek isteyen bir gizli mihrak var. O gizli mihrak, her ne ise veya her kim veya kimlerden oluşuyorsa, Adana’ya ne denli zarar verdiklerinin belki de farkında değil. Toplumsal bakışla kentimiz trafiğini olduğundan daha fena hale getirebilecek olan Tramvay, bireysel bakışla da Zeydan Başkanı tarih nezdinde suçlayacaktır bence. Adana böyle olaylara tanıktır. 1930’lu yılların daracık koşullarında Adana’ya nice eserler kazandıran başkanımız, bedesteni örten tonozları, düşen taş insana zarar vermesin diyerek yıktırdığı için adı gölgeli. Yine merhum bir başka başkanımız da 1950’lerin başlarında Kuruköprüdeki muazzam Üçgen Bahri Paşa Çeşmesini, güya rahatlık olsun diye yıktırıp yok eden başkan olarak anılıyor.
Turgut Özal Bulvarını mahvederek Adana’yı ilkelliğe yönlendirecek bu projeye HAYIR diyorum ve sizlerden de HAYIR bekliyorum. İnanınız, en hayırlısı bu olacaktır. Yaklaşımımda bir nokta daha var; iki isteyince çok gelir, fakat bir isteyince dikkate alınabilir… Ne dersiniz?
Adana hepimizin Adanasıdır ve “kentin mutluluğu hepimizin mutluluğudur” düşünceme katılır mısınız?.. Anadolunun köklü bir deyişiyle bitirelim; gayret bizlerden, hidayet Allah’tan…
