ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER VE ÇARŞAFLI ÖĞRETMENLER!..

Antalya’nın Finike ilçesinde yüz yüze eğitimin başlamasının ardından 4 köy okulunun ikisinde köy imamı, ikisinde ise köy imamının eşleri ders veriyormuş.

Köy okullarından birinde eğitim veren imamın eşinin derslere çarşafla ve yüzü tamamen kapalı şekilde girdiğinin öğrenilmesi ve imam eşinin pedagojik formasyonu olmadığı ilahiyat mezunu olduğu öğrenilmiş.

BirGün Gazetesi’nden  Mustafa Kömüş’ün haberine göre, konuya ilişkin Finike İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden şu bilgiler verilmiş:

 “İlçe milli eğitim müdürümüzün iyi niyetli kullandığı bir tasarruf var. Branş öğretmenleri, derse girecek öğretmenler de görevlendirildi bu mahallelerde. Öğretmenler gittiler bir iki gün çalıştılar. -Daha sonra gidemeyiz uzak- dediler ve görevden ayrıldılar. Görevlendirilen imam eşi ilahiyat fakültesi mezunu. Formasyon aldığında atanacak bir kişi. Özellikle imam eşi görevlendirilmiş diye bir şey yok. Bir ya da iki kişi görevlendirildiği halde istifa etti. Kimse bulunamayınca imamın eşi ilahiyat mezunu, üniversite mezunu denilerek görevlendirildi.”

Vay be!.. 2023 yılının Türkiye’si.. Laik Cumhuriyet’in okullarında çarşaflı ya da peçeli eğitim veren öğretmenler..

Yetkililer, İmamın eşinin  çarşafla derse girmesine ilişkin bilgilerinin olmadığını ve böyle bir şey doğruysa gerekenin yapılacağını söylemişler.

Yani bir gazete yazmasaydı, siz görmeyecek, bilmeyecek, duymayacaktınız. 

Yani üç maymunlar durumu öyle mi?

Yani, okullarımız bu kadar sahipsiz öyle mi?..

MEB’in verilerine göre 376 bin 709, Eğitim-Sen’in verilerine göre ise formasyon alanlarla birlikte, 460 bin işsiz öğretmen atama bekliyormuş. Diplomalı işsizler, çeşitli meslek gruplarında çalışarak hayata tutunmaya çalışırken, kimisi ise ataması olmadığı için öğretmenlik hayalinden vazgeçiyormuş. 2023 yılında  atanamayan öğretmen sayısının 1 milyona ulaşması bekleniyormuş.

Eeee.. Olacak o kadar.. Siz öğretmen ataması yapmazsanız, imamların çarşaflı eşleri öğretmenlik yapar..

Hatta, peçeli öğretmenler öyle ileri gider ki, sosyal medya aracılığıyla Atatürk’ü sevdiği için değil, zorunlu olduğu için Anıtkabir’e geldiğini sosyal medyadan şöyle paylaşır;

 “Geldiğim için çok utanıyorum. Çok ısrar ettikleri için geldim. Atatürk’ü zerre kadar sevmiyorum. Türkiye’yi de Atatürk kurtarmadı. Hani Tayyip’i sevmeyen Atatürkçüler var ya… Atatürk Tayyip’in b.ku bile olamaz”

Oysa, Atatürk öğretmenlere o kadar değer vermişti ki.. Ve verdiği değeri o 12 madde ile öylesine bir dile getirmiştiki.. İşte Atatürk”ün öğretmenler hakkında söyledikleri;

1. Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır

2. Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bu günkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.

3. Öğretmenler!… Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.

4. Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.

5. Öğretmenler! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı suretle bütün tahsil derecelerindeki talim ve terbiyelerinin pratik olması mühimdir.

6. Memleket evlâdı, her öğrenim aşamasında ekonomik hayatta verimli, etkili ve başarılı olacak surette donatılmalıdır.

7. Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller ister.

8. Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.

9. Öğretmenler her fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.

10. En mesut olanlar, hizmetlerinin bütün nesillerce meçhul kalmasını tercih edecek karakterde bulunanlardır.

11. Herkesin kendine göre bir zevki vardır. Kimi bahçe ile meşgul olmak, güzel çiçekler yetiştirmek ister. Bazı insanlar da adam yetiştirmekten hoşlanır.

12. En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur.

13. Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri ulusumuzun geleceğini yoğuran irfan (bilim, kültür) ordusudur.

14. Öğrenci ne yaşta ve sınıfta olursa olsun, onlara geleceğin büyükleri gözüyle bakacak ve öyle davranacaksın.

15. Unutmayınız ki cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir.

16. Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.

17. Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.

18. Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.

19. Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim ordularınız için yol açtı. Gerçek zaferi siz, öğretmenler kazanacaksınız. Bunu başaracağınızdan kuşkum yoktur. Sarsılmaz bir inançla ben ve arkadaşlarım sizi gözeteceğiz. Sizin karşılaştığınız tüm engelleri kıracağız.

20.Bir topluluk,ulus olabilmek içinmutlakaeğiticilere, öğretmenlere muhtaçlar. Onlardır ki, toplumu gerçek bir ulus haline getirirler.

Yaaaa!.. Siz Atatürk’ün hadi ağırını söylemeyelim, attağı tırnak olabilir misiniz?..

İşte peçeli, çarşaflı öğretmen

İŞTE CUMHURİYET ÖĞRETMENİ

İşte öğnenciler ve ulu önder Atatürk

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor