Çiftçinin yükünü azaltmak için çalışıyor

Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI) Adana Şubesi adına Adana’da hibe/fon kaynaklarından yararlanarak girişimcilik yolculuğuna çıkmış kişilerle röportaj programının ilkini şube dönem saymanı Nuri Pekçetin gerçekleştirdi. Aşağıda bu faydalı röportajı okuyabilirsiniz.

Nuri Pekçetin: Merhaba, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Çağdaş Civelek: Merhabalar. İsmim Çağdaş Civelek. 1982 İzmir doğumluyum ve 2009 yılından beri Adana’da yaşıyorum. Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları ve Teknolojileri Mühendisliği Bölümü’nde akademisyen olarak görev yapıyorum. 2015 yılında tarımda kullanılan traktörlerin güç gereksinimlerini belirlemek için geliştirdiğim web tabanlı bir yazılım konusunda yapmış olduğum çalışma ile doktor unvanını aldım. 2018 yılında Tübitak 1512 Teknogirişim Sermayesi Desteği’ne başvurarak aldığım destekle Agrisens Teknoloji Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi’nin kurdum.

Nuri Pekçetin: Uluslararası Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI) hakkında neler biliyorsunuz?

Çağdaş Civelek: JCI ile tanışmam, JCI Adana’da bulunan yakın arkadaşlarım sayesinde oldu. JCI’ın dünya genelinde tanınan sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu, dernekte görev alan üyelerin özellikle girişimcilik ve yardımseverlik özelliklerine sahip olduğunu, özellikle gençlere girişimciliği benimsetmeyi ve böylelikle toplumdaki değişimi sağlamayı amaç edindiklerini biliyorum.

Nuri Pekçetin: Girişimcilik yolculuğunuz ne zaman ve nasıl başladı?

Çağdaş Civelek: Girişimcilik yolculuğum 2015 yılında bitirdiğim doktora öğrenimim sırasında başladı. Doktora çalışmalarım sırasında pek çok büyük çiftçi ile görüşme imkânım oldu. Bu sırada çiftçilerin traktörlerinde yeni teknolojileri kullanmadıklarını ve bunun da genel olarak ekonomik sebeplere dayandığını öğrenmiştim. Bu sırada çok yakın bir arkadaşım GSM teknolojisinin dışında yeni bir kablosuz bağlantı teknolojisi geliştirmekte idi. Ben de “neden bu teknolojiyi çiftçilerin traktörlerine adapte etmiyoruz?” dedim ve bu şekilde girişimcilik serüvenim başladı.

Nuri Pekçetin: Bize biraz projenizin içeriğinden bahseder misiniz?

Çağdaş Civelek: Projemiz genel olarak çiftçilerin traktörlerini uzaktan takip etmelerini sağlayan bir donanım ve web tabanlı bir yazılımdan oluşmakta. Hepimizin bildiği üzere, nesnelerin interneti (internet of things), büyük veri (big data) ve 5G gibi teknolojiler oldukça yaygınlaşmakta. Özellikle nesnelerin interneti teknolojisinin en büyük etkisinin tarımda olacağı öngörülmektedir. Bu nedenle, yeni nesil teknolojilerin tarıma adapte edilebilmesi büyük önem taşımaktadır. Traktörler ise, tarımda kullanılan tüm makinalara güç veren en önemli makine konumundadır. Tarımda en önemli yere sahip olan traktörlerin ekonomik ömürleri ise yaklaşık 12 yıldır. Fakat, ülkemizde kullanılan traktörlerin yarısından fazlası 25 yıldan eski olup ekonomik ömürlerini doldurmuş durumda ve eski teknolojiye sahiptir. Bu yüzden ülkemiz çiftçisi verimliliklerini arttırmalarına yardımcı olacak yeni nesil traktör ve teknolojilerden yoksun kalmaktadır. Çiftçilerle yapmış olduğum görüşmelerden edindiğim bilgiler sonucunda, çiftçilerin traktörlerini takip etmelerini sağlayan bir altyapıya ihtiyaç duyduklarını belirledim. Bu kapsamda geliştirdiğim projemde traktörlerin tarladaki konumu, ilerleme hızı, yakıt ve güç tüketimi gibi bilgileri kablosuz bir iletişim teknolojisi ile gönderebileceği bir donanım geliştirdik. Bu noktada kullandığımız haberleşme teknolojisi ise LoRaWAN teknolojisidir. Bu teknoloji, GSM’den farklı olarak herhangi bir iletişim ücreti gerektirmemekte olup, ufak bir ağ geçidi (gateway) ile 15 km uzağa kadar veri iletimini mümkün kılmaktadır. Geliştirdiğimiz donanım traktöre 10 dk gibi kısa bir zamanda monte etme imkânı sunmaktadır. Traktörden alınan verileri de geliştirdiğimiz yazılım sayesinde çiftçimiz cep telefonu, tablet veya bir bilgisayar üzerinden web arayüzüne girerek takip edebilmektedir. Bu sayede traktörün çalışması sırasında oluşan sorunları takip ederek, üretim aşamasında optimizasyon yapabilmekte ve traktör operatörüne performansını arttırıcı öneriler sunabilmektedir.

Nuri Pekçetin: Projenizin tasarım/başvuru aşamasında yaşadığınız en büyük zorluk neydi?

Çağdaş Civelek: Özellikle projeyi hazırlama sırasında çok büyük zorluklarla karşılaştığımı söyleyemem. Çiftçilerle yapmış olduğum görüşmelerden elde edindiğim bilgiler zaten projemi desteklemeye yetiyordu. Proje hazırlama sırasında başvuru belgelerini doldururken, projenizin yapılabilirliğini ve sonuçta üretilecek ürünün satılabilir olduğunu kanıtlayıcı bazı bilgileri de edinmeniz gerekmekte. Bu bilgiler teknik veya ticari bilgiler olduğundan bu bilgileri elde edebilmek projenin hazırlık aşamasındaki en zorlu kısımdı. Proje kabul olup, başladıktan sonra zorlandığım en büyük kısım yapılacak iş için çalışan bulma kısmında ortaya çıkmıştı. Geliştirdiğim proje elektronik bir devre tasarımı ve üretimini gerektirdiğinden, bir elektrikelektronik mühendisi bulmam gerekiyordu. Tasarladığım donanım yeni nesil bir teknolojiyi kullandığından, bu teknoloji konusunda bilgi sahibi veya yeni teknolojilere meraklı bir mühendisi bulmak için proje sırasında yaklaşık 3 aylık bir zaman kaybı oluştu. Uygun kişiyi bulduktan sonra da çok yoğun bir şekilde çalışıp, bu zaman kaybını kapatmak zorunda kaldım.

Nuri Pekçetin: Hibe/fon kaynakları ile girişimcilik yolculuğuna çıkmak isteyen kişilere neler önerirsiniz?

Çağdaş Civelek: Ülkemizde sunulan hibe/fon kaynaklarının artması ile birlikte, girişimci sayıları da oldukça artmış durumda. Bu nedenle hibe/fon kaynaklarına başvururken, başvuru belgelerini oldukça dikkatli ve proje sonucunda elde edilecek ürünün faydasını en iyi şekilde açıklamak büyük öneme sahip. Diğer yandan başvurunun olumlu sonuçlanabilmesi için, proje sonucunda ortaya çıkan üründen elde edilecek ticari kazanımın ne olduğunun da jüriye iyi bir şekilde aktarılması da çok önemli. Bu nedenle üretilecek ürünün üretim ve pazarlama maliyetleri ile birlikte pazarlama/satış tablolarını en azından 3 yıllık bazda oluşturmak başarıya ulaşmadaki en önemli hususlardan birini oluşturmakta. Hibe/fon desteklerinde başvurulan kurum projenin hazırlanması sırasında bir mentör atayabilmektedir. Mentörün projenin olumlu sonuçlanması açısından girişimciye desteği büyüktür. Projenin teknik ve mali kısımlarını en iyi bilen kişinin girişimcinin kendisi olduğu düşünülse bile, mentörün yapmış olduğu önerilerin ve yönlendirmelerin dikkate alınması, başvurunun olumlu sonuçlanmasına etkisinin büyüktür. Çünkü mentörler pek çok projede görev almaktadır ve tecrübeleri oldukça fazladır. Diğer bir önerim, proje kabul edildikten sonra verilen hibeler konusunda olacaktır. Proje hibelerinin hesaplara yatmasında zaman zaman gecikmeler yaşanabilmektedir. Bu nedenle, proje için kurulan şirketin finansmanını sağlamak için alternatif kaynaklar yaratmanın gerektiğini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Ayrıca, hibelerden alınan destekler iş yeri kirası, vergi, elektrik, su ve internet ödemelerini kapsamadığından, bu ödemeleri gerçekleştirebilmek için de ek kaynaklar yaratmak veya öz kaynakları kullanmak gerektiğini unutmamak gerekmektedir. Girişimcilere son önerim ise, projeniz ne olursa olsun, zaman zaman karşınıza bu projenin başarılı olmayacağını söyleyen veya başarmanıza mâni olmaya çalışan kişiler çıkacaktır. Bu kişilere asla kulak vermeyin ve hedefinize odaklanarak yol almaya çalışın. Eğer siz projenize gerçekten inanıyorsanız, önünüzde başarısız olmanız için hiçbir engel yoktur.

Nuri Pekçetin: Vermiş olduğunuz faydalı bilgiler için çok teşekkür ediyor, iş hayatınızda bol kazançlar diliyoruz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor