Doğru beslenme virüse karşı kalkan olur

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Covid-19, ikinci dalgada hızlı bir yayılım gösterdi. Özellikle Adana’da bu hastalığın pençesine düşenler, ülke genelinde ki grafik çizelgesini ciddi seviyelere tırmandırdı. Korunmak için bağışıklık sistemimizin güçlü olmasına ihtiyacımız var. Peki, tüketmemiz gereken besinler neler olmalı? Bu sorunun cevabını ve daha fazlasını, Özel İstiklal Tıp Merkezi’nde görevli, İç Hastalıkları Dahiliye Uzmanı Doktor Eda Mermi’den aldık.

Virüse karşı güçlü bir bağışıklık kazanmamız için ne gibi gıdalar tüketmeliyiz?

Vücudunuzu belirli yiyeceklerle besleme,k bağışıklık sisteminizi güçlü tutmanıza yardımcı olabilir. Enfeksiyonlarla mücadele için gerekli olan besin öğeleri A, C, D ve E vitamini, selenyum ve çinko mineralleridir. Ara öğünlerinizde tercih edebileceğiniz; selenyum, E vitamini, çinko kaynağı olan ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlara günlük rutininizde yer vermeyi ihmal etmeyin. C vitamini kaynaklarından limon, portakal, greyfurt, mandalina, kivi bağışıklık sistemimize destek besinlerden. Mevsim sebze ve meyvelerini tercih edin. Vücut sisteminin çalışma ritmi ve mevsiminde yetişen gıdaların birbirine özgü olduğunu unutmayın. Bağırsak florası bağışıklık sistem için çok önemlidir. Bağırsak mikrofloranızı beslemek için yüksek diyet lifi içeriğine sahip gıdaları daha çeşitli şekilde tüketmeniz önemlidir. Daha fazla bitkisel kaynak içeren sebzeler, meyveler, kuruyemişler, tam tahıllı yiyecekler, kuru baklagiller gibi yiyeceklerin tüketimi bağırsak florası açısından daha iyidir. Bağırsak florası lif, bakliyat ve fermente yiyecekleri sever. Şalgam, kefir, yoğurt, turşu, kombucha fermente yiyecekler arasında yer almaktadır.

Grip, nezle ve Covid-19’un arasında ki fark nelerdir ve belirtileri nasıl anlaşılabilir?

Grip, nezle ve covid-19 birbirine karıştırılan ve aslında belirtileri birbirine çok benzeyen 3 farklı hastalık. Nezle hepimizin çok sık geçirdiği viral bir enfeksiyon. Burun akıntısı ile başlar. Yüksek ateş yapmaz. Genellikle biraz yorgunluk halsizlik olur ve birkaç günde en fazla bir haftada iyileşirsiniz. Bir ilaç almanıza bile genellikle gerek olmaz. Grip, bilinen enflüanza virüslerinin oluşturduğu mevsimsel gripten söz ediyorum. Bu biraz daha ağır seyreder. Yine yüksek ateş olur, solunum sıkıntısı olabilir. Belirgin olan eklem ağrılarıdır, kas ağrılarıdır. Bir diğer adı da ‘paçavra hastalığıdır’. Genellikle akciğere kadar inmediği, üst solunum yolunda kaldığı bilinir. Akciğerde olmadığı için de zatürreye neden olmaz. Kuru öksürük olabilir ama en önemli şey gerçekten yüksek ateş olması ve hastayı yatağa düşürmesidir. Covid enfeksiyonun başlangıcı da aynı nezle,grip belirtileri ile başlar. Yani kuru öksürükle, yüksek ateşle, boğaz ağrısı ile başlar; ama Covid-19’un diğerlerinden farkı çok kısa sürede akciğere iniyor olması. Yani akciğere indiği içinde balgam yapması bazı hastalarda da en önemlisi zatürreye neden olması. İki taraflı yani her iki akciğerimizi de kısa sürede etkileyen zatürreye neden olması ve hastaneye yatış gerekliliği. En önemli farkı bu. Yani her burnu akan, her yüksek ateşi olan, her öksüren, hapşıran Covid-19 değildir. Nezle ve grip hastalıkları da mevcut. Bunun ayırıcı tanısını da biz hekimler yapıyoruz. Bu tür şikâyetleriniz olduğunda yapacağınız şey, bir sağlık kurumuna müracaat etmek.

Yaşanan salgın siz sağlık çalışanlarımızı nasıl etkiliyor?

Hepimizi etkileyen zor bir dönemden geçiyoruz. Hem kendimizin hem de yakınlarımızın hastalanması endişesini yaşarken, aynı zamanda mesleğimizi uygulayıp, hastalığın yayılmasını engellemeye ve hastalarımızı iyileştirmeye çalışıyoruz. Corona virüsü salgınında, birinci dalganın ikinci kez zirve yaptığı bir dönemdeyiz. Sağlık çalışanları bu dönemde de tükenmişlik, endişe, stres ve aşırı yoğun mesai saatleri ile mücadele ediyor. Bütün meslektaşlarım gibi, bu sürecin daha fazla kayıp vermeden atlatılması için elimizden geleni yapmaya çabalıyoruz. 

Biraz da diğer merak edilen sorulara geçeyim . Adanalılar en sık hangi rahatsızlıkla size başvuruyorlar?

Adanalılar hareket etmeyi pek sevmiyor. Egzersiz ve spora önem göstermedikleri için de obezite birinci sırada yer alıyor. Bunu şeker, tansiyon, kalp damar hastalıkları takip ediyor.

Obez bir toplum olmamıza, Adana mutfağının yağlı yemekleri de katkı sağlıyor mu ve Adana kebabı ne kadar masum?   

Tabii ki sağlıyor. Yağlı ve tuzlu yiyeceklerin üzerine bir de hareketsizlik eklenince, obezite haliyle kaçınılmaz oluyor. Yağ, tuz dedik ama şeker ve un da, Adanalı’nın vazgeçilmez besin kaynağı arasında. Adana kebabına gelince… Bir et ürünü olduğu için besleyici özelliği çok fazla. B12 ve demir eksikliği yaşıyorsanız, bunu giderecek özelliği bulunuyor. Ondan alacağımız protein gerçekten çok kıymetli. Temiz bir yerde hazırlanmış sağlıklı bir kebabı tüketmenin normal insana hiçbir zararı olmaz. Ancak, şeker, kalp ve tansiyon gibi kronik hastalığı olanların bu besini tüketmesi sakıncalıdır.

Beslenmede sıklıkla yapılan hatalar nelerdir?

Sağlıklı beslenme proteinler, yağlar, vitaminler, karbonhidratlar ve mineraller açısından dengeli ve yeterli beslenmedir. Vücudun bütün besin öğelerine ihtiyacı olduğu için hepsinden dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekir. Kahvaltı alışkanlığının kazanılmış olmaması; günde üç satten daha uzun süre aç kalmak; yeterli su tüketilmemesi. Günlük 2 – 2.5 litre su içilmelidir. Midenin tıka basa yemekle doldurulması; su ve havaya yer bırakılmaması; akşam geç saatlerde yemek yenildikten sonra hemen uykuya geçilmesi; akşam geç saatte ve fazla miktarda meyve yenilmesi; beslenmede tatlılara çok yer verilmesi; kısa süreli şok diyetler yapılması; tek takip beslenmek; fast food beslenme tarzı; aşırı yağlı, katkılı ve şekerli besinleri tüketmek; salata ve makarna soslarının sıkça kullanılması; porsiyonların çok büyük olması; bir öğünü atlayıp diğer öğünde çok yenilmesi; ara öğünler yapmamak; beslenmede hiç ekmek yememek –ki iki dilim kepek ekmeği olmalı-, akşam sadece meyve yiyip yatmak; pilav, makarna, tatlı, mantı, çorba börek gibi yemeklerin aynı öğünde tüketilmesidir.

Vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim

Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor