DÜNYA NEREYE GİDİYOR?

Böylesine karmaşık bir dünyada yaşarken ‘Dünya Nereye Gidiyor?’ sorusunu cevaplamanın kolay olmadığını gösteren pek çok gelişmeye tanık oluyoruz.

ABD’nin ve Batı’nın küresel düzene yön verme yeteneğini kaybetmesi, bundan cesaret alan Putin’in Kırım’ı ilhak etmesi ve gözünü Ukrayna’dan ayırmadan Suriye’deki iç savaşa müdahil olması, Ortadoğu’daki otorite boşluğunu değerlendiren İŞİD’inİslam Devleti Kurma’ iddiası ile ortaya çıkması ilk aka gelen örneklerdir.

Avrupa’da, iş bulma umudunu kaybeden ve amaçsız kalan, idoloji boşluğuna düşen gençlerin İŞİD’e katılmak istemesi, Avrupa’ya iltica etmek isteyen yüzbinlerce mültecinin Avrupa Birliği’ni büyük bir sorunla karşı karşıya getirmesi, 2015’den sonra 2016’nın ve 2017, 2018, 2019, 2020 ve hatta başlamadan 2021’in de kayba geçmiş en sıcak yıl ilan edilmesi gibi gelişmelerde bunlara eklenebilir.

Evet, dünyanın büyük bir çıkmaza doğru sürüklendiğini düşenenler giderek artıyor. Buna karşın güncel sorunların er ya da geç aşılacağını, Putin gibi liderlerin, İŞİD gibi hareketlerin genel gidişi etkilemeyeceğini varsayarak geleceğe daha iyimser bakmanın olduğunu düşünenler de var.

Onların görüşüne göre gelecek, bilim ve teknolojideki gelişmelere öncülük eden, insan kaynağının kalitesini yükseltebilen ve HER ŞEY ile ilgilenen insanlar ve toplumlar tarafından şekillendirilecek.

Bu güncel sorunların dünyanın gelecekteki gidişatını ne kadar etkileyeceğini kestirmek kolay değil, ama tüm bu gelişmelerin pek çok kimsede “Bu böyle gitmez, hayat böyle devam edemez “ izlenimi yarattığı bir gerçek!..

Bizde küresel yaşama katılan insanların, bir noktadan sonra dünyamızın kaynaklarını zorlamayan daha katılımcı ve eşitlikçi bir ekonomik gelişme modelini benimseyeceğini ve sürdürülebilir bir küresel yaşam formülü geliştireceğini hayal edebiliriz…

Bu yola girebilmek için dünyada yaşanmakta olan HER ŞEY ile ilgilenmek, bilim ve teknolojideki atılımları çok yakından izlemek, yaratıcı beyinlerin yeşereceği ortamı yaratmak, dünyadaki fikir tartışmalarına katılmak çok önemli.

Oyunun bir bölümü şöyle bir sahneyle başlasaydı keşke diye geçirdiğimiz kafamdan. BBC TV’den bir ekip bütün dünyanın ilgisini çekecek bir belgesel hazırlamak için Türkiye’nin adını dünyaya duyuran bir sahil kasabasında bulunuyor..

Bu kasabada Türkiye’nin dört bir yanından seçilecek gelmiş geçmiş yetenekli ve meraklı gençler ile dünyanın dört bir yanından gelen benzer niteliklere sahip gençler yıl boyu süren hummalı bir çalışma içindeler.

Dünyanın önde gelen düşünürlerinin yönlendirdiği çalışma gruplarında küresel gelişmeleri izleyerek analiz ediyor ve geleceğe yönelik öneriler geliştiriyorlar.

Türkiye, eşsiz doğal ve tarihsel mirasının yanı sıra, sağlamış olduğu sınırsız özgürlük ortamıyla ve mükemmel iletişim altyapısıyla bütün dünyanın ilgisini çeken bu benzersiz buluşmaya ev sahipliği yapıyor. Programı hazırlayan BBC ekibi şaşkınlık içinde, gördüklerini ve yaşadıklarını anlatacak sözcükleri bulmakta zorlanıyorlar.

Ne yazık ki böyle bir bölüm yok oyunumuzda, çünkü Türkiye bu noktanın çok uzağında bulunuyor. Bugünün Türkiye’sinde bırakın dünyayı yakından izlemeyi, bilim ve teknolojiye katkıda bulunmayı, dünya standartlarında bir üniversitede eğitim görmek bile iyice zorlaşmış bir ortamda.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı bir ortamda, dünyadaki gelişmelere ayak uydurmak isteyen gençler Türkiye dışında seçenekleri arıyorlar.

Bu ortamda tutunmak ve bir yerlere gelmek isteyenler, dünyaya sırtlarını dönüp şanlı geçmişin hatıralarıyla avunmak, dünyada iddiası olmayan bir ülkede iktidardakilere yaranarak mevki kapmak zorunda.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor