GENÇLERİN KOLTUK KAPMA TELAŞI

Son zamanlarda toplu taşıma araçlarında göze çarpan en büyük tartışma konularından birisi de  gençlerin maalesef yaşlılara yer vermekten kaçınmasıdır. Otobüsle, dolmuşla seyahat ederken oldukça sık karşılaşıyoruz bu durumla… Gençlerimizin büyük bir çoğunluğu cam kenarında oturup dışarıyı seyre dalarken koridor kısmında oturmak zorunda kalan gençler ise cep telefonlarından şarkılar dinleyerek, oyun oynayarak kimseye yer vermeden, koltuğunu  kaptırmadan yolculuğunu tamamlamak derdindeler.

Hal böyle olunca ayakta yolculuk yapmak zorunda kalan bayanlar, engelli vatandaşlar ve yaşlılar otobüs içinde birbirlerine çarparak yolculuk etmek zorunda kalıyor. Özellikle Balcalı Hastanesi’nden otobüse binmişseniz okulların ders bitimi saatine de denk gelmemişseniz şanslı sayılırsınız. Aksi halde ders bitimine iş çıkışına rastlamışsa otobüse binmeniz vay geldi başınıza… Herkes aynı anda sıra gözetmeden otobüse hücum eder oturacak yer bulma telaşı içinde. O gün şanslı olanlar kendine oturacak bir yer bulmuştur. Ya da hala daha bir takım değerlerini kaybetmemiş bir genç kalkıp yerini verir. Ancak şansı yaver gitmeyip okul ve mesai çıkışına denk gelenler ve oturacak yer bulamayanlar için yolculuk çilesi başlamıştır.

Toplu taşıma araçlarında yaşanan bu yer kapma telaşı, gençlerin yaşlı, engelli, hamile bayanları görmezden gelip onlara yer vermeden yolculuğuna gayet rahat bir şekilde devam etmesi oldukça ilginç diyalogların ilginç görüntülerin yaşanmasına neden oluyor. Geçen gün otobüste yolculuk ederken gözlediğim bir olayda; yaşlı bir teyze otobüste ayakta yolculuk etmeye çalışırken genç delikanlı bir kişi camdan dışarı bakmayı tercih etti. Hamile bir bayan ayakta tutunurken bir beyefendi hiç oralı olmadan kafasını önüne eğerek uyuma moduna geçti.

 İşte bu ve buna benzer manzaralar bizim içimizi acıtan manzaralardır. Türk toplumu olarak bizler böyle olmamalıyız. Gençlerimiz de yorgun, bitkin, dalgın olabiliyorlar. Düşünemeyebiliyorlar. Fakat biraz kendimize ve hayatımıza çeki düzen vermemiz gerekiyor. Bir gün bizim de aynı durumda olabileceği bilinciyle hareket etmemiz gerekmiyor mu?

Eğitim şart ancak çevreye karşı duyarlı olmakta şart. Kimin nerede ne yaptığını takip ederken, aynı otobüste hatta yanı başında duran insanın yaşlı mı, genç mi olacağı bilmeyen ya da fark etmeyen olur mu? İnsanın kendisini böyle yaparak komik durama düşürmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bir yandan yaşlı amca ve teyze söylenirken, diğer tarafta kulağındaki kulaktan müzik dinleyen gençlerin bu hovarda tutumu doğru bir sonraki neslin nasıl olacağından endişe duyar hale getirdi bizi ister istemez..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor