(HABER MERKEZİ)-Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, geçen yıl ton fiyatı 600 lira olan samanın bu yıl hasat döneminde 1050 liraya yükseldiğini söyledi. Gürer, fiyatların hasat sonrası daha da artacağından endişe edildiğini de belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerle bir araya gelerek tarımın ve çiftçinin sorunlarını konuştu. Buğday hasadı yapılan tarlada çiftçilerle konuşan Gürer, birçok bölgedeki kuru tarım alanlarında tarlaya biçerdöver girecek ürünün bile olmamasının çiftçiyi perişan ettiğini belirtti. Başta saman olmak üzere artan yem fiyatlarının besicilere olan olumsuz etkileri üzerinde değerlendirmelerde bulunarak görüşlerini aktaran Gürer, “19 yıldır iktidarda olan AKP’nin her döneminde, farklı bakanlar değişik uygulamalarda bulundu. Mevcut Bakan, sulanabilen alanlara gidip çiftçi memnuniyetini anlatıyor. Üre gübresi geçen yıl 1800 TL iken bu yıl 4200 TL’ye çıktığı için çiftçinin mutlu olması beklenemez” dedi. DAP gübresinin fiyatı iki kat arttığı gibi diğer girdi fiyatlarının da bir önceki yılı arattığını belirten Gürer, tarımın ülkemizde önemli ölçüde kuru tarım alanlarında yapıldığını dile getirdi.
Niğde Milletvekili Gürer, kuru tarım alanlarında, dönümden 140-170 kg aralığında verim alan çiftçilerin zarar ettiğini ve esas mağduriyeti yaşayanların tohumu ekip hiç ürün alamayanlar olduğunu belirtti. Sonrasında Gürer, “Bu üreticilerin acilen zararları karşılanmalı ve tohum desteği verilmelidir. Kuraklık etkisinin, hububatta arpa ve buğdayı vurması arpa gibi saman fiyatlarının da fırlamasına neden oldu. Saman şu an “ altın” gibi. Fiyatı bir yılda neredeyse iki kat arttı” dedi. Gürer, hayvan yemlerindeki fiyat artışlarının en somut göstergesinin saman fiyatlarındaki değişiklik olduğuna işaret etti ve sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “Geçen yıl ton fiyatı 600 lira olan saman bugün 1050 liraya çıktı. Kuraklık ve benzeri sorunlar nedeniyle samana olan talep daha da artacağından bu fiyatların üzerine çıkma ihtimali besiciyi endişelendiriyor.”
FİYATLAR BEKLENTİYİ KARŞILAMADI
Kuraklığın arpa, yonca, kuru ot, saman ve silaj fiyatlarını artırdığını bildiren CHP Milletvekili Gürer, saman fiyatlarının kış mevsimine doğru daha da artacak olması ve ne kadar artacağının bilinmemesinin üreticiyi kaygılandırdığını söyledi.
Süt üreticisinin 1 litre süte karşılık 1.5 kilo hayvan yemi alabilmesi gerektiğine işaret eden Gürer, beklenti bu yönde olmasına rağmen haziran ayındaki paritenin, desteklemeler hariç 0.88 lira olduğunu söyledi. Gürer, 0.30 kuruş destek ilave edildiğinde bile paritenin 0.98’de kaldığını ve besicilerin, 1.5 pariteye ulaşabilmek için çiğ süt fiyatının 4.66 kuruş olması gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Aradaki farkın çiğ süt fiyatlarının artırılması, yem fiyatlarının düşürülmesi ya da çiğ süt priminin artırılması gibi alternatiflerle kapatılabileceğine vurgu yapan Ömer Fethi Gürer, “Besici ve üretici destekleme yapılmasını değil, girdi maliyetlerinin düşürülmesini bekliyor” dedi.
TÜKETİCİ NASIL ÜRÜN ALACAK?
Gürer, “Çiftçi; ilaç, tohum, gübre, mazot ve yer altından enerji ile çıkarılan suyun elektrik fatura fiyatlarının ucuzlamasını ve girdi fiyatlarının düşürülüp sabitlenmesini istiyor. Çiftçi sonuçta tarladan uzaklaşıp çiftçiliği bırakıyor ama bu gidişat en çok tüketiciyi vuracak bir sürece doğru gidiyor” dedi. Vatandaşın alım gücünün düşmesi nedeniyle çarşı, pazar ve marketten ürün alması güçleşeceğini kaydeden Gürer, “Bu denli maliyetlerin yükselmesi ve ürünün rafa gelinceye kadar yaşanacak artışla beraber vatandaşın dokunduğu ürün cebini yakacak” diye de ekledi. Girdi maliyetlerinin artmasıyla yükselen ürün fiyatlarının, birden çok aracı ve nakliye ücretinin de eklenmesiyle ciddi oranda yükseleceğini söyleyen Gürer, sonuçta dar gelirli yurttaş yaşadığı ekonomik sorunlarla beraber birçok ürünü yalnız tezgâhta seyretmek zorunda kalacağını bildirdi. Son olarak ise Gürer şu cümleleri kullandı: “Bu gidiş iyi gidiş değil. Hububatta 3 milyon hektar tarım arazisinin ekimden çıkıyor. Bu sorunların ortadan kaldırılabilmesi için 3 milyon hektar hububat ekimi yapılmayan alanın yeniden ekim yapılabilir hale getirilmesi teşvik edilmelidir. Çiftçinin kredi faizleri silinmeli, borçlar uzak ara ötelenip hibe tohum desteği verilmelidir. Ayrıca sulama suyu projeleri de hızla gerçekleştirilmelidir.”
