Olimpiyat ve dünya eski şampiyon güreşçisi ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya’nın Vakıfbank Yönetim Kurulu Üyeliği’ne atanması beni hayrete düşürdü. Kendi kendime “NE ALAKA” dedim. Anlı-şanlı “ASRIN GÜREŞÇİSİ” Hamza Yerlikaya böylece3- 4 yerden maaş alacak.
Hamza Yerlikaya’yı ile 1996 yılında ABD’nin Atlanta Kenti’nde (Georgia) gerçekleştirilen ve 100. Yılı kutlanan Olimpiyat Oyunları’nda tanıma fırsatı buldum. Anadolu Ajansı’ndan olimpiyatlara giden 4 gazeteciden birisiydim. Hamza İyi güreşçi olduğu gibi saygılı, nezaketli, konuşurken yüzü kızaran saf bir Anadolu çocuğuydu.
Daha sonra ki yıllarda hiç beceremeyeceği siyasete atıldı. “Tanrı yürü kulum” dedi. Güreş Federasyonu başkanlığı veya spor bakanı olsaydı belki bir nebze de olsa herkesçe hoş karşılanırdı. Bizler Hamza’yı başarılı güreşleriyle Atlanta Olimpiyatları’nda FİLA tarafından “ASRIN GÜREŞÇİSİ” seçildiğinde ağlayarak, fotoğraf çekerek, haber yaparak büyük destek vermiştik. O dönemlerde Hamza bunu hak etmişti. Ayrıca kazandığı paralarla hasta olan kardeşinin tedavisini yaptırdığını hatırlıyorum.
Hamza Yerlikaya daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanı” görevine getirildi. Sonra da Spor Bakan Yardımcısı oldu. Şimdilerde ise hiç alakası olmayan Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmesi spor ailesi tarafından bile yadırgandı. Keşke bizlerin saf Anadolu çocuğu olarak tanıdığımız Hamza Yerlikaya, Vakıfbank Yönetim Kurulu Üyeliğini kabul etmeyerek, kendine uygun bir görev isteseydi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’in en sevdiği spor dalı güreşti. Başarılı güreşçileri köşkte kabul eder ve onları ödüllendirirdi. 1930’lu yıllarda yurt içi ve yurt dışında yenilmeyen Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ın başarıları Atatürk’ü duygulandırarak mutlu etmiştir. Atatürk gece yarısı Kurtdereli Mehmet Pehlivan’a şöyle bir mektup yazar;
“PEHLİVAN GÜREŞTE BAŞARILARINLA ÜLKEMİZİN TANINMASINI SAĞLADIN. BÜYÜK İŞLER BAŞARDIN. MEKTUBUMLA BİRLİKTE SANA ÇOLUK ÇOCUĞUN İÇİN KÜÇÜK BİR ARMAĞAN GÖRDERİYORUM. PEHLİVAN, ÖMRÜNÜN SAĞLIKLA UZUN SÜRMESİNİ DİLERİM. BAŞARILARIN DAİM OLSUN.”
Atatürk, çeki imzaladıktan sonra bankaya hitaben şunu yazar; “KURTDERELİ MEHMET PEHLİVAN’A 1000 LİRA VERİNİZ. BUNU ARALIK AYI MAAŞIMDAN FAİZİYLE DÜŞÜNÜZ.”
Salih Bozok, mektubu Kurtdereli Mehmet Pehlivan’a ulaştırır. Mektubun içinde 1000 liralık İş Bankası çeki vardır. Kurtdereli büyük ihtiyacı bulunan parayı almak için köyünden şehre gelerek İş Bankası’na gider. Banka görevlileri çeki alarak bin lirayı Kurtdereli’ye teslim ederler. Kurtdereli parayı aldığı halde uzun süre bankada beklemeyi sürdürür. Bankacılar neden beklediğini sorarlar. Kurtdereli çok anlamlı cevap verir. “ÜZERİNDE ATATÜRK’ÜN İMZASI’NIN BULUNDUĞU ÇEKİ VERMENİZİ BEKLİYORUM.” Banka müdürü şaşkınlığını gizleyerek Kurtdereli’yeşu yanıtıverir; “PARAYI ALDIN ÇEK BİZDE KALACAK. USUL BÖYLEDİR.”
Büyük insan Kurtdereli çok ihtiyacı olmasına rağmen aldığı parayı iade eder ve çeki geri alır. Şaşıran banka müdürü neden böyle davrandığını sorar. Kurtdereli gayet rahat ve ısrarlı bir şekilde şu yanıtı verir; “ÇEKTE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN FOTOĞRAFI VE EL YAZISIYLA İMZASI VAR. PARA HARCANIR BİTER. ANCAK BEN BU ÇEKİ ÖMRÜM BOYUNCA SAKLAYACAĞIM” diyerek bankadan ayrılır.
İşte gerçek spor insanından ders niteliğinde bir davranış. Ne yazık ki günümüzde para ve çıkar ilişkileri her şeyin önüne geçti. Dileğimiz ülkemizde özellikle spor ailesinde KURTDERELİ MEHMET PEHLİVAN’ların sayısının artmasıdır. İşte o zaman sporda hatta her alanda dünya ile yarışır duruma geliriz.
