Hayvanların sağlığı Vet322’ye emanet

Hiç veteriner olmayı düşündünüz mü? Ne yaparlar, işleri zor mu? Veterinerlik uğraş gerektiren bir meslektir. Ne de olsa bir canlının hayatını kurtarıyorsunuz.Bunu daha iyi anlayabilmek için ‘Bir veterinere sormak lazım’ düşüncesiyle, Ali Bozdoğanoğlu Bulvarı’nda hizmet veren Vet322 Veteriner Kliniği’nin yolunu tuttuk. Mesleğine iş gözüyle bakmayan, ticari bir kaygıdan ziyade hayvanları gerçekten seven Veteriner Hekim Gökhan Gün ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik ve evcil hayvan beslemenin en çok merak edilenlerini sorduk kendisine

İndirimden faydalanmak için: 0 553 961 2 322

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Veteriner hekim olmak sevgi, özveri, anlayış ve duygunun yanı sıra; ağzı-dili olmayan bir hayvana bir bakışta çare bulma becerisi ister. Hasta hayvanlarla uğraşmak yetmez, bir de sahiplerinin psikolojilerini anlayıp, onları rahatlatabilecek insan psikolojisi yeteneklerini de göz ardı etmemek gerekir. Veteriner hekimler, gecenin saat 3’ünde telefonu çalıp, 5’inci kattan düşen bir kediye veya güç doğum yapan bir ineğe müdahale edebilmek için sıcacık yatağından kalkıp gitmeyi becerebilen insanlardır. İşleri yalnızca hayvan sağlığıyla değil, insan sağlığıyla da alakalıdır. Diğer taraftan, özellikle hayvan sevgisininçocukların kişisel gelişimlerindeki katkısı da yadsınamaz bir faktör. Çocuklara sorumluluk bilinci kazandırılması ve merhamet duygusu aşılanması için hayvan bakımı önemli olduğu kadar hayvanların uygun ortamlarında gerekli özen ve hassasiyet ön planda tutularak bakılması da önem kazanıyor. Hayvan bakımı konusunda da cevaplanması gereken pek çok soru var. Örneğin, ‘evcil hayvan olarak hangi hayvanlar seçilmeli, hayvanların bakımı nasıl yapılmalı?’ gibi. Biz bütün bu sorularımızı ve daha fazlasını Ali Bozdoğanoğlu Bulvarı (Türkmenbaşı Bulvarı), Migros Market yanında hizmet veren Vet322 Veteriner Kliniği’nin sahibi Veteriner Hekim Gökhan Gün’e sorduk. Mesleğine hakim, bilgi ve donanım sahibi bir isim olan Gökhan Gün, sorularımıza kapsamlı yanıtlar vermekle kalmayıp, ayrıca gazetemiz aracılığıyla gelen bütün okurlarımıza, pet ürünleri ve mamaları kapsayan bir yelpazede yüzde 10’a varan bir indirim uygulama nezaketinde bulundu. Kendisine okurlarımız adına teşekkür ediyoruz.

Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?

Adana’da, 02.07.1990 yılında dünyaya geldim. Sırasıyla; Orhan Çobanoğlu İlköğretim Okulu, Ramazan Atıl Lisesi ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden mezun oldum. Üniversite dönemimde, Erasmus Projesi kapsamında Romanya’ya giderek, eğitimimin bir kısmını ve stajımı bu ülkede tamamladım. İzmir’de ifa ettiğim vatani görevimin ardından, bir yıl özel bir klinikte çalışarak tecrübe edindikten sonra kendi kliniğimi açtım. Yaklaşık 3 yıldır Vet322’de hizmet veriyoruz.

Veteriner hekim olmaya nasıl karar verdiniz?

Çocukluğumdan beri hayvanlara karşı yoğun bir sevgim ve ilgim vardı. Civciv, kedi ve köpek gibi hayvanlar besleyerek büyüdüm. Lise yıllarımda ise veteriner hekimliğini araştırmaya başladım ve bana uygun bir meslek olduğunu düşündüm. Yaz tatillerinde çiftliklere giderek orada çalışan büyüklerimin hayvanlarla nasıl ilgilendiklerini incelerdim. Şu an yaşam felsefeme ve mizacıma en uygun bir mesleğe sahip olmanın gururunu yaşıyorum.

Size gör veteriner hekim olmanın ilk şartı nedir?

Her mesleğin zor tarafları vardır. Veteriner hekimliğinin meslek olarak yapılabilmesi için her şeyden önce hayvanları sevmek gerekir. Uzun ve zor bir eğitim sonrasında veteriner hekim olunur. Mesleğinde başarılı olabilmek için çalıştığın alanda uzmanlık yapmak ve yeni gelişmeleri sürekli takip etmek lazım gelir.

Veterinerlerin çalışma alanları nerelerdir?

Veteriner hekim hayvan sağlığı, gıda kontrolü, ilaç sanayi ve laboratuvarlar gibi birçok alanda çalışabilirler. Çalıştıkları alanın kendine göre zorlukları vardır. Örneğin; hayvan sağlığı alanında çalışan bir veteriner hekim için çalışma saatleri belli değildir. Canlının ne zaman hastalanacağını bilmediğiniz için günün her saatinde çalışmanız gerekebilir. Gecenin 3’ünde doğuramadığı için yardımınıza muhtaç bir kedi veya inek olabilir.

Veterinerliğin halk sağlığı ile ilişkisi nedir?

Veteriner hekim çiftlikten sofraya kadar hayvansal gıda zincirinin her aşamasında önem taşır. Halkın tüketimine  sunulan gıda sağlıksız olursa toplum sağlığı da olumsuz etkilenir. Yani veteriner hekimler aynı zamanda halk sağlığı ile de birebir ilgilidir. Bu görevi hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklara engel olarak da yerine getirir.

Hayvan sağlığında veterinerlerin rolü nedir?

Bütün hayvanların sağlıklarının kontrolü ve hastalıklarının tedavisinde yasal yetki ve donanıma sahip tek meslektir. Veteriner hekimler dışında hiç kimse bir hayvanı tedavi edemez.

Kliniğinizde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Kliniğimizde, küçük dostlarımızın her türlü sağlık problemine teşhisten tedaviye itina ile yaklaşıp, hiç bir detay atlamadan gereken tetkikleri yaparak problemi tespit ediyor ve mevcut probleme yönelik tedavi seçenekleri uyguluyoruz.Amacımız dostlarımızın sağlıkla ilgili tüm gereksinimlerini karşılamak, daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebilmelerini sağlamaktır. Minik dostlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek, koruyucu hekimlik ve iyileştirici sağlık hizmetlerini veteriner tıbbın ulaştığı en üst düzeyde, bütünleşik bir yapı içerisinde, uygun ekonomik koşullarda topluma sunabilmek, veteriner hekimlik alanındaki akademik çalışmaları ve bilimsel araştırmaları yakından izleyerek hayvan sağlığıyla ilgili her konuda yeni bilgi ve uygulamaların gelişmesini desteklemekteyiz. Batın ve göğüs boşluğu cerrahisi, göz cerrahisi, ortopedi operasyonları ameliyathanemizde yapılabilmektedir. Merkezimizde kısırlaştırma, sezaryen, komple veya kısmi meme operasyonları rutin olarak güvenli anestezi altında gerçekleşmektedir.

Hayvanlar dilsiz canlılardır. Beslediğimiz bir hayvanın hasta olduğunu nasıl anlayabiliriz ve teşhis koyarken yanılma ihtimaliniz olabiliyor mu?

Yanılma ihtimali her hekim için geçerlidir. Hasta sahipleri besledikleri hayvanların özelliklerini, gün içindeki rutin hareketlerini, sağlıklı bir şekilde mamasını yiyip yemediğini tuvalet ihtiyaçları giderip gidermedikleri gibi durumlar bilirler anormal bir durum olduğunda anlarlar. Muayeneye başlamadan önce hasta sahibinden gözlemleyebildiği kadarıyla evcil hayvanının ne tür şikayetleri olduğunu dinleyip sorular sorarak hastalığı anlamaya çalışıyoruz. Sahipsiz bir hasta olduğu zaman ise bu tarz bilgilere ulaşma şansımız olmayabiliyor. Sonrasında bir takım muayene yöntemleriyle hastanın muayenesini yapıp gerek duyulur ise son teknolojik cihazlarla gerekli tahlil ve tetkikleri yaparak sağlıklı bir teşhis koyabiliyoruz.

Adana’ya yaşayan hayvanlarda genellikle hangi hastalıklarla sık karşılaşıyorsunuz?

Mevsim geçişlerinde solunum sistemi hastalıkları sık görülüyor. Bunun yanı sıra sindirim sistemi problemleri azımsanmayacak ölçüde sık karşılaştığımız vakalar arasında.

Veteriner hekimlik, Diş hekimliği ile beraber şu an meslek tercihi yapma aşamasında olan gençlerin gözdeleri arasında yer alıyor. Buna istinaden birçok üniversitede veterinerlik fakülteleri açılıyor fakat donanımları yetersiz. Sizce bunun sonu nereye varacak?

Her iki meslek grubu da gayet popüler durumda fakat hangi meslek gurubu olursa olsun iyi bir eğitim alarak kendimizi iyi yetiştirmemiz ve gerekli donanımlara sahip olmamız gerekiyor. Son dönemlerde Veteriner fakülte sayısında ciddi bir ivmelenme olduğunu görüyoruz fakülte sayısı 32’i buldu diye biliyorum. Yeterli alt yapı ve kadrolar tamamlanmadan fakültelerin açılmaması gerektiği fikrindeyim. Avrupa’da ve hatta hayvancılığı bizden 10 kat daha ileride olan ülkelerde, bizdeki sayının 5’de 1’i kadar veteriner fakültesi bulunmuyor. Mezunları karşılayabilecek yeterli istihdam alanlarının kalmayacağını düşünüyorum.

Meslek hayatınız boyunca unutamadığınız bir vaka ile karşılaştınız mı?

Hayvanların neredeyse tamamı, hisleriyle çok şeyi algılama yeteneğine sahiptir ve bir bağ kuruyorsunuz. Kliniğe getirilen canlılar, genelde kendilerine yardım etmeye çalıştığımın farkında oluyorlar ve tedavileri bittikten sonra bakışlarıyla veya çeşitli hareketleriyle teşekkürlerini ifade ediyorlar. Her hekim gibi kaybettiğimiz hastaların üzüntüsünü yaşıyoruz ve kolay kolay unutamıyoruz.

Hangi hayvanı besleyeceğimize karar vermeden önce ne gibi kriterleri esas almalıyız?

Her şeyden önce sık sık taşınıyor veya hayatınızda büyük değişiklikler düşünüyorsanız, bunları gerçekleştirip sabit bir yaşama başlayıncaya kadar evcil hayvan sahiplenme düşüncenizi ertelemelisiniz. Ayrıca çok sık seyahat ediyorsanız; kedi ve köpek gibi her gün bakım ve ilgi isteyen evcil hayvan yerine özel yemlikleri uzun süre yem ihtiyacını karşılayan ve daha az ilgi ve bakım isteyen balık ve kuş gibi evcil hayvanlar sahiplenmelisiniz. Evcil hayvanlara cinslerine göre boş alan, zaman ve bakım gerekmektedir. Köpeklerin farklı cinslerinin bile farklı ihtiyaçları vardır. Uzun tüylü köpekler daha çok kuaföre, tazı gibi köpekler de daha fazla egzersize ihtiyaç duyarlar. Kediler egzersiz, ilgi ve diğer günlük bakımları yönünden birbirlerine oldukça benzerdir. Seçeceğiniz evcil hayvan, yaşam tarzınıza uygun olacak evcil hayvan olduğundan emin olmanız önemlidir. Seçim esnasında her evcil hayvan için bazı genel bilgileri aklınızdan çıkarmamalısınız.

Evcil hayvan sahibi olmanın ne gibi avantajları bulunuyor?

Evcil hayvanınız size her zaman değer verecektir. Günlük rutininizde yaşadığınız sıkıntıları gelip minik dostunuza anlattığınızda emin olun ki sizi meraklı gözlerle ve ilgiyle dinleyeceklerdir. Evcil hayvan sahibi olmanın faydalarından bahsetmeden önce, uyarmamız gereken bir nokta var. Evde evcil hayvan besleme kararı alırken çok iyi düşünmelisiniz.  Hediye olarak alınıp, karşı taraf sıkılınca kapı önüne konulan hayvanlar ile empati yapmalısınız. Ayrıca, barınaklarda sahipsiz bir sürü kedi ve köpek dostlarımızın olduğunu da hatırlatmadan sorunuza cevap vermek istemedim. Yaşadığımız stresi azaltmak için çabalamakla geçer günlerimiz… Stresi minimuma indirmek konusunda evcil hayvanlarımızın da etkisi çok büyüktür. Stres, trafik, iş ve mutsuzlukla yoğun geçen bir günün ardından, size sevgi gösterisinde bulunan evcil hayvanınızın hayatınıza ne kadar renk kattığının farkında mısınız? Eğer yalnız yaşıyorsanız, çoğu zaman sizin anahtarı çevirme sesinizi bile tanıyan birinin evde sizi beklediğini bilirsiniz. Belki siz aşk acısı çekerken size sarılıp teselli edemez ama, türlü şaklabanlıklar yaparak sizi güldürebilir. Minik bir hareketiyle anında kahkaha krizlerine girmenize sebep olabilir. Hayvanlar ile ilgilendiğiniz zamanlarda serotonin ve dopamin salgılanmasını sağlayarak mutluluk seviyenizi yükseldiğini biliyor musunuz? Evcil hayvanınız unutmayın ki bir birey değildir ? Size ihtiyacı vardır ve dolayısıyla size muhtaçtır. Onlara verdiğimiz değer, zaman, bakım sayesinde hiç farkında olmasak da kendi hayatımızı düzene sokmuş oluruz. Küçük dostlarımız bizim mutluluğumuza gözle görülür bir şekilde fayda sağlıyorlar. Düşünsenize, sizi ne olursa olsun seveceğini bildiğiniz ve hareketleriyle bunu belli etmeye çalışan bir canlı var hayatınızda!  Eğer evinizde evcil bir hayvan olan köpek besliyorsanız, arkadaşınızın gün içerisinde mutlaka gezdirilmesi gerektiğini de biliyorsunuzdur. Onu yürüyüşe çıkardığınızda kendiniz için de mükemmel bir adım atmış olacaksınız: Onunla beraber yaptığınız yürüyüşün sağlığınıza olumlu etkileri yansıyacaktır. Aynı zamanda, köpeğiniz sosyalleşmenize de yardımcı olur. Köpeğinizi dolaştırmaya çıktığınızda birçok insanla tanışabilir, yeni arkadaşlıklar kurabilirsiniz. Evcil hayvan sahibi olmak bir sürü yükümlülüğü, almanız gereken sorumlulukları da beraberinde getiriyor: Temizliği, beslenmesi, bakımı, yaptırılması gereken aşıları, yürüyüşe çıkartılması gibi! Evcil hayvan beslemenin çocuk gelişiminde de faydası olduğunu unutmamalıyız. Çocukların sosyalliği evde beslenen bir hayvanla maksimum düzeye çıkabiliyor. Yapılan araştırmalar çocukların, evdeki kedi ya da köpek arasında kurulan iletişim sayesinde öğrenme ve dil becerisi geliştiğini gösteriyor. Uzmanlar evlerinde hayvan beslenen çocukların özgüveninin ve kendisine olan saygısının daha gelişmiş olduğuna dikkat çekiyor.

Hayvanlardan insanlara bulaşan 200’den fazla hastalık olduğunu biliyoruz. Korunmak için ne yapmamız gerekiyor?

Evlerimizde beslediğimiz evcil hayvanları ve kendi sağlığımızı çeşitli viral, bakteriyel ve paraziter hastalıklardan korumanın en pratik ve ekonomik yöntemi koruyucu hekimlik uygulamalarıdır.Bu uygulamalar; viral hastalıklara karşı spesifik aşı uygulamaları, iç ve dış paraziterenfestasyonlara karşı antiparaziter uygulamalar ve çeşitli çevre koşulları sebebi ile oluşabilecek bakteriyel hastalıklara karşı yapılan uygulamalar olarak basitçe özetlenebilir.Yapılan uygulamaların başarılı olabilmesi için kullanılan materyallerin kaliteli olması ve gerekli hijyenik koşullarda yapılması gerekmektedir.Veteriner hekimlerin koruyucu hekimlik misyonlarını gerçekleştirebilmesi için evcil hayvan sahiplerinin gereğince bilinçlendirilmesi, yapılması gereken uygulamaların sizlere açık ve net bir şekilde anlatılması gerekmektedir. Bunun sonucunda evcil hayvan sahiplerinin hem hayvanının hem de kendi sağlığı için veteriner hekimin sunmuş olduğu uygulama programına riayet etmesi gerekmektedir.Unutulmamalıdır ki koruyucu hekimliği gereği gibi yapılan evcil hayvan, her açıdan daha kaliteli bir hayat süreceği gibi uzun vadede bu uygulamaları düzenli olarak yaptırıyor olmak çok daha ekonomik olacaktır.

Son olarak, gazetemiz aracılığıyla gelen hayvanseverlere sunduğunuz hizmetler kapsamında özel bir indirim yapmanız mümkün olabilir mi?

Gazeteniz aracılığıyla gelen okurlarınıza aşı gibi rutin hizmetler dışında, pet ürünleri ve mamaları kapsayan bir yelpazede yüzde 10’a varan indirim sağlayabiliriz.

Bu sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim

Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor