Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü, geçen cumartesi günü, kendi binalarında partilerinin 9’ncu kuruluş yıldönümünü kutladı. İl Eşbaşkanları Gülseren Tural ve Mehmet Karakış, bu vesileyle yaptığımız röportajda, gündeme dair konuları değerlendirip demokrasi, adalet ve barıştan yana olan bütün muhalif kesimin üzerinde baskı oluşturulduğunu söyledi.
RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Geçen cumartesi, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 9’ncu kuruluş yıldönümüydü. Adana’da ki kutlamalar il binasında, sade bir törenle gerçekleşti. Bu vesileyle, özellikle son yıllarda, siyasi tartışmaların ve çekişmelerin odağında olan partinin, Adana İl Eşbaşkanları Gülseren Tural ve Mehmet Karakış ile bir röportaj çalışması gerçekleştirip gündemi değerlendirdik.
HDP’ye yönelik yoğunlaşan eleştiriler hakkına neler söylemek istersiniz?
Gülseren TURAL: Bu yeni bir şey değil. 2015 seçimlerden bu yana, üzerimize uygulanan bir baskının devamı niteliği taşıyor. Eş genel başkanlarımızdan başlamak üzere; milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, il ve ilçe yöneticilerimize operasyonlar düzenlendiğini biliyorsunuz. Bütün bunlara rağmen; yapılan kamuoyu araştırmalarında, bizim hala o günkü oy oranına sahip olmamız, barajı aşacak gücü korumamız, faşizmi korkutmaya devam ediyor. Aslında bu baskılar, yalnız partimize yönelik yapılmıyor. Ülkede ki bütün demokrasi güçlerine karşı, emekçilere karşı, aydınlara karşı, üniversitelere karşı, adalet isteklerine karşı uygulanıyor. Daha doğrusu, muhalif kesimler üzerinde uygulanan baskılardan, HDP’de nasibini alıyor. Genel merkezimizin, ‘Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu’ başlıklı ‘Demokrasi Tutum Belgesi’nde de açıklandığı üzere, sorunlarımızı şiddet aracılığıyla değil; konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuzdur.
Partinizin isminin, sık sık olumsuz söylemlerle gündeme gelmesi, gittiğiniz yerlerde olumsuz tepki görmenize yol açıyor mu?
Mehmet KARAKIŞ: Nefret söylemleri bir merkezden yönetiliyor ve bir kısım medya üzerinden de ayyuka çıkarılıyor. İşin özünde şu var; demokratikleşme taleplerini karşılayamayan iktidar, geleneksel yöntemlere dönüş sağlayıp, bu dönüşün de toplumda kabul görmesi için, toplumda ki yumuşak dokuyu öne çıkartarak, milliyetçi ve ırkçı söylemlerle, HDP ve muhalif çevreleri hedef haline getiriyor. Kendi iktidarlarının idamesi için bunları yapıyorlar. Bütün bunlara rağmen başarılı olamadılar ve olamayacaklar. Çünkü halklar bir arada yaşayacak özelliklere sahiptir ve kardeştir. Herhangi bir hasımlık söz konusu olamaz. Kaldı ki sokağa indiğimizde, siyasi görüşü ne olursa olsun, HDP’nin bir karşılığı olduğunu görüyoruz.
Erken seçim hakkında görüşleriniz nelerdir ve ülke yönetiminde aktif rol almak gibi bir düşünceniz var mı?
Gülseren TURAL: Biz, Türkiye’nin üçüncü büyük siyasi partisiyiz. Kendimize göre bir programımız, bir misyonumuz ve vizyonumuz var. Halkların birlikte, eşit haklarla yaşadığı, demokratik bir devlet düzeni oluşturmak adına parlamentoda yer alıyorsak, elbette ki ülkeyi yönetmeye de talibiz. Şu an, erken seçime tamamen hazır durumdayız.
Seçimlere bir ittifaka dahil olarak mı veya bağımsız mı katılmayı benimsiyorsunuz?
Mehmet KARAKIŞ: A ve B seçeneklerinin dışında, 3’ncü yol siyasetini önemsiyoruz. Hiçbir guruba tabii olmak zorunda değiliz. Biz, kendi başımıza iradeyiz ve köklü bir gücüz. Hiçbir bloğun veya grubun da yedeği değiliz. Esas amacımız; ülke yönetimini ve iktidarı toplumun bütün kesimleriyle ortaklaştırmaktır. Bu fikriyata katılmak isteyenler olursa, onlarla ortak hareket edebiliriz. Kaldı ki, bu ülkede gerçek anlamda demokrasi mücadelesi veren ve yüzbinleri kapsayan yapılar var. Kimdir bunlar? Demokratik kurumlardır elbette. Bunlarla gücümüzü birleştirerek, ülke yönetimine her zaman hazırız.
Adana’da ki tabanınız, parti içinden veya parti dışından hangi ismin Cumhurbaşkanı adayı olmasını istiyor?
Gülseren TURAL: Kişiler değil; ilkelerde bütünleşmek, ilkeleri ortaklaştırmak, ortak bir bakış açısı yaratarak, gerçek anlamda adalet ve demokrasiyi yerleştirmek daha önemli. Bu nedenle bizim için şahısın hiçbir önemi bulunmuyor. Biz bir fikriyat partisiyiz. Popüler siyasetin dışında, halka dayalı bir siyaset yapma çabamız var. Haliyle, bir kişiyi öne çıkarıp popülerleştirmekten ziyade, fikriyatı benimseyecek herhangi bir kişiyi destekleyeceğiz. Parti içinden çıkacak bu isim önceliğimiz arasındadır.
Son dönemde, HDP’nin kapatılması talepleri de gündemi oluşturan konular arasında. Sizce bu mümkün olabilir mi?
Gülseren TURAL: Geçmişte de bunun örneklerini yaşadık. Parti kapatmalar, bu ülkenin tarihinde ne maalesef kara bir leke olarak yer alıyor. Kapatılmak üzere HDP’ye açılmış bir dava da mevcut şu an; ancak parti tabelası önemli değil. Düşünceyi ve programı hayata geçirecek kitlenin bulunması daha önemli. Biz bu yapımızla mücadelemize devam edeceğiz.
Kuruluş yıldönümüyle alakalı neler söylemek istersiniz?
Mehmet KARAKIŞ: HDP Türkiye ve Ortadoğu için bir umut olmuştur. Yayınladığımız deklarasyonla bundan sonra her kesimden topluma ulaşmak için yoğun çaba sarf edeceğiz. HDP bir inancın, HDP bir emeğin partisidir. Hiçbir güç bu nedenle HDP’yi alt edemeyecektir. Türkiye’ye adaleti, barışı ve özgürlüğü getirmek için yola çıktık. Fabrikalarda, tarlalarda, alanlarda, sokaklarda, meydanlarda kim ezilmişse, kim yok sayılmışsa, kim ötekileştirilmişse, kim zulme uğramışsa, faşizme uğramışsa işte biz onun yanında olduk, onun yanında olmaya devam edeceğiz.
Gülseren TURAL: HDP’yi HDP yapan kadın mücadelesi, kadınların verdiği emektir ödediği bedeldir. Bu ülkede kadınların birlikteliği ile kadınların örgütlü mücadelesi ile HDP daha da büyüyecektir. HDP şimdiden olduğundan daha büyük ve görkemli yaş günlerini kutlayacaktır. Bu büyük destekle birlikte HDP daha da büyüdü gelişti. Eşit ve ortak yaşamı hep birlikte inşa etmenin asli gücüyüz. O nedenle mücadelemizi bu ülkede herkesin eşit ve özgür yaşayacağı bir geleceği inşa etmek için durmadan çalışıyoruz. Hep birlikte bu çalışmayı büyütüyoruz. HDP yaş aldıkça gücünü de büyütüyor. Bizsiz bir özgür gelecek olmayacağını herkes biliyor.
