HURDALAR SERVETE DÖNDÜ!

İkinci el araç fiyatları cep yakmaya devam ediyor. Korona virüsü nedeniyle otomobil üretiminde yaşanan duraksama ikinci el araç fiyatlarını şişirdi…

Üstelik fiyatların bu kadar yüksek olmasına rağmen araç satışları rekor düzeyde devam ediyor. Geçmiş yıllarda nisan – mayıs aylarında ikinci el araç piyasalarında kıpırdanma başlar, haziran ayı ile birlikte piyasa hareketlenirdi. Ağustos ayı sonu ile okulların açılış tarihi arasında kalan günlerde ise araç fiyatları düşmeye başlardı. Eylül, ekim ve kasım aylarında ise sezon çoktan bitmiş olurdu.

Her şeyde olduğu gibi korona virüsü ikinci el araç fiyatlarındaki dengeyi –  ayarı da bozdu. Fiyatlar uçmasına uçtu ama en çok da hurdaya dönmüş ağır hasarlı araçları servete dönüştürdü.

Geçen gün ilanda gördüm; adamın satmaya çalıştığı aracın 87 bin TL hasar kaydı bulunuyor. Yani ağır hasarlıdan daha hasarlı…(!) Bu vatandaş 87 bin TL hasar kaydı olan aracını 55 bin TL’ye satmaya çalışıyor.

İlana konulan aracın piyasa değeri 70 – 80 bin TL ama bu aracın kaza sonrasında tamiri için 87 bin TL ödenmiş. Yani değerinden daha çok tamir masrafı çıkmış. Bu nasıl bir kaza ki, aracın değerinden daha fazla tamir masrafı ödenmiş?

Tabi burada tamircilerin ve servislerin şişirmeli fiyat tarifeleri de var… Ama bu kadar da olmamalı bence…

Elbette bura anlattığım sadece bir örnek ama genele baktığımızda da bunun gibi pek çok ilanı görmek mümkün. Allah kimseyi fırsatçıların eline düşürmesin…

Benim de park halindeki aracıma dolmuş çarpış, arka çamurlukta yaklaşık 15 cm çapındaki alanda hasar oluşmuştu. Dolmuşçunun ricasına istinaden götürmüş olduğu kaportacıda aracımı yaptırmıştım. Kaportacı işi küçümseyip çırağına yaptırmış, çırakta tümden arka çamurluğu boyamış, üstüne de vernik çekmişti. Bu nedenle aracımı satarken değeri düşmüştü…

Benzer durumları mutlaka yaşayan çoktur. Fakat bu gibi hasarlar bazen haddinden çok fazla şişirilebiliyor. Bunlara dikkat etmekle birlikte denetlenmesi de gerekiyor.

Bir diğer husus ise ülkemizde kaza sonucu takla atan araçlar toplum tarafından kabul görmüyor. Ama şuanda takla atmış ve on binlerce lira hasar kaydı bulunan hatta ‘ağır hasarlı’ kaydı bulunan araçlar dahi birer servete dönmüş durumda. Normal şartlarda kimsenin beğenmediği ağır hasarlı araçlar şuanda peynir ekmek gibi satılıyor.

Şuanda kimse aracın hasar kaydına bakmıyor. Mevcut durumuna bakıyor. Çünkü piyasada şuanda talep var. Bence ağır hasarlı araçlar ‘kusurlu mallar’ kategorisine giriyor. Günümüzde ise bu kusurlu araçlar bile büyük talepler görüyor. Gösterilen talep karşısında ise ağır hasarlı araçların bile günden güne fiyatları yükselmeye devam ediyor.

Tabi burada devletin sıkı bir denetim mekanizması kurması gerekiyor. Fakat ikinci elde böylesi sıkı bir denetim mekanizması kurmak çok zor. Sonuçta hem elektrik, hem su, hem de akaryakıt kullanan bir sistem var ve bu sisteme garanti vermek, garantör olmak büyük risk. Bu nedenle ki; sektörün sıka bir şekilde denetlenmesi çok zor.

Evet insanlar korona karşı toplu taşımadan uzak durmak, hatta esnek çalışma saati uygulaması ile her fırsatta bir yerlere rahat rahat gidebilmek için ihtiyaç duydukları bir vasıtanın sahibi olmak istiyor. Hem ihtiyaç, hem de keyfi tutum karşısında ise hurdaya çıkan araçlar, ikinci el araç kategorisinde yer alıyor. Bu durumu önlemek için bence gerçekten ihtiyacı olmayan kişilerin şu sıralar ikinci el araç piyasasında uzak durması gerekiyor. Çünkü korona hala dünyayı tehdit ediyor ve otomobil üretiminde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu yüzden ikinci el araç piyasasındaki hareketlilik devam ediyor. İkinci el araçlara yüzüm yok, fakat hurdaya çıkan araçların ikinci el araç olarak neredeyse servet karşılığında satılmasından büyük endişe duyuyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor