HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR
Cumali Kandilci 13 Mart 1956 yılında Adana’da doğdu. İlkokulu Plevne, Ortaokulu İstiklal, liseyi ise Erkek Lisesi’nde tamamladı.
Okul dönemlerinde çeşitli sporlarla ilgilendi. Komşu ve akraba çocuklarıyla ailesinden gizli olarak sulama kanalı ile Seyhan Baraj Gölü’ne giderek yüzmeyi öğrendi. Bir gün havuzda yarışları izleyerek imrendi ve çırak olarak çalıştığı bir işyerinde biriktirdiği paralarla kart çıkartarak hurma ve palmiye ağaçlarıyla çevrili Atatürk Yüzme Havuzu’na gelerek yüzmesini geliştirdi.
Havuzda rahmetli milli ve rekortmen yüzücüler Ünsal Fikirci ile Yılmaz Boztay’ın yaptığı seçmelere katılarak Demirspor Kulübü’nden lisanslı sporcusu olmayı başardı.
İlk resmi yarışta deneyimli sporcularla 50 metre serbest yüzen Cumali Kandilci, başını kaldırmadan ve nefes almadan yüzmesi, havuzda bulunan diğer sporcular, hakem ve antrenörler tarafından hayretle karşılandı. Ve ilk yarışında 3. elde ederek Rahi Polisçi tarafından esnaftan toplanan hediyelerden kazanmayı başardı.
Cumali Kandilci’ye bu yarıştan sonra güven geldi. Serbest stilde milli ve rekortmen yüzücüler Ayhan Karataş, Kurbağalamada ise Faruk Morkal’ın antrenmanlarını izleyerek ve kendine model alarak derecelerini sürekli geliştirdi. Kendi yaş grubunda defalarca bölge şampiyonlukları yaşadı. 1970-1980 yılları arasında 100-200 metre kurbağalamada Türkiye genelinde Faruk Morkal ve Viktor Zekeriye’nin ardından 3. ve 4. elde ederdi.
Cumali Kandilci, vatani görevini Muhafızgücü’nde yaptı. Burada da yüzme ve sutopunda önemli başarılar sağladı. Daha sonra ünlü maratoncular Erdal Acet, Gürhan Bencan, Ersin Aydın ile Pendik Fenerbahçe maratonu yüzdü. 1978 yılında Gençler Balkan Şampiyonası takımında yer alarak milli mayoyu giymeyi başardı.
Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü ile Adanaspor’da yüzdü ve sutopu oynadı. Ayrıca antrenörlük ile tesis müdürlüğü yaptı.
Uzun yıllar hakem ve antrenörlük yapan Cumali Kandilci, İncirlik Amerikan Üssü’nden 28 yıl görev yaptıktan sonra emekli oldu.
Arkadaş canlısı, şakayı kaldıran, verilen görevi en iyi şekilde yerine getiren, sevilen ve hoş sohbet olan, çok yemek yemesiyle tanınan Cumali Kandilci sorularımızı şöyle yanıtladı:
Kendinizden söz eder misiniz ? Eğitiminiz nedir? Yüzmeyi nerede ve kimden öğrendiniz ? ilk resmi yarışınızı anlatır mısınız ?
13 Mart 1956 yılında Adana’da doğdum. Lise mezunuyum. Yüzmeyi sulama kanalları ile Seyhan Baraj Gölü’nde komşu çocukları ile akraba büyüklerimden öğrendim. Sulama kanallarına önceleri ailemden gizli giderdim. Boğulmalar yaşanınca çırak olarak kazandığım parayla Atatürk Yüzme Havuzu için kart çıkartım. Milli ve rekortmen yüzücüler Ünsal Fikirci ile Yılmaz Boztay havuzda yaptıkları seçmelerde beni beğendiler. Rüyalarım gerçek olmuştu Demirspor kulübünün lisanslı sporcusu olmuştum. Ayrıca fırsat buldukça dışarıdan izlediğim ünlü yüzücülerle aynı havuzda yüzmeye başladım. İlk resmi 50 metre serbest yarışında kafamı sudan çıkarmadım ve hiç nefes almadan yüzdüm ve 3. oldum. Biraz da heyecan yaptım. Havuzdaki sporcu, hakem ve diğer görevliler bana gelerek biraz da alaycı bir şekilde neden nefes almadığımı sordular. Çok beğendiğim ve saygı duyduğum Ruhi Polisçi’de beni bu konuda uyardı. Daha sonra ki yarışlarda derecelerimi geliştirerek, nefes alarak yüzmeye başladım.
Yüzmede ne gibi başarılarınız var ? Sutopu da oynadınız mı? Vatani görevinizi nerede yaptınız ? Milli mayoyu giydiniz mi?
Adana bölge birinciliğinde kendi yaş grubunda defalarca birinci olarak, madalyaların yanı sıra Ruhi Polisçi ve diğer büyüklerimizin esnaftan topladıkları hediyelerden çok kazandım. Bu arada serbeste kendime milli ve rekortmen yüzücü Ayhan Karataş, kurbağalamada ise Faruk Morkal’ı model aldım. Zaman zaman karışık da yüzerdim. Kurbağalama bana daha uygun geldi. 100-200 metre kurbağalamada, Türkiye genelinde Faruk Morkal ile Viktor Zekeriye’nin ardından 3. ve 4. olurdum. Adana’da yüzenler aynı zamanda sutopu da oynarlardı. Fahri Gez’in antrenörlüğünde 1973 yılında gençlerde Türkiye şampiyonu olduk. 1978 yılında Mithat Hantal’ın antrenörlüğü’nde Maçka havuzunda genç sutopu milli takımına seçildim. Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya gibi takımlarla maçlar yaptık. Vatani görevimi Muhafızgücü’nde yaptım. Orada da yüzme ve sutopunda hayli başarılı oldum.
Başka nerelerde sutopu oynadınız? Ayrıca, maraton da yüzdünüz. Hakemlik ve antrenörlük yaptınız mı ? Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü tesis müdürlüğü yaptınız. Bundan da söz eder misiniz ?
Yüzme ve sutopu, kürek hakem ve antrenör kurslarına katıldım. Pendik-Fenerbahçe arasında gerçekleştirilen uluslararası maratonda Erdal Acet, Gürhan Bencan, Ersin Aydın ile birlikte yarıştım. Adanaspor ve daha sonra da Tenis Dağcılık Su Sporları Kulübü’nde Ünsal Fikirci’nin antrenörlüğünde benimde kadroda bulunduğum eski sporculardan Cabbar Yuva, Şevket Erdem, Ahmet Gökbuket, Zafer Çokduygulu, Cevdet Canbolat, Aytunç Esencan, Ertunç Tansuğ gibi deneyimli sporcularla birinci lige yükselmiştik. TDSS bünyesinde Adana’da ilk kürek takımını ben kurdum. Çekmece Gölü’nde birinci olmasını sağladım. TDSS Başkanı Milli Yüzücü Feridun Deveci, bana çok güvenir ve severdi. Ayrıca aynı kulüpte tesis müdürlüğü yaptım. Daha sonra Şahin Ciğer ve Canan Bencan’da bu kulüpte antrenörlük yaptılar. Günümüzde TDSS sadece tenise önem veriyor. Yüzme ve sutopu şubesini kapattılar. Üzüldüm.
Yüzme ve sutopunda milli takıma kazandırdığınız sporcular oldu mu? Başka kulüp veya ekip çalıştırdınız mı ? Ayrıca federasyonda görev aldınız mı?
Size ilginç gelebilir. Kışlık havuzumuz o dönemlerde yoktu. Spordu seven ve destekleyen Stat Saunanın sahibi rahmetli Hamit Çevirme kışın antrenman yapmamız için saunanın havuzunu tahsis ederdi. Milli takıma kazandırdığım Erkan Tokyürekli, Suat Gürışık ve Mehmet Usman ile orada çalışırdık. Bunun yanı sıra Kolordu Komutanlığı’na bağlı askerlere yüzme öğrettim. Yarışlara katılmalarını sağladım. Komutan bana teşekkür belgesi vermişti. Bunu halen saklarım. Havuzda birlikte yüzdüğümüz, saygı duyduğum milli ve rekortmen Ahmet Bozdağan’ın başkanlığında uzun yıllar teknik kurul üyeliği yaptım.
Sivil yaşamda ne işle meşgul oldunuz? Ne zaman emekli oldunuz? Şimdilerde ne yapıyor sunuz ?
Özellikle her zaman iyilik gördüğüm, milli maratoncu Gürhan Bencan’a teşekkür ederim. Mustafa ve Erdal Acet ağabeylerin de önemli desteklerini gördüm. Benim İncirlik Amerikan Üssü’nde işe girmeme vesile oldular. O dönemlerde maaşlarımız hayli iyiydi. İncirlik’e girmek için herkes saldırıyordu. Malzeme kontrol şefi olarak görev yaptım. 1982 yılında girdiğim İncirlikten 2010 yılında emekli oldum. Ayrıca uzun yıllar HARP-İŞ Sendikası’nda denetçi olarak görev yaptım. Şimdilerde, gençlik dönemlerimizde havuzda aile ortamında geçirdiğimiz günlerde ki sporcu dostlarımı ziyaret ediyorum. Ayrıca oğluma açtığım kırtasiyeci dükkânına yardım ediyorum. Sporu seven 3 çocuğum var. Ayrıca kardeşlerim Veli ve Gani yüzme ile yelken sporu ve antrenörlüğü yaptılar.
RUHİ POLİSÇİ “CUMALİ’Yİ YEMEK KAMPINA ALDIRDIM DERECE YAPTI”
Dönemin Yüzme Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi, il temsilcisi ve yüzme otoritesi Ruhi Polisçi, Cumali’nin saf, temiz, iyi yürekli kimseye kötülük düşünmeyen neşeli birisi olduğunu söyledi.
Cumali Kandilci’nin havuza geldiği günlerde çok zayıf, bakımsız, dar gelirli bir aile çocuğu olduğunu fark edince yemek kampına aldırdığını ifade eden Polisçi, şöyle devam etti:
“Rahmetli Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Cemil Oka’nın yüzmeye çok önemli katkıları oldu. Bunlardan birisi de Muharrem Gülergin’in Gar Lokantası’nda istikbal vat eden sporculara 3 öğün yemek verilmesiydi. Yemek kampına alınan Türkiye şampiyonu olmuş gibi sevinirlerdi. Ayrıca bunu özendirici hale getirdik. Cumali çok yemek yiyen biriydi. Bunu bilen Muharrem ağabey, garsonlara tembih etmişti. Cumali’ye birkaç kap fazla yemek vermelerini öğütlemişti. Cumali tıka basa Gar lokantasında yemek yediği gibi, annesine eve gittiğinde aç olduğunu söyleyerek evde de 3 -4 kap yemek yediğini öğrendim. Ancak, yemek kampından sonra Cumali’nin yüzmesi, derecesi çok olumlu değişikliğe uğradı. Cumali’ye çok severim ayrıca büyüklerine saygılı, nezaketli birisi. Benim branşım olan kurbağalama yüzmesini önerdim. Çok da doğru karar vermiştik.”
