İSMAİL HAKKI TONGUÇ VE EĞİTİM POLİTİKALARI (9)

“Kanımızı ve iliklerimizi isteyerek köyün içine akıtmadıkça, kırk bin köyün kenarına aydın insanların mezar taşı dikilmedikçe bu köyün sırlarını anlayamazsınız!…”

İsmail Hakkı Tonguç

1939

1939 yıllarında, Tonguç bir devrim eğitkeni, bir devrim ustası olarak işbaşındadır. Düşünceden gerçeğe ve gerçekten eyleme geçmiştir.

Kitabını olayların ve eylemlerin içinden çekerek yazmaktadır.

“Onun için köyü kalkındırmaya değil, kendi unsurları ile içinden canlandırmaya çalışmak ve bilinçlendirmek gerekiyordu. İşte bu ana sebepten dolayı CANLANDIRILACAK KÖYÜ KİTABI’nı yazdım.”

Bu satırlar birinci baskının önsözünden alınmıştır. Eğitmen deneyi başarılmış, Köy Enstitüleri deneyinin eşiğine gelinmiştir. 1947 kitap genişletilecek, Köy Enstitüleri deneyi tarihsel temellerine dayatılacak ve “Eğitim yolu ile canlandırılacak köy” adını alacaktır.

İlk baskılarında bir eylemin düşünce kaynaklarını okuruz.

İkinci baskının tarihine bakmalı: “Canlandırılacak Köyün ikincisi basılışı yayınlanırken eğitim-bilim ilkelerine bağlanarak, köyde yeni eğitim kurumlarını yaratmak ve bu ülküyü gerçekleştirmek için Büyük Millet Meclisi’nce kabul edilen kanunları uygulamak uğrunda canlarını verenlerle, hızlarını durduramadan çalışanları saygı ile anmayı borç bilirim.”

Bu ikinci basılışa eklediği o geniş ikinci bölüm “Öğretmen Yetiştirme İşi” Türkiye’nin eğitim savaşını özetler, tarihsel kaynaklarına dayar.

Bu işin zaman zaman nasıl durdurulduğunu anlatır. Kendi hayat deneyinden gerçeğe ışık tutar.

Cumhuriyet çağının ilk anlamlı eğitim savaşını, Mustafa Necati’ye bağlar. (Mustafa Necati’yi Cumuhriyet’in, ilk Milli –Eğitim Bakanı-Kısmet olursa bu köşede yazacağım)

1925 yılları, Mustafa Necati, “Bir Halk Devletinde Bakanlığın ne demek olduğunu göstermiştir.”

Mustafa Necati, halk devletinin bilincine varmış bir devrimcidir. Bu devlet İnönü’nün deyimiyle ‘Anadolu Ortasında Kurulmuş Bir Köy Hükümeti’dir.

Kurtuluş Savaşı ve devrim bunca “Can-kan ve tükenmez çaba” pahasına, halkın ana kaynağı köylünün devletini kurmak için göze alınmamışmıydı.

Devrimin bu sıcak yollarında, Yunus Nadi ‘Her Köye Okul’ diye 1927’de şunları yazıyordu:

“Bizim her köyde kurulmasını istediğimiz okul, oralarda adeta bir üniversite yerine geçmelidir.”

Yunus Nadi, köydeki okulun 3-4 dönümlük bir tarla içinde kurulmasını, orman, arıcılık, sebzecilik konularıyla uğraşmasını öngörüyor.

“Hiçbir tarım üniversite köy okulunun köyde tarımı düzeltmek için oynadığı rolü oynayamaz.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor