Saygıdeğer okurlar… Gazeteciliğe 1970 yılında Yeni Adana Gazetesi’nde başladım… Yani Adana’nın düşman işalinden kurtuluşu için halkı bilgilendirmek amacıyla kurulan bir gazete… Sahibi Ahmet Remzi Yüreğir hakkında Fransızlar tarafından idam kararı verilen kişi… Bir süre sonra istifa ederek ayrıldık… Milliyet gibi çok önemli bir gazetede görev teklif ettiler, kabul ettik… Uzun süre görev aldık… Polis-adliye, spor, siyaset her türlü haber için gece-gündüz yıllarca çalıştık… Bizi Milliyet’e alan merhum Alaeddin Kutlu, yeni kurulacak ve sonu belli olmayan EKSPRES’i kuruyordu, “Benimle gelirmisin” dediğinde, düşünmeden “Gelirem” dedik, Milliyet’ten istifa ederek ayrıldık… Övünmek gibi olmasın ama yaptığımız haberler, ortaya çıkardığımız skandallar, kamuoyunu yakından ilgilendiren olayların perde arkasını kaleme aldığımız haberlerle Milliyet’i geride bıraktık..
50 yıla yakın haberciliğimiz süresince hep görevimizi, yani gazeteciliğimizi yaptık, kimsenin ekmeğiyle, namusuyla, haysiyetiyle oynamadık, aksine oynayanlarla mücadele ettik..
Kendimizi övmek için yukarıdaki yazıyı kaleme almadık, aşağıdaki yazının sahibinin gazetecilikle örtüşmediğini, bunun gazetecilik dilinde çamur at izi kalsın türü yazıya tepki olsun diye ifade etmeye çalıştık…
Aşağıdaki yazı, bir süreden beri ısrarla aynı yönde yazılar yazan ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ı kamuoyu önünde küçük düşürmeye çalışan ve kampanyaya dönüştüren Ersin tarafından kaleme alınmıştır.
Okuyalım;
“CHP’li Zeydan Karalar‘ın
marifetlerini yazan tek kurum Turkuvaz Medya‘dır.
Diğerlerine göre Adana’da sorun yok!
İşçi kıyımı da yok!
Hepsi değil ama bazı yerel medya Zeydan’ın yalanlarına avukatlık yapıyor.
Ayyuka çıkmış Betül Yamanyılmaz olayını bile
gizlemeye çalışıyorlar.
Zeydan bu kızı Seyhan Belediyesi başkanı
iken özel kalem müdürü yaptı…
Betül, bulunmaz bir Hint kumaşı mı?
Kızın babası da önemli görevler aldı…
Babası eski bir şofördü.
Şimdi ise paraya para demiyor.
Betül hanım, Büyükşehir’de değil Seyhan Belediyesi’nde çalışıyor…
Ama özel kalemde değil, Personele bakıyor.
Betül yüzünden CHP’li Akif Akay ile Zeydan Karalar’ın arası
açılmış.
Karalar’ın eşi Nuray hanımın, Betül’ün Büyükşehir’e geçmesini istemiyormuş.
Doğru mu, değil mi bilmiyoruz!
Neyse…”
… …. …
Saygıdeğer okurlar… Bu adam daha birkaç gün önce kendi köşesinde Betül Yamanyılmaz ve babasının Adana Büyükşehir’de göreve başladığını imalı bir dille yazmıştı…
Yine bu adam Betül Yamanyılmaz’ı kastederek Antalya’da ve yine Zeydan Karalar’ı kastederek Güney illerinin bir Belediye Başkanı ile kaçamak yaptıklarını , yakında fotoğraflarıyla belgeleyeceğini yazmıştı..
Biz cevap olsun diye değil, bazı insanlara çamur atıldığı bilinsin diye, Betül hanımın da, babasının da daha önce olduğu gibi şimdi de Seyhan Belediyesi’nde çalıştığını ifade etmiş, iddianın yalan olduğunu yazmıştık…
Şimdi “Halen Seyhan Belediyesi’nde çalıştığını” yazan Ersin Ramoğlu’na sormak zorundayım;
Adana Büyükşehir’de çalıştıklarını yazdığın yazından dolayı UTANMIYOR MUSUN?
O bayan ile Zeydan Karalar’ın Antalya’da çekilmiş fotoğraflarının sana getirileceğini ve kamuoyuna açıklayacağını yazan Ersin Ramoğlu, olmayan bir fotoğrafın varlığından bahsedip okurlarına yalan söylemekten UTANMIYOR MUSUN?
Ersin Ramoğlu, gerçekleri yazan tek gazeteci olduğunu söylüyorsun, diğer meslektaşlarından hiç UTANMIYOR MUSUN?
Mesela benden.. Senin her yazdığını yalanladım… Hem de kanıtlarıyla… BENDEN DE UTANMIYOR MUSUN?
Saygıdeğer okurlar toplumun güzel bir sözü vardır “İt’le çuvala girilmez” diye… Ben hem sizler, hem mesleğim, hem meslektaşlarım adına bunu göze aldım.
Geçmişte hakkımda dava açıp tebligatı yanlış adrese gönderten, haberim olmadığı için itiraz edemediğim ve çarptırıldığım para cezasını ödemek zorunda kaldığım adamların kalitesi bellidir ve onlardan bırakın gazeteciliği, adam olmaz…
Sayın Adana Valisi… Sayın Cumhuriyet Savcısı… Sayın Emniyet Müdürü… Sayın Kaymakamlar… Sayın Milli Eğitim Müdürü… Birçok sayın ilçe Belediye Başkanları;
50 yıldır kamu oyunu bilgilendirmekle yükümlü olduğum bir mesleği icra ediyorum… Bu gibi gazeteciler türemeden önce, biz hepimiz saydığım makamdaki saygıdeğer insanlarla her gün görüşürdük…
Neden şimdi görüşmüyoruz biliyor musunuz?
UTANIYORUZ DA ONDAN… O KİŞİLERLE SİZİN HUZURUNUZDA AYNI KAREDE OLMAKTAN UTANIYORUZ!..
