ŞEHİR GİRİŞLERİNDE KİRALIK PANTOLON HİZMETİ BAŞLADI

İKİNCİ BÖLÜM

Haftalar öncesinden başlatılan resmi uyarıyı duymayan kalmamıştı. Karadon/şalvarda ısrarlı olanlara 5 Lira’ya kadar para cezası verileceği yeterli korkuyu yaratmıştı.

“Radyo yok, televizyon yok, halk nasıl bigilendi?” sorusuna sırası gelmişken cevap verelim; o yıllarda okuma bilen herkes yerel gazete okuyabiliyordu. Günlük haberler BİRKAÇ RADYO DIŞINDA sadece Adana gazetelerinden takip edilebiliyor, İstanbul ve Ankara gazeteleri ancak iki veya üç gün sonra ulaşabildiği için pek ilgi görmüyordu. Üstüne üstlük, tüm kahvehaneler yerel gazetelerden birer ikişer hatta üçer tane bulundurur, gazeteler bu masadan o masaya gidene dek en az beş altı kişi tarafından okunurdu. O nedenle de kahvehanelerin tamamına yakını levhasını Kıraathane olarak değiştirmişti. “Kıraat”, Arapçadan gelir; “Okumak” demektir. Kıraathane de, tahmin ettiğiniz gibi, “Okuma yeri, okuma evi” anlamını taşır.

ÇATALA BİNMİŞ GİBİ BELLEMEK

Daha Ekim 1934’ten itibaren pantolon yaygınlaşmaya başlamış, kent merkezindeki “Erkek vatandaşların” haylisi karadonu terk etmişti. Bazıları da hala eski usul entariyle dolaşırken pantolona geçiş yapmıştı. Özellikle entariden dönenler “Gendimi çatala binmiş belliyorum” diyordu. Benzer duygular tarla-bahçe erbabında da oluşmuştu. Mecrefeyi (Enli kazma) sallarken, fideyi dikerken pantolonla rahat edemeyeceklerine inanmışlardı. Bir de, her zaman olduğu gibi, ne olursa olsun her yenilikte hinlik arayan kafalar vardı ki, onlar da pantolonla erkeklerin zürriyet kaybına uğrayacağından dem vuruyorlardı.

SAATLE KİRALAMA HİZMETİ BAŞLADI

1935 senesine girildiğinde, artık kent içinde pantolonsuz, hadi o zamanki tabiriyle söyleyelim, pantolsuz “erkek vatandaş” görülmez oldu. Ne var ki, köydeki çiftçi kardeşimiz karadonun rahatlığından az geçemiyor, ancak Adana’ya gelirken pantolon giyebiliyordu. Bazılarının pantolonu da yoktu. Bunlar için, Adana’nın en işlek dört girişinde saatle pantolon kiralayan akıllılar devreye girdi, Şalvarıyla gelen köylü, çiftçi buralarda şalvarı çıkarıp bedenine en yakın pantolonu giyerek merkezdeki işini cezasız-belasız bir an evvel bitirip dönüyordu.

Resmi duyuru, karadonu yasaklayıp yerine pantolonu getirmişti ama “Herkes bedenine göre pantolon giyecek” gibi bir orunluluğa el atmamıştı. Dolayısıyla, bazen çok zayıf birine, obezlere uygun pantolon düşebilmekteydi. Böyle durumlarda kemer yerine kaytan denilen kalın ipler kullanılıyor, o zaman da çok komik görüntüler ortaya çıkıyordu. Şambayat’lı Abdürrezzak Amcadan dinlemiştim; zayıf bedenliyken kendi gibi üç kişinın girebileceği pantolonu kaytanla tutturmuş. Kuruköprüde sıkışıp tuvalete gittiğinde düğümü çözemeyince kan ter içinde yakın bir manava koşup aldığı bıçakla kesmiş. Zor bela rahatladıktan sonra bu kez de kısalmış olan kaytanı düğümleyememiş. “Bir elim iki yakasını kavradığım pantolda, öyle dolaşmak çok zor olmuştu” diye gülerek bitirirdi anlatımını.

Şimdi soralım: Karadon ya da şalvar, her ne ise, yasağı kalktı mı? Ben böyle bir kararla karşılaşmadım ama etrafa bakılırsa yasak-masak kalmamış gibi. Aksine, Avrupa’yı bile etkileyen stilize şalvar modası almış, yürümüş.

BİTTİ

BAYRAM AĞANIN ŞALVARI: Eski Onbaşılar Kebapçısının üst katının kralıydı Rahmetli Ciğerci Bayram. Ocakbaşı kebapçılığına nükteleriyle renk katmıştı. Kalburüstü isimler sürekli müdavimiydi. Ünü İstanbullara kadar ulaşmıştı. Büyük bir transer ücretiyle İstanbul’a götürdüklerinde hem üzülmüş, hem de gururlanmıştık. Ocağının başına, elinde yetişen Fevzi geçmişti. Birkaç gün sonra bir de baktık ki bayram Ağa Ocağının başında. Ne olduğunu sorduk. Anlattı: “Allah var çok eyi para verdiler. Bir ocak yaptırdılar ki, altın gibi parlıyor. Bu kadar lüks yer olabileceği aklıma bile gelmezdi. Tam başlicaaz, dediler ki “Şalvarla olmaz, pantol geyecen… Öyle mi, He!.. Ordan çıktııım, doğru garaja. Biledi kestirip geri geldim Onlar da şalvarsız birini bulsunlar bakalım…”

11 Aralık 1934 Günlü Yeni Adana

11 Aralık 9 Ocak 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Haberi böyle vermişti.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor