35 kadın girişimci faaliyet gösteriyor. 100’e yakın esnaf, 1000’e yakın çalışan var. Gelinlikten ayakkabıya, kıyafetten süs eşyasına ve düğün salonuna kadar bir çok alanda hizmet veriyor. Corona yüzünden işler kesat.. İşçi de, işveren de ekonomik sıkıntı nedeniyle burnundan soluyor..
Şak diye bir haber geliyor..
Vakıflar Çarşısı yıkılaca.
Eeeee!..Ne olacak?
Olacağı belli.. Esnaf yüz üstü bırakılacak, açlığa mahkum olacak, borç ödeme kaygısıyla uykularını kaçıracak, işsiz kalınacak, borçlarını ödeyemeyecekler, ödemek için evlerini satacaklar..
Yapmayın yahu!.. Kıymayın garibanlara..
CHP Adana Milletvekili sayın Müzeyyen Şevkin koşmuş Vakıflar Çarşısı’na, dinlemiş esnafı, çalışanları..
Ne yapacak Müzeyyen Şevkin..
Esnafın yüzüstü bırakılmamasını, ekonomik kriz, salgın derken bir de dükkanlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarını ifade edip, İl Müdürlüğü’ne seslenmiş “Esnafın hak sahipliğini koruyun, yeni projede önceliği mevcut esnafa verin. Kimsenin işini, işyerini kaybetmesine gönlünüz razı olmamalı. Vatandaşlarımızla bir araya gelin ve yıllardır işlettikleri dükkanlarının ellerinden yitip gitmesine razı olmayın. Vatandaşlarımızla bir araya gelin ve yıllardır işlettikleri dükkanlarının ellerinden yitip gitmesine razı olmayın, seyirci kalmayın” temennisinde bulunmuş.. Zaten yapacağı başka bir şey de yok..
Ne diyelim!.. Allah sabır versin.. Yani bir krizi atlatamadan bir başka kriz..
Acaba diyoruz, bu Adanalılara bir ceza mı? Adana Büyükşehir’in, Seyhan’ın, Çukurova’nın, Ceyhan’ın hıncı mı?
Yok ya.. O kadar da değildir herhalde.. Bulunur mutlaka bir çare derken, Sedat Peker’in zincirleme tweet’leri akmaya başladı..Buyrun!
”1-doncu süleyman video çekerken sana söylemiştim ya göreceksin diye, bunlar sizin iyi günleriniz. Beni öldürmekten başka kurtuluşunuz yok. Gerçi ölümüm bile size kurtuluş olmayacak. Bakanlar kurulu toplantısında anlatıyordun ya: Sedat Peker’i takip ediyoruz, şu an şu ülkede, …
2-…hem Türkiye’de hem bulunduğu yerde operasyon yapacağız diyordun ya, sen beni dakika dakika takip ederken ben de seni bakanlar kurulundaki konuşmaların dahil her yerde dakika dakika takip ediyorum. İçimden bir ses Bunca geçmiş var, bunca emek var,
3-bana bunu yapmaz dese de içimdeki diğer ses de İnsanoğlu çiğ süt emmiştir belki de yapar diyordu. Yanlış adam, yanlış zaman, yanlış seçim, göreceksin. İstediğin kişilerin desteğini al, hiçbir tanesi benim desteğini aldığım yerden büyük değil.
4-Siz onlarca milyar doları çalarken, beş altı bin TL maaş aldığı için ailesine bakamadığından psikolojik sorunlar yaşayıp intihar eden polislerin desteği benimle. Benim kız çocuklarımı ağlattığın gibi haksız yere ağlattığın tüm çocukların duaları benimle.
5-Devletin parasını çalıp hakkını yediğin, tüyü bitmemiş yetimlerin destekleri benimle. fetocu diyip malına çöktüğün ama aslında fetocu olmayan mağdurların destekleri benimle. Kısacası Yüce ALLAH’ın desteği benimle. Çünkü yaptığınız zulümler Arşı Aleme ulaştı.
6-Gayretullaha savaş açan hiç kimse galip gelmemiştir. Vallahi yenileceksiniz, billahi yenileceksiniz. 15 Temmuz geçsin seni öyle bir yerden vuracağım ki (mecazi anlamda) akıl sağlığını kaybedeceksin.
7-Sayın Cumhurbaşkanı ile resim çekildin diye sünnet çocukları gibi mutluluktan uçuyorsun. Sana söz veriyorum bu sevincin uzun sürmeyecek. Tek darbede bir gözünü, bir böbreğini, bir kolunu, bir bacağını birden koparacam (mecazi anlamda).
8-doncu süleyman, 15 temmuzdan sonraki zamanda bekle beni, seni deli edecem. Eline düdük verip başına huni takacam. Ancak merhametli davranıp ilaçlarının dozunu yükseltecem. Zekaya saygı duymayı öğreneceksin, atılan tweetlere yenileceksin.”
Türkiye’nin geldiği duruma bakın.. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu durumlara mı düşecekti ey Türk ulusu!.
Ne güzel söylemiş mahzuni Şerif;
Parsel parsel eylemişler dünyayı
Bir dikili taştan gayrı nem kaldı
Dost köyünden ayağımı kestiler
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı
Nice sular gördüm umman çıktılar
Nice dertler gördüm derman çıktılar
Eski dostlar bize düşman çıktılar
Üç beş türlü puşttan gayrı nem kaldı
Padişah değilim çeksem otursam
Saraylar kursam da asker yetürsem
Hediyem yoktur ki dosta götürsem
İki damla yaştan gayrı nem kaldı
Arsız diye diye arsız ettiler
Nursuz diye diye nursuz ettiler
Aç koydular bizi hırsız ettiler
Sermayede borçtan gayrı nem kaldı
Mahzuni Şerif’im çıksam dağlara
Rast gelsem de avcı vurmuş merala
Doldur tüfeğini beni yarala
Bir yaralı döşten gayrı nem kaldı
