Önceki gün CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu, grup toplantısında FETÖ’nün siyasi ayağı olarak Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ı gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanı dün AKP grup toplantısında “Kemal Kılıçdaroğlu’nu FETÖ’cu olmakla suçladı.. Daha sonra CHP ile FETÖ ilişkisi” adlı videodaki “İmamoğlu’nun danışmanı FETÖ imamı çıktı” başlıklı bir video görüntü paylaştı.. O görüntüde Ekrem İmamoğlu ile ilgili iddialar vardı.. İstanbul Belediye Başkanı anında kameraların karşısına geçti, o iddialarla ilgili şöyle dedi;
– “Bahsi geçen vatandaş (Erkan Karaaslan) benim danışmanım değil. Bahsi geçen vatandaşın hizmet ettiği birçok kamu kurumu var, onlarca bakanlık var, MİT var.
– 2012’den beri hem AKP döneminde hem ben Beylikdüzü Belediye Başkanı’yken de hizmet eden konumdaydı. Verdiği hizmetlerin hepsi kayıtlı
– Polemik yaratmamak adına bugüne kadar paylaşmadığım bir şeyi ilk kez açıklayacağım. Sayın Cumhurbaşkanı’na soruyorum: 31 Mart seçiminden birkaç gün önce bahsi geçen Erkan Karaaslan’ın avukatını İzmir’e hangi bakanınız davet etti, hem de bilet alarak? Hâlâ kabinenizde bulunan bu bakan, “İmamoğlu’na öncelikle FETÖ, yoksa yolsuzluk suçu at, amacımız onları bitirmek” dedi mi, demedi mi? Bu kumpastan, bugün bu yalan ifadeleri kullanan Sayın Cumhurbaşkanı’ın haberi var mı? Onun onayıyla mı yapıldı, yoksa haberi yok mu?
– Böyle makamlar böyle yalan ifadeleri nasıl kullanırlar, çok üzüntü içindeyim.
– Kendisine bir ay önce çok samimi bir mektup yazdım. İstanbul’la ilgili brifing vermek için talebimi ilettim. Ama hâlâ Cumhurbaşkanlığı makamı üzerinden, ona sunulan yalan bilgilerle kumpas devam ediyor.
– Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak tüm samimi ifadelerimi artık geri çekiyorum. Gerek kalmadı.
– Suçladıkları, FETÖ imamı dedikleri şahıs şu an serbest. Mahkemesi görülmüş ve serbest. Böyle bir ifşa olabilir mi?”
Gerçekten siyasetin suyu çıkarıldı. Ana Muhalefet partisinin lideri Cumhurbaşkanı’nı, Cumhurbaşkanı Ana muhalefet Partisi liderini, o partinin İstanbul Belediye Başkanı’nı suçluyor, Belediye Başkanı anında yanıt veriyor..
Gerçekten suyu çıktı siyasetin.. Bunun bedelini de halk ödüyor, halk!..
Ekonomi ile, hayat pahalılığı ile, terörle, hizmetle ilgilenmesi gerekenlerin ilgi alanını görüyor musunuz? SİYASET..
Geçmişten.. Atatürk’ten bir anı anlatalım.. Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer cinsinden.. Belki bugün ile kıyaslama da yapılabilir;
Sakarya Zaferi’nin üzerinden yıllar geçmiştir. Dönemin ünlü ve bir o kadar yetenekli ressamlarından biri, Mustafa Kemal’e Sakarya Savaşı’nı gösteren bir tablo hediye eder. Savaşın tüm heybet ve azametiyle işlenmeye çalışıldığı bu tabloda Ata, ön planda yağız bir savaş hayvanına binmiş olarak tasvir edilmiştir. Ressam, bu kompozisyon karşısında tebrik beklerken, Mustafa Kemal şöyle der;
”Bu tabloyu kimseye göstermeyin.”
Herkes ne söyleyeceğini bilemez halde birbirlerine bakarken Mustafa Kemal devam eder;
”Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri bir kemikten ibaretti; bizim de onlardan arta kalır yanımız yoktu. Hepimiz iskelet halindeydik. Atları da, savaşçıları da böyle güçlü kuvvetli göstermekle, Sakarya’nın değerini küçültmüş oluyorsunuz”
Haddimiz değil ama, büyük önderimiz boş yere ATATÜRK olmamış.
Yapmayın, Allah aşkına yapmayın.. Birbirinizi hırpalamaktan vaz geçin.. Bir FETO gerçeği var.. “Sen” demekten vazgeçin, ortada uluslararası bir örgüt var ve hep birlikte mücadele edin, edelim.. Kuvvetli gözükmekle kuvvetli olunmuyor. Birbirimize güç verelim, müşterek mücadele edelim.. “Sen, ben” değil, BİZ diyelim..
