TIKA BASA MEKANLAR KORKUTUYOR

Ağustos ayını da devirdik. Koranavirüs ile mücadelede aşılamalar bir yandan devam ederken bir yandan da artan vakalar, kırmıza dönmeye başlayan şehirler, artan ölümler hepimizi korkutmaya devam ediyor.

Elimizden geldiğince her hafta yazılarımızda bu önemli konuya değiniyoruz. Çünkü bu konu basite alınacak bir konu değildir. Dünyada milyonlarca insanın ölmesine, ülkemizde ise 50 binin üzerinde vatandaşımıza kaybetmemize neden oldu bu illet hastalık. Bu virüs yüzünden ya tanıdığımız birini kaybettik yada en yakınlarımız ve kendimiz ve hastalığa yakalandık ve halen daha da ensemizde bizi teslim almak için dolanmaya da devam ediyor.

Yaz dönemi sona eriyor, tatil sezonu da yavaş yavaş kapanıyor. İnsanlar bütün yaz boyunca virüs yokmuşçasına eğlendiler, gezdiler, yediler, içtiler. Bunlarla birlikte vakalar arttı, ölümler arttı. Yine sonbahara doğru artan vakalarla baş başa kaldık.

Evden iş harici çıkmamaya çalışan biri olarak yeni iş gereği arabam ile Turgut Özal Caddesi’nden 23 sularında geçtim. Geçtim geçtim de ne göreyim. İnsanlar balık istifi gibi üst üste mekanlarda eğleniyorlar. Bir yandan şarkılara eşlik ediliyor, bir yandan bir şeyler içiliyor ama insanlar neredeyse sokaklara taşmış durumdalar. Bir iki yerde de değil. Eğlence mekanlarının hemen hemen hepsi bu haldeydi. Görünce şok oldum.

Bizler kendilerini korumak için evlerinde kalmaya devam etmeye çalışan, çalıştığımız sürelerde yani dışarılarda kaldığımız sürelerde de tedbirlere sıkı sıkıya uymaya çalışan insanlar olarak soruyoruz bizim günahımız ne?

Tamam bu mekanlar uzun zaman süresince kapalı kaldı, bu işyerlerinde çalışan arkadaşlarımız da çalışamadılar ancak bu durum tüm çalışanları vurdu. Herkes olumsuz etkilendi bu durumdan. Yani bu kadar insanları üst üste doldurmak ne demektir aklım almıyor.

Bu mekanlar neden denetlenmez, neden mesafe kurallarına uyulmaz? İnsanlar eğlensinler, yesinler, içsinler, gezsinler, tozsunlar inanın bizlerin hiç umrunda değil. Tek korkum, bu eğlencesinden fedakarlık etmeyen, maske, mesafe umrunda olmayan insanların yüzünden biz sokağa çıkmaya imtina eden insanlar risk altında.

Yaşanan ölümler, meydana gelen vakalar da kendine dikkat eden mesafesine özen gösteren, eldivenini, maskesini çıkarmayan çok sayıda vatandaşımız kurban oldu. Kimin yada kimlerin yüzünden işte bu kendine dikkat etmeyen kişiler yüzünden.

Her zaman diyoruz. Bu hastalığı bireysel algılamak çok yanlıştır. Çünkü bu toplumsal bir sorundur. Adı üstünde bulaşıcı hastalıktır bu hastalık. Kendi canımızı önemsemiyorsak, diğer insanlara olan sorumluluğumuz gereği dikkat etmemiz gerekiyor.

Bugüne kadar dikkat etmeyen insanların bu saatten sonra dikkat edeceklerine inanmıyorum ancak en azından mekanların denetlenmesini, bu can sıkan tabloların azalmasını istiyorum. İlla ki mesafe kuralına uyulmuyor diye şikayet mi etmek lazım. Polis ekiplerimiz neden denetim yapmıyor. O kafelerin önünden onlarca kez geçip, tur atıyorlar. Verilsin polis arkadaşlarımıza gereken talimatlar, baksınlar bu mekanlara. Aksi halde biz söyler söyler dururuz ancak diğer insanlar sokaklara taşarcasına eğlencelerine devam ederler. Olan tabi yine kendini sakınana olur.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor