TÜRK-KÜRT İLİŞKİLERİ (6) (Emperyalist Kışkırtmalar)

Etnik ya da dinsel kışkırtmaya dayanan Batı’nın Kürt politikas,ı Türkiye’de, azalan-artan yoğunlukla ikiyüz yıldır sürmektedir.

20.Yüzyıl başlarında ve günümüzde en yoğun dönemini yaşayan uygulamaların, bize gösterdiği açık sonuç, harcanan onca para ve çabaya karşın, Kürtlerle-Türklerin düşmanlaştırılmasının tam olarak hala başarılamamış olmasıdır.

İngilizler, 19.Yüzyıl başında Osmanlı topraklarında yaşayan Kürtlerle ilgilenmeye başladı. On yıllık bir ön çalışmadan sonra sömürgecilikte uzmanlaşmış ünlü Doğu Hint Şirketi’nin bir şubesini Bağdat’ta açtılar.

Şirketin görünen amacı, bölgede serbest ticareti geliştirmek, yerel üreticinin ürünlerini dünya pazarına açmak ve refahı artırmaktı.

Şirket temsilcisi James Richard, yanına yardımcısını alarak ilerlemiş yaşına karşın, Kürt aşiretlerini dolaşıyor, satın alınacak kişileri saptıyordu. Bu arada, Babil kalıntılarından ele geçirdiği antik yapıtları BRİTİSCH MUSEUM’a yollamayı da ihmal etmiyordu.

Paranın gücü ve emrindeki Hintli askerlerle, o denli güçlü ve özgündü ki, Vali başta olmak üzere, herkese buyruk veren bir derebeyi gibi davranıyordu.

James Richard 1820’de öldüğünde, bölgedeki İngiliz siyaseti sağlam bir temele oturmuştu. Sonra gelenler, çalışmalarını onun bıraktığı yerden sürdürdüler; Üstelik İran’ı da içine alacak biçimde genişlettiler.

İngiltere ve Hindistan’dan gelen İngiliz subayları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Kürtlerle Ermenilerin yaşadığı bölgeyi dolaşıyor, Irak ve İran’daki Kürt aşiretleriyle görüşmeler yapıyorlardı.

Yaymaca ve örgütlenmenin ana amacı, Osmanlı yönetimiydi. Ancak, bölgede çalışma başlatan Ruslar da artık hedef alınıyordu.

Osmanlı yönetimine karşı ilk Kürt ayaklanması, İngilizlerin bölgeye geldikleri yıllarda, 1806’da ortaya çıktı. Kuzey Irak’ta Süleymaniye çevresinde yaşayan Babanlar Aşireti reisi Babanzade Abdurrahman, İngilizlerin Bağdat’da şirket açtığı yılın sonlarında ayaklandı.

1835-1837’deki REVENDUZ ayaklanmasına ‘İlk Kürt Bağımsızlık Hareketi’ hatta ‘Revenduz İhtilali’ diyenler de olmuştur. Oysa, bu ayaklanmanın bir öncekinden ve doğal ki sonrakilerden önemli bir farkı yoktu.

Bölgedeki çalışmalarını genişleterek, Kürt politikasında yetkinleşen İngilizler, olayların hem başlatıcısı hem yönlendericisiydiler. Bu yönlendirmeye bağlı olarak Selahaddin Eyyübü’nün soyundan geldiğini ileri süren Revenduz Aşireti’nin reisi Şeyh Ahmet, Zaho ve Amadiye aşiretlerinin desteğini alarak ayaklanmıştı.

Ayaklanmanın farklı yanı bağımsızlık isteminin açıkça dile getirilmesiydi. Revenduz ayaklanması ve onu örnek alarak 1842’de ortaya çıkan Bedirhan ayaklanması, kısa sürede bastırılmıştır.

1855 yılında Yezdan İzzettin Şer, Bitlis’te ayaklandı. Nasturi ve Mesihillerin desteğiyle Van’ı aldı ve ayaklanmayı, Bağdat’a dek geniş bir alana yaydı. Tüm gücünü Kırım Savaşına (1853-1856) ayıran Osmanlı Devleti, ayaklanmayı zorda olsa 1855’de bastırdı.

Nakşibendi tarikatından Şeyh Ubeydullah, Rus kışkırtmasıyla çevresindeki aşiretlerle anlaşarak 1878’de Rusya’yla savaşan ve ciddi gıda sıkıntısı çeken Türk ordusuna erzak sattırmadı.

Osmanlı Devleti, ulaşım yollarının yetersizliği nedeniyle ordusuna, kendi ülkesinden yiyecek bulamaz duruma düştü. Halkın ‘Doksan Üç Harbi’ adını verdiği 1878 savaşında Türk ordusu Ruslara değil, açlığa ve tifüse yenildi.

1878 yenilgisinden hemen sonra, 1880’de Şeyh Ebeydullah 220 aşiret reisini Şemdinan’da topladı. Başlatacağı ayaklanma için destek istedi.

Ardından; Ermenileri, Koldanileri ve Nasturileri yanına çekmeye çalıştı. Rus Çarı, Mısır Hidivi ve Mekke Emiri’yle bağlantı kurarak onların da desteğini istedi.

Ubeydullah, beklediği yardımı 1880 yılında İngilizlerden aldı ve ayaklandı. Kafileler halinde savaş malzemesi ve silah gönderildi. İngiliz yetkililer İstanbul’a kıtlık bölgesine yiyecek gönderdiklerini söylediler.

Ayaklanma; Osmanlı, Rus ve İran sınırları arasında, geniş bir Kürt Devleti kurulmasını hedeflemişti. İngilizlerin ilgi ve desteği bu nedenle yoğundu.

Ayaklanma 1880’de İran ve Rusya’nın dolaylı desteğini alan Osmanlı ordusu tarafından bastırıldı. Kimi Kürt araştırmacı, bu ayaklanmaya ‘İlk Milli Kürt Harekatı’ adını verdi. Libeydullah 19.yüzyıldaki son ayaklanma oldu. (DEVAM EDECEK)

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor