YENİ NESİL EĞİTİM

Denizhan Umut ŞENGÜN

Eğitimci

Yeni Dünya düzeninde eğitim sadece anlatılanı öğrenen bireyleri değil; araştırarak öğrenen, öğrendiğini yorumlayan, yorumu ile yeni ürünler ortaya koyan ya da üretilmiş ürünleri geliştirebilen ve bunu olabildiğince hızlı gerçekleştiren bireyler istiyor. Eski dünya eğitim düzeninde çocuklara çay demlemeyi öğretilmesi amaçlanıyordu fakat yeni nesil eğitim sisteminde çocuklara çay demlemeyi öğretirken bunun yanında neden demin sıcak suya atıldığını ve çay yaprakları yeşil olduğu halde neden sıcak suya siyaha yakın bir renk verdiğini sorgulatmamızı istiyor.

***

Bu sorgu sonunda çayın insanın sağlık sistemine olası bir zararı varsa bu zararı ortadan kaldırabilmeyi ya da faydasını en üst düzeye çıkartacak geliştirmeleri ortaya koymasını istiyor. Peki, Türkiye bu yeni nesil eğitim sistemine ayak uydurabildi mi? Cevap maalesef hayır! Çünkü 1954 yılında Hasan Ali YÜCEL gibi bir eğitim dehasının kurduğu Köy Enstitüleri Demokrat Parti tarafından kapatılıyor. Peki neden? Siyasi iktidarın görüşlerini karşılamadığı için Köy Enstitüleri kapatılıyor ve şu an bahsettiğimiz yeni nesil eğitim sistemini 1950’li yıllarda uygulayabilen okullarımıza kilit vuruluyor.

***

Araştıran ve üreten öğretmenler yetiştiren okullarımıza sözde Amerikan emperyalizmini, Sovyet komünizmini aşılayacaklar diyerek engel olunuyor ve kapatılıyor. Türkiye’de eğitim sistemi Cumhuriyet kurulduktan bir süre sonra siyasi rant olarak görülmüş ve iktidarda kim varsa o düşünceler empoze edilmek üzere eğitim modeli şekillendirilmiş ve hâlâ günümüz Türkiye’sinde bu durum tam olarak değiştiği söylenemez; araştıran ve sorgulayan bireylere daha çok ihtiyacımız olan şu dönemde sadece teori olarak ders anlattırıyor fakat ulusal sınavlarımızda da sorduğumuz sorular düşünmeye, sorgulamaya sevk eden sorularla çocuklarımızın başarısını ölçüyoruz; ancak çocuklarımızın çoğu bu sınavlarda yeterli başarıyı gösteremiyor. Çünkü okullarımızda görev yapan öğretmenlerimizin bir kısmı yeni teknoloji çağına ayak uyduramadı; bazıları yaşları gereği, bazıları tembelliğinden ‘Zaten ders anlatıyorum, bir de bununla mı uğraşacağım?’ diyerek okullarımızda sınırlı laboratuvar şartlarında yaparak-yaşayarak öğrenme modelini uygulamıyor, bazı öğretmenlerimiz ise tekrardan altını çizerek söylemek istiyorum ki SINIRLI ya da HİÇ OLMAYAN laboratuvar şartları yüzünden yeni eğitim modeli ile ilgili çalışma yapamıyor.

***

Burada hatalı kim? Mevcut hükümet ya da öncesinde ki hükümetlerimiz eğitimi maalesef ikinci planda tuttuğu ya da okulları sadece siyasi düşünceleri empoze etme noktası olarak gördüğü için gerekli çalışmalar yapmadı ve dahası günümüzdeki teknolojiye ayak uydurmaları için verilen hizmet içi eğitimlere katılmayan öğretmenleri denetlememek gibi hatalar yapıldığı için Türkiye’de yeni nesil eğitim modeli dünyadaki gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerinin çoğundan geride kaldı. Mademki yeni nesil eğitimi veremiyoruz neden sorgulayan ve düşünmeye sevk eden yeni nesil sorularla çocuklarımızı boğuşturuyoruz? Çünkü Türkiye OECD ülkelerine bağlı olduğu için PISA, TIMSS gibi uluslararası sınavlara katılmalı ve başarı göstermeleri gerekiyor.

***

Bu sınavlarda çocuklara düşünmeye sevk eden, sadece işlem ve ezber bilgilerden uzak sorular sorulduğu için çözümü bu soruların benzerlerini ulusal sınavlarımızda sormak ile bulduk. Okullarımızdaki öğretmen kadrolarımızı daha genç, dinamik ve kendini geliştiren öğretmenlerle doldurmak yerine bu duruma kısa yoldan ailelere ve çocuklara yüklemekle çözüm üretildi. Ancak ne çocuklarımız ne de aileler bu sorunla baş edemiyor ve çözümü çocuklarımıza bu yeni nesil soruları çözmeyi öğretebilecek öğretmenlerden ek dersler aldırmakta buluyor. Ekonominin bu denli darmadağın olduğu bir dönemde artık yalnızca parası olan aileler bu konuda çocuklarına destek aldırabiliyorken, maddi durumu yeterli olmayan aileler bu soruna çözümü bulamıyor.

***

Sadece yeni nesil soruları çözmek bu cennet parçası ülkemizi refaha erdirecek mi? Bu sorunun cevabı çok net ortada, maalesef ki hayır! Çünkü sadece birilerinin yazdığı soruları çözmek yeni Dünya düzenine yani araştıran-geliştiren bir dünyaya yetişmemizi sağlayamaz, sağlayamadığı gibi üreten bir toplumdan tamamen tüketen bir topluma dönüştürür! Özetle ülkemizin refah seviyesi ancak araştıran, geliştiren ve üreten bireylerle yani yeni nesil eğitim modeline ayak uydurabilenlerle yükselecektir. Bu yeni nesil eğitim sistemi de okullarımızdaki araştırma merkezleri ile ve bu araştırma merkezlerini kullanabilecek öğretmenlerle olacaktır. Okullarımız siyasi düşüncelerin empoze edildiği yerlerden; araştıran, geliştiren, üreten yerler haline gelmediği sürece çocuklarımız sadece soru çözmekten öteye gidemeyecektir.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor