ZEYDAN KARALAR’A SİTEM YAZISIDIR

1946 yılında Demokrat Parti’de  başladığı siyasi yaşamı süresince iktidarların başına bela oldu. Yargılandı, tutuklandı. 1950 seçimlerinde kurduğu Millet Partisinin tek milletvekili olarak memleketi Kırşehir’den meclise girdi. 1953 yılında  partisi kapatıldı. 1954 yılında kapatılan partisinin yerine yenisini kurdu. 1954 seçimlerinde Kırşehir’in neredeyse tüm oylarını alarak yeniden milletvekili seçildi. Bunun üzerine Kırşehir ilçe yapılıp il yapılan Nevşehir’e bağlandı. 1957 yılında TBMM’ye hakaretten tutuklandı. Kırşehir il yapıldıktan sonra doğduğu köy dahil önemli ilçelerin Nevşehir’de kalmasına, tutuklu olmasına karşın Kırşehir’den milletvekili seçilmeyi başardı. Seçim günü tutuklu olduğu için milletvekili yeminini cezaevinde mahkumların önünde yaptı.  Liderlerinin iki dudağına bakan meclis çoğunluğuna seslenerek “Meclis’te var 450 mezar taşı, tek başına ne halt etsin Osman Bölükbaşı…” sözü hala dilden dile dolaşır.

Nefes almayı dahi zorlaştıran hükümet baskısı karşısında şu sözüyle de dikkat çekti;
“Konuşma devri kapandı, bakışma zamanı başladı. DP bunu da yasaklamadan önce bari birbirimizi iyice süzelim”
Muhalefette başka, iktidar da başka kimliğe bürünen siyasetçiler için de en güzel sözlerinden biri şöyledir;
“Bir siyasi parti, muhalefetteyken nişanlı bir kıza benzer. Dili tatlı olur. Uyandırdığı ümitler insanı hayali bir saadet âleminde bir beşik gibi sallar”.
 Ve en güzel sözlerinden biri daha var;
“Düğünü biz yapıyoruz, gerdeğe başkası ile giriyorlar.”

Bu sözlerin tamamı, merhum Osman Bölükbaşı’ya aittir.. Evet, bu sözler bugün de geçerlidir, düğünü yapan CHP ama gerdeğe girenler başkaları..

Denilebilir ki, durup dururken bu konuya neden girdin?

Bu “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” yazısı asla değildir., Bu sayın Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a  bir sitem yazısıdır. Ve vefanın sadece İstanbul’un bir semtine verilen ad olmadığının yazısıdır.

Saygıdeğer okurlar, BÖLGE Gazetesi sayın Zeydan Karalar’a yönelik provakasyonlarda, kurulan kumpaslarda, bazı gazetelerin yazılı saldırılarına karşı savunan belki de tek  gazetedir.. Hakkımızda açılan ve halen devam eden davalar  vardır.. Bu konuları bugüne kadar ne sayın başkan bize sordu, ne de biz kendisine bahsettik.. Çünkü, mağdur duruma düşürülenlerin, kumpas kuranların ipliğini pazara çıkarmak gazetelerin ve gazetecilerin asli görevi olduğu anlayışımız 50 yıldır sürmektedir.

Sayın Zeydan Karalar’dan ne Seyhan Belediye Başkanlığı, ne de Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde hiçbir talebimiz olmadı, olmaz da..

Ancak, şu talebimiz oldu;

Adana’nın kurtuluş savaşında kaybettiğimiz şehitlerimizin ve gazilerimizin anısına Ulus ya da Merkez parkta bir alanın tahsis edilmesi, özellikle Ulus Parkı’nda ulu önerin Seyhan nehri kıyısında kahve içerkenki görüntüsünün yansıtılmasını sağlamaktı.. Bu yönde Özden Özgür Onar, Dr.Haluk Uygur, Sabri Gül, Muhittin Göndermez ve Nurettin Çelmeoğlu’ndan oluşan bir ekip kurduk..

Yoğunluğu nedeniyle sayın ZeydanKaralar’ı bizzat aramak yerine özel kalem müdürü vasıtasıyla randevu talebinde bulunduk.. Birkaç kez de hatırlatmamıza rağmen, olumlu bir yanıt gelmeyince, randevu talebimizi geri çektiğimizi belirttik, ama bugüne kadar sayın Başkan’dan bir telefon gelmedi..Bunun adı, duyarsız kalmak, ya da ciddiye alınmamaktı….

Ben sayın Zeydan Karalar’ın telefon numarasını sildim, kendisini hiç aramayacağım da.. Ancak habercilik anlayışımızda hiçbir değişiklik olmayacak, tarafsızlığımızı koruyacağız. Bu yazı, ‘kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla ‘ yazısı değil, direk muhatabına yazılan bir sitem yazısıdır.

Yazıyı merhum Osman Bölükbaşı’nın “Düğünü biz yapıyoruz, gerdeğe başkası ile giriyorlar.” sözünü şu şekilde değiştirelim;

DÜĞÜNÜ CHP YAPIYOR, GERDEĞE  BAŞKASI İLE GİRİYORLAR

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor