15 MART 1923’TE ÇUKUROVA GÖRÜLMEMİŞ SEVİNÇ YAŞADI

İKİNCİ BÖLÜM

Kurtuluş  Savaşından altı ay, Lâtife Hanım’la evliliğinden bir buçuk ay geçmişti. Yakılıp yıkılmış, toprakları elinden alınmış, ordusu dağıtılmış, tarihe karışmış Osmanlı artığı toprakları mucizeler demetiyle kurtarmıştı Mustafa Kemal Paşa. Başarıları tüm dünyada hayret ve ondan da fazla hayranlık uyandırmıştı. Çok rahat sultan olabilecekken demokrasiyi seçmiş, zorlu savaşlar sürerken Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kurmuştu. Ülkemiz halkı büyük kahramanını “Kurtarıcı” anlamındaki “Halâskâr” sözcüğü ile tanımlıyordu.

Gazi, Ankara’da nefes alacak zamanı bulur bulmaz Güney İllerinde gezi kararı ile 13 Mart günü trenle yola çıktı.  Beraberinde, eşi Lâtife Hanım ile Eskişehir Mebusu Hüsrev Bey (Sami), Adana Mebusu Zamir (Damar Arıkoğlu), Konya Mebusu Refik (Koraltan), Siirt Mebusu Mahmud (Soydan), Gaziantep Mebusu Kılıç Ali, Başyaveri Salih (Bozok), Yaveri Muzaffer (Kılıç), Muhafız Birliği Kumandanı İsmail Hakkı (Tekçe), Dr. Yüzbaşı Asım, Yeni Gün Gazetesinden İsmail Habib (Sevük), Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi Sahibi Recep Zühdü, Şebinkarahisar Mebusu Mehmet Emin (Yurdakul) ile birkaç kişi daha yer alıyordu.

YENİCE’DE MUHTEŞEM SEVİNÇ GÖSTERİLERİ

Gazi Paşa’nın Adana’ya geleceği tüm Çukurova’da duyulmuş ve büyük heyecan yaratmıştı. Yenice İstasyonu, Adana, Mersin, Tarsus ve çevre köylerden akın akın gelmiş karşılayıcılar tarafından hınca hınç doldurulmuş, istasyon dışı ise insan denizine dönmüştü.

Paşa’yı taşıyan tren istasyona yaklaşırken patlayan alkış ve “Yaşa!.. Var ol Paşa!..” sesleri gökyüzünden yankılanmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa trenden indi, karşılayıcıların elini sıkıp hatırlarını sordu. Burada, beyaz özgün giysilere bürünmüş Tunuslu dostu Şeyh Sunusi’yi görünce yüzünü ayrı bir sevinç kapladı. Trablusgarp günlerindeki yardımcısı ve hayranıydı Şeyh Sunusi.

Yarım saat kadar süren karşılama sonrası vagona dönerken Mersin ve Tarsus heyetleri “Paşam, lütfedip bizi de şereflendiriniz” ricasında bulundular. Paşa, “Olur!..” dedi ve katar Adana’ya doğru hareket etti. Bu kez trende Adana’dan gelen heyet üyeleri de yer almıştı.

PAŞA ADANA’DA

Mondros Teslimiyet Antlaşması imzalandığı gün aldığı telgrafla 30/31 Ekim 1918 günü Adana’ya gelerek Yıldırım Orduları Grup Komutanlığını devralmış, 10 Kasım’da da ordunun lağvedilmesi üzerine İstanbul’a dönmüştü. Kaldığı süreyi çok iyi değerlendirmiş ve Mondros’un ardından gelebilecekleri hesaplayarak Adanalıları savaşa hazırlayacak talimatı vermişti. İkinci ziyaretini de 5 Ağustos 1920’de, talimatına uygun harekâtla pek çok cepheyi eline geçiren milislerimizle görüşmüş, isteklerini not ettirmiş ve Adana Vilâyet teşkilâtını kurdurmuştu.

Bu kez, Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi sıfatıyla üçüncü kez, bir başka açıdan bakıldığında da Kurtuluş ve Kuruluştan sonra ilk kez Adana’yı onurlandırmaktaydı.

İstasyon ve çevresi iğne atılsa yere düşmeyecek kadar hınca hınç doluydu. Geçeceği caddelerin iki yanını on binlerce Adanalı doldurmuş, heyecan ve sevinç içinde halaskârı selâmlamak üzere bekleşiyordu.

ÇARŞAMBAYA: ADANA TEMASLARI BAŞLIYOR

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor