ADANA’NIN MARTLARI KIŞKIRTIR MARTILARI

Atatürk Zamanında başlamışlar Adana’nın hava kayıtlarını tutmaya; tee 1922’den bu yana…2022’ye kadar saptanmış 93 yıllık değerlere göre şu mübarek Adana’mızın Mart’ına bir bakalım, doğasına selam çakalım dedik. Bu kaville de konuya girdik. Encamımız hayır, manzaramız bayır olsun. Mart’ımızın cilvelerini biliriz. Genelde ne sıcak, ne soğuk olur. Adana’da insan martta mutlu olur. Velâkin bazen haziran’a kafa tutacak kadar sıcaktır; örneğin 2008’in 24 Martında 32 derece ile 93 yılın en sıcak günü olmuştu. Bazen de zemheriyle alay edercesine soğuktur. Baktık, 7 Mart 1943’te de eksi 4,9 ile 93 yılın rekorunu kırmış. Böyle bir Marttır Adana’nın Mart’ı.

ORTALAMASIYLA EN GÜZEL MART!

Anayasal haklarıma sığınarak iki sağlam inancımı belirtmek isterim: BİR, dünyanın en güzel Mart’ı Adana’da yaşanır. İKİ, aksi iddia edildiğinde BİR’inci madde geçerlidir. 93 yıllık dönem ortalamalarına el attık ve konuyu şu değerlere uzattık:

Ortalama sıcaklık: 17.6 derece,

Ortalama en yüksek sıcaklık: 19.4 derece,

Ortalama en düşük sıcaklık: 8.3 derece,

Ortalama güneşlenme: 5 saat 54 dakika,

Ortalama yağışlı süre: 9 gün 15 saat 36 dakika,

Ortalama aylık toplam yağış: 65,5 kilo.

CİLVELİ GÜNLER

Biliriz ki, cemrelerin üçüncüsü 7’sinde toprağa düşer. Fakat uzun şubatta, yani dört yılda bir 6’sına denk gelir. Mart’ın 21’inde gece ile gündüz eşitlenir ve ardından günler uzamaya başlar. Atamızdan, ötemizden miras kalmış Mart günlerine de nazar eyleyelim: 8 Mart: bağ budama zamanı, 9 Mart: kalem aşısı zamanı, 10 Mart: asmalara su yürümesi, 11 Mart: kocakarı soğuklarının başlaması, 15 Mart: kocakarı soğuklarının sonu, 17 Mart: kırlangıçların gelmesi, 18 Mart: kırlangıç fırtınası, 22 Mart: mart dokuzu (kar yağdıran soğuk), 31 Mart: mart dokuzunun sonu. 

GEÇMİŞİNDEN

Malûmdur ki, senenin 3’üncü, ilkbaharın 1!inci ayıdır. Velâkin eski asırlarda birinci ay olarak benimsenmiş. Çünkü, doğanın yeniden doğuşu, yenilenme olarak algılanırmış. Eski Romalılar, savaş için en şanslı ay diye bellemişler ve bu nedenle de gözü kör olasıca savaş tanrısı Martius’un adını vermişler. Bize kadar da ulaşmış bu isim. Ne zaman ki Roma İmparatoru Sezar Bey Milat Öncesi 45’te takvim reformunu yaptırmış, o zaman birinciliği Ocak kapmış.

ADANA’NIN ZAFERLER DÖNEMİNE GİRİŞİDİR

Cennet vitrini olarak yaratılmış kentimizin geçmişinde Mart, zaferler ayıdır. Ulu Önder Atatürk, cephelerimizdeki başarıları öğrenince 16 Mart 1920 günü özel bir plânı kadro ve programla Adana’ya iletmiş. Bakınız ardından olanlara: 19’unda, Fransızların ikmal şahdamarı olan Demiryolu, Koçak Köprüsü havaya uçurularak işlemez hale getirildi ve yolun Kuzey’indeki önemli bir kesim elimize geçti. Çetelerimiz, 23’ünde, Pozantı Komutanı ünlü Mesnil’i (Topal Menil, Tahtabacak Menil) Pozantı’dakikışlasına çekilmek zorunda bıraktı. 24’ünde Cevizli Karakolunu aldık. 28’inde, Karanfil Dağı’nı aşan yiğitlerimiz Yeniköy ve Büyüksofulu karakollarını da elimize geçirdi. 30’unda Aladağ düşmandan temizlendi. 31’inde de hem Karaisalı kurtuldu, hem de Çamalan Karakolu bizim oldu.

15 Mart 1923’te. Büyük Gazi, Adana Türkocağı’nda gençlere şöyle dedi, “Efendiler, Kötü günlere ait olmakla beraber şunu söylemek isterim ki; bende bu vekayiin (Kurtuluş ve devrimler) ilk his-si teşebbüsü bu memlekette, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur”.

 

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor