YEDİNCİ BÖLÜM
Ali Münif Bey (Yeğenağa), Adana Erkek Lisesi’nde Mustafa Kemal Paşa onuruna bir akşam yemeği verdi. Yemekte yüz elli kişilik davetli bulunuyordu. Belediye Başkanı Adanalılar adına yaptığı konuşmada, “Biz Adanalılar kentimizi onurlandırmanızı özlem ve heyecanla bekliyorduk” diyerek başladı. Ardından, Paşa’nın Adana’nın Kurtuluşundaki katkıları ile tüm Yurttaki mûcizevî çalışmalarına değindi ve sözlerini şöyle tamamladı: “Tarihler size Millet Kurtarıcısı, Devlet Kurucusu, Halaskâr (Kurtarıcı) gibi sıfatlar verecektir. Lâkin ben size en lâyık sıfatı şöyle arz edebilirim: İnsanlığı Tufandan kurtaran Nuh, insanların ikinci babasıdır. Siz de Türklüğü kan ve ateş tufanından kurtardığınız için tarihlerde ebedi bir nam bırakacaksınız.”
GAZİ KONUŞUYOR
Mustafa Kemal Paşa, Belediye Başkanı’nın konuşmasından sonra karşılık olarak katılımcılara şöyle hitap etti:
“Muhterem Efendiler;
Bu dakikada kıymetli Adana’nın her sınıfından, her tabakadan vatandaşlarından oluşan bir yüksek heyetin huzurunda bulunmakla müteşekkirim. Çok arzu ederim ki, hislerimi bütün Adanalıların yüksek heyetine arz edeyim. Lâkin buna maddi imkân yoktur. Bu kalbimin arzusunu, umuma bildirmeye yol gösterici olmanızı yüksek heyetinizden rica ederim. Efendiler pekiyi bileceksiniz ki, Adana’mızın kurtuluş gününden bugüne kadar her vesileden istifade ederek buraya gelmek istiyordum. Maalesef şimdiye kadar buna muvaffak olamadık. Bugün çok vicdani olan bu arzumun vücut bulduğunu görmekle bahtiyarım. Aziz vatanımızın diğer kısımlarında bazı seyahatler yapmış ve oralardaki dindaş kardeşlerimiz ile temaslarda ve uzun hasbıhallerde bulunmuştum.
ADANALILARA ÖVGÜ
Burada o kadar müsait fırsat bulamayacağımızı zannediyorum. Yalnız bugünkü görmüş olduğum ve dinlediğim nutuklar ve Adanalıların üzerimde bıraktığı uyanıklık, bende şu tatminliği hasıl etti ki (doyumluluğu oluşturdu ki), Adanalılarla fazla görüşmeye ihtiyaç yoktur. Çünkü söyleyeceklerimi onlar açık bir surette anlamış bulunmaktadırlar.
Efendiler, Belediye Reisi Beyefendi Hazretlerinin Adana halkı namına şahsıma ait iltifatlarını çok kıymetli buluyorum. Arkadaşlarımız ve milletin bütün fertleri gibi, milli davamızda benim de mesaim bir kalıba sokmuş ise de, bu mesaide icraat kuvveti ve muvaffakiyet varsa buna şahsıma vermeyiniz. Ancak ve ancak bütün milletin şahsiyet-i maneviyesine (manevi kişiliğine) veriniz. Ben milletin bu yüksek, manevî şahsiyeti içinde aciz bir fert olmakla bahtiyarım. Efendiler. Millet umumi heyetiyle manevî bir şahıs halinde ve birlik kitlesi şeklinde ortaya çıktı ve bu yüksek birliği muhafaza ederek ona düşman olanları bertaraf eyledi. “Geleceğe tam bir kararlılık ile yürümekte devam edilecektir. Bugüne kadar ki milli mesaimizin kıymeti pek yüksek, muvaffakiyet ve muzafferiyetlerimizin derecesi pek kuvvetlidir.
YARINA: TEMASLAR, SÖYLEVLER
