BAZI KONUŞMACILARA FAYDAMIZ DOKUNSUN

Yerel gazetelere itibar etmeyen milletvekilleri kesinlikle seçildikleri kente yarar sağlayamaz. Hatta, zarar bile verebilir. Neyse ki,  sağ olsunlar, bizim milletvekillerimiz yerel gazeteleri okurlar, ya da danışmanları aracılığıyla kendilerini ilgilendiren konular hakkında bilgi sahibi olurlar. Biz de bu alicenaplığa karşılık olarak biraz faydamız dokunsun istedik. Ne demişler; çam sakızı, çoban armağanı…

SEVGİ, MUHABBET SAYGI VE HÜRMET

Yıllardır rahatsız olduğum bir hitap girişine takıldım yine. Bugünlerde seçim bulutları görülüyor ya, baktım, pek çok siyasi vatandaşa seslenmek üzere mikrofona gelince sıralıyor:

“Aziz vatandaşlarım,

Sözlerime başlamadan evveli hepinizi hürmet, sevgi, saygı ve muhabbetle selamlarım…”

Bir kere, zaten sözlerine başlamış bulunuyor. Yani bu giriş lafları “kayıt dışı”, söz değil, gazel falan mı oluyor, orası kuşku götürür. Hadi bundan vazgeçtik; esas sıkıntı, aynı anlamı taşıyan sözcükleri kullanmaları. Hürmet ve saygı tamamiyle aynı anlamdadır. Sevgi ile muhabbet de öyle. Yani, çıkıp “Saygıyla, sevgiyle selamlarım” derse, zaten ifade etmek istediklerini anlatmış olacak. Fakat yok!.. Karşısındakilere ne denli sevgi ve saygı gösterdiğini duyumsatabilmek için laf kalabalığına sapmayı yeğ tutuyor. Şu da var tabii; sayın konuşmacı belki de muhabbeti, sevgiyi, hürmeti ve saygıyı birbirinden farkli anlamda algılamıştır, bilmemektedir. İşte bu nedenle, biz de, Büyük Edebiyat Üstadı Merhum Mehmet Ali Gül Hoca’nın öğrencisi olarak durumdan vazife çıkardık. Bilmeyenler öğrensin; yetmedi, bilmeyenlere de öğretsin amacıyla kaleme sarıldık.

Çok az da olsa, giriş tümcesini daha da uzatanlar da oluyor. Saygı, hürmet, sevgi, muhabbeti az bulur, eklemeler yapardıç Aklımda kalanlardan biri de, “Hasretle ve özlemle” ifadesidir. Halbuki özlem de, hasret de aynı.

VATANDAŞLARIM YURTTAŞLARIIIM!

Konuşmasına es veren bazı hatipler de, yeni bir konuya geçerken “Saygıdeğer vatandaşlarıııım, muhterem yurttaşlarııım!..” ünlemleriyle girişir. Ne var ki vatandaş da, yurttaş da milimi milimine aynı. Yine, saygıdeğer ile muhterem de anlam itibariyle en ufak fark göstermez.

Bu yazdıklarımızla muhterem ve saygıdeğer milletvekillerimizi aydınlatarak sevgimizi, muhabbetimizi, saygımızı ve hürmetimizi belirtmiş olmayı görev ve vazife bildik. Zaten görev ve vazife de aynı şey olduğuna göre, meramımızı pekiştirmiş olmak bizi mesut ve mutlu etti.

İÇİMDEN GELDİ:

Beddualar ederim Zalim Putin’e

Bir de kim dokunursa bizim zeytine

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor