Cemaat ve tarikatların son yirmi yılda üniversitelerde çok etkin olduğunu artık hepimiz biliyor ve görüyoruz…
Aslında Mustafa Kemal Atatürk’ün Laik Cumhuriyet’in olmazsa olmazı olan laiklik ilkesinin yaşama egemen olması adına halifeliğin kaldırılması ile yer altına çekilen cemaat ve tarikatların 1946’da çok partili sisteme geçilmesi ile tekrar kurulan siyasi partilerde yer almasıyla başlayan cemaat ve tarikat örgütlenmeleri oy hesabı yapan siyasi partilerden destek görmesiyle bugünkü güçlü halini almışlardır.
Öyleki artık bakanlıklar ve devletin önemli organlarını işgal eder hale gelmişlerdir. Bakanlıkların ve kamu kurum ve kuruluşlarının kadrolarını belirlemeye kadar güç sahibi olabilmişlerdir.
Daha önce bu köşede kaleme aldığım ve cemaat yurdunda kalan Enes Kara’nın intihar olayı ile arkadaşlarının yeni anlatımlarına bir bakalım.
“Sıra arkadaşımız Enes Kara bir video bırakarak intihar etti. Ülkemizde bu şartlarda yaşayan milyonlarca genç var cemaat yurtları derhal kapatılsın, yurtlar gençler için devlet tarafından ücretsiz olarak sağlanmalıdır” diye sesleniyorlar.
Haksızlar mı?
Dünyanın öbür ucundaki ülkelere okul, hastane, altın varaklı cami yaptıran, 12 milyon mülteciye bakıyoruz diyen devlet neden öğrencilerine yurt yaptırmıyor!..
AKP, yollar, köprüler, viyadükler, hastaneler, yaparken öğrenci yurtlarını niye es geçiyor. Anadolu’nun ücra köşelerinden büyük şehirlerimize okumaya gelen yoksul halkın çocuklarını cemaat ve tarikat yurtlarına mecbur bırakmak için olsa gerek…
İntihar eden Enes Kara’nın bıraktığı videoda, “Beni burada kalmaya zorladılar. Burada hafta sonu bile özgür değiliz, çok kötü bir durum, dayanılmıyor” gibi çaresizçliğini anlatan sözleri bizim öngörümüzü doğrulamıyor mu?
Enes Kara’nın en önemil sözleri ise “Aileme söyleyemiyorum korkuyorum, ne yapacaklarını bilmiyorum. Her şeyi yapma potansiyelleri var.”
Kaldığı yurdun sahibi cemaatden korkusunu dile getiriyordu. “Her şeyi yapma potansiyelleri var”
Enes Kara, bu sözleri söylemek için neler görmüş, yaşamış olabilir. Bu soru ve daha bir çok soru…
Gençlerimizin geri kalanını kurtarmak için neler yapılması gerektiğini hepimiz ve özellikle Cumhuriyetin kurucu partisi CHP’nin düşünmek, çözüm üretmek mecburiyeti var.
Ülkemizin ekonomisinin çar-çur edilmesiyle toplum yapısının da aynı oranda yok edilmesi eş değerde ve bizi yöneten cumhuriyet düşmanlarının bilerek ve isteyerek yaptıkları, işbirlikçilerinin taleplerini yerine getirme işlevleridir.
Cemaat ve tarikatlar eskiden sadece öğrenciler üzerinde çalışırlardı. AKP’nin 20 yıllık iktidarı ile edindikleri deneyimle şimdi de aileleri yola getirerek öğrencilere daha çabuk ulaşacaklarının çalışmalarına yöneldiler.
Cemaat ve tarikat yurtlarında kalan öğrenciler, rahatsızlıklarını ve tahammülsüzlüklerini ailelerine taşıyacak olurlarsa; aile nasıl olsa bizden, yurda giderse yurt da bizden diyerek kafese alma çalışmasını örgütlüyorlar.
Nitekim Enes Kara, bıraktığı videoda “Aileme söyleyemiyorum, korkuyorum” diyordu. Aile ve yurt sarmalında, bu çıkmaz sokakda çırpınmasına rağmen çıkamadı. Kurtuluşu yaşamına son vererek intiharda buldu.
Bu bize şu gerçeği çok net bir şekilde anlatıyor…
Enes Kara’nın ailesi Enes’i zorlamış cemaat yurdunda kalmaya… Dolayısıyla Enes Kara’nın intiharından cemaat ve Enes’in ailesi de sorumlu.
Yurtlarda cemaat adına yöneticilik yapanlar cumhuriyet karşıtı bir yapı oluşturmak adına devlete karşı, cumuhriyete karşı bir nesil yetiştirmekle meşguller.
Milli Eğitim Bakanlığı denetim yapmamakla, AKP’de yurt yapmayarak gençleri cemaat yurtlarına yerleşmeye mecbur bırakarak cumhuriyet ve devlet karşıtı bir nesil yetişmesinde omuz omuza vererek katkı sağlıyorlar.
2023 hedefleri de cumhuriyeti 100.yılında sonlandırmak değilmiydi. 2002’deki 10 yaşındaik çocuklarımız 30 yaşında, 15 yaşındakiler ed 35 yaşında…
Bunların çoğu cemaat+tarikat tetrisatından geçirilerek hem AKP’nin arka bahçesi oldu, hem de cumhuriyet karşıtı…
